onedio
Görüş Bildir

Einstein Haberleri

Einstein ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Einstein ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Kuantum Bilgisayar Nedir, Nasıl Çalışır? Kuantum Bilgisayar Ne İşe Yarar?
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Türkiye'nin ilk kuantum bilgisayarını faaliyete geçirmeye hazırlanıyor. Kuantum bilgisayarlar, günlük kullandığımız bilgisayarların ötesinde çok karmaşık sorunları çözme potansiyellerine sahipler. Öyle ki kuantum bilgisayarları hesaplamanın Einstein'ı olarak tanımlamak bile mümkün. Kuantum bilgisayar, bir ülkenin bilgi işlem teknolojilerindeki gücünü artırıyor. Peki kuantum bilgisayar nedir, ne işe yarar?
Einstein ve Şöförü
Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile gidermiş.Yine bir gün konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün şoförü Einstein’a;“Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve artık neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum” demiş.Einstein gülümseyerek ona bir öneride bulunmuş“Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar.”, “o halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen yap konuşmayı, ben de arka sırada seni dinlerim.”Şoför, gerçekten çok başarılı bir konuşma yapmış ve sorulan tüm soruları doğru yanıtlamış. Tam yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta sorulmamış bir soru sormuş. Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp:“Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip” demiş.Sonra da salonun arkasında oturan Einstein’ı işaret ederek şöyle devam etmiş:“Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile yanıtlayacak.”
Doğum Gününde 25 Sıradışı Fotoğrafıyla Albert Einstein
Albert Einstein denince aklımıza hemen zekası, teoremleri, 7 yaşına kadar konuşamaması ve tabi ki meşhur dil çıkardığı fotoğrafı geliyor. Peki Einstein bunlardan mı ibaret? İşte doğum gününde bu büyük bilim insanının belki de daha önce hiç görmediğiniz yönlerini size gösterecek birkaç fotoğrafı. Hemen söyleyelim kendisi hiç elekrogitar çalmamış.
Zamanın Başladığı Ana Ait İzlere Ulaşıldı
Gökbilimciler, Albert Eintein'ın Evren'in oluşumu hakkındaki teorisini doğrulayan çok önemli bir keşfe imza atarak, Büyük Patlama'nın ardından oluşan yerçekimsel dalgaları tespit etmeyi başardı.Bilim dünyası, Higgs Bozonu'nun keşfedilmesinin ardından en önemli gelişmeye tanık oldu. Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Profesör John Kovac'ın başını çektiği araştırma ekibi, Antarktika'daki Bicep2 teleskobunu kullanarak 'Evren'in oluşumunda ortaya çıkan yankıları tespit etti. Büyük Patlama'nın ardından gelen 'Evren'in ilk genişleme sürecine ait olan dalgalara ait yankılanmalar, Einstein'ın teorilerini de doğruladı. Bilgisayar modelleri, 'Evren'in göz açıp kapayıncaya kadar 100 trilyon trilyon kat (.0000000000000000000000000000000001) genişlediğini ortaya koymuştu. Einstein'ın yaklaşık 100 yıl önce öne sürdüğü Genel Görelilik Kuramı'nda, yerçekimsel dalgaların Büyük Patlama'da ortaya çıktığı ve 'Evren'in genişlemesiyle güçlendikleri savunulmuştu. Bugüne kadar kesin delillerle doğrulanamayan görelilik kuramı, yıllar sonra Güney Kutbu'nda çözümlendi. 25 milyon dolarlık Bicep2 teleskobuyla ulaşılan 13.8 milyar yıllık yankılar, aynı zamanda 'Evren'in en eski 'radyasyon fosillerini' temsil ediyor. Araştırmada yer alan Minnesota Üniversitesi'nden Clem Pryke, 'Samanlıkta iğne bulmaya çalışırken bir levye bulduk' ifadesini kullandı. Pryke, 'Evren'in genişleyerek büyüdüğüne ait en büyük delili bulduk. Bulgular, Büyük Patlama'da bir araya gelen temel kuvvetlerin, CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda yapılan deneylerde ortaya çıkan enerjinin 10 trilyonlarca katını temsil ettiğini gösteriyor' bilgisini verdi. Işın parçacıklarını okudu Bilim insanları, Bicep2 ile elde edilen bulgunun öncesinde, ‘uzayın kumaşını’ ışıktan bile hızlı yırtarak 'Evren'i şiddetle sarsan patlamanın milyarlarca ışık yılı uzunluğunda yerçekimsel dalgalar oluşturduğunu düşünüyordu. 'Evren'in genişlemesiyle ortaya çıkan olağanüstü güç, tıpkı depremlerde okyanusların yüzeyinde suların titremesi gibi uzay-zamanı sarsmaya başladı. Bicep2, elde ettiği izlerle, görelilik kuramına ait en önemli delili buldu. Yerçekimsel dalgaları doğrudan göremeyen teleskop, Evren’in henüz 400 bin yaşında ve sadece sıcak bir plazma topu halinde olduğu dönemden Dünya’ya ulaşan ışınlardaki fotonları taradı. Uzay boşluğunda ilerledikleri süre içinde yerçekimsel dalgaların etkisiyle sıkışan ve belli yönlerde kutuplaşan ışınların ortaya koyduğu kozmik izler, 13.8 milyar yıl öncesinin fosillerine ulaşılmasını sağladı. Büyük Patlama'dan gelen telegraf Johns Hopkins Üniversitesi'nden fizikçi Marc Kamionkowski, araştırma ekibiyle basına yaptığı açıklamada, 'Kozmolojideki eksik halkayı bulduk... Varlığından çok emin değildik ama 20 yıl süren araştırmalar sonuç verdi' ifadesini kullandı. Yerçekimsel dalgalar, uzayda ilerledikçe sıkıştıkları için arkalarında mikrodalga boyutunda iz bırakıyor. Işın dalgaları gibi kutuplanmaları, bilim insanlarına kutuplanma sinyallerini tespit etmelerini de sağlıyor. Bulguları çok titiz bir şekilde değerlendireceklerini belirtem Kamionkowski, 'Eğer sonuçlar birbirlerini tutarsa, Büyük Patlama'nın bize yerçekimsel dalgalar olarak işlenmiş, gökte ise mikrodalga izi olarak yansıyan telegrafına ulaşacağız. Gelecek yıllarda bu mesajın bize neler anlattığını daha iyi anlayacağız' dedi. Kaynak: Nature
15 Maddede Sırlarla Dolu Esrarengiz 'Philadelphia Deneyi'
28 Mart 1943 tarihinde yapıldığı iddia edilen deneyin amacı, A.B.D. Deniz Kuvvetlerinin kendi donanma gemilerini düşman radarları tarafından tespit edilemez hale getirerek, II. Dünya Savaşında üstün duruma geçirmek istemesidir. Bu deneyler ve sonuçları hiçbir zaman kamuoyuna resmen açıklanmamıştır. Ancak deneylerde yer alan kişilerin çeşitli açıklamalarından ve yazılarından, deneyler ve sonuçları kısmen öğrenilmiş bulunmaktadır.İşte Philadelphia Deneyi:28 Mart 1943'te Amerika'da, Einstein’ın birleşik alanlar kuramına dayanarak bir “ışınlama” deneyi yaptığı iddia edildi. ‘Philadelphia deneyi” adıyla bilinen ve askeri gizlilik içerisinde gerçekleştirilen olayda, 104 mürettebatlı “USS Eldridge” adlı askeri gemi, tanıkların iddialarına göre Philadelphia Deniz Üssü'nde, yeşil bir sise bürünerek yavaş yavaş “kayboldu” ve kısa bir süre sonra 640 km. ötedeki Norfolk Deniz Üssü'nde ortaya çıktı.Deney ile ilgili medyatik ciddi araştırmalar, 1980’de deneyi anlatan bir filme izin verildikten sonra başladı. Daha öncelerde, kamuoyuna göre olay sadece saçma bir söylentiydi. Charles Berlitz ve William Moore’un ortak yazdıkları kitap, bir fantezi olarak kabul görmüştü. Ne var ki deney ile ilgili kuşkular günümüzde bile hala sürmektedir. Nedeni anlamsız bir söylenti dahi olsa, aşağıda okuyacağınız olaylar dizisi, şaşırtıcı, düşündürücü ve gerçekçidir.
Philadelphia Deneyi
Philadelphia Deneyi Amerikan donanmasınında 28 Ekim 1943 tarihinde Pensilvanya eyaletine bağlı Philadelphia şehri limanında gerçekleştirildiği iddia edilen deneydir.Deneyin temelinde “Albert Einstein” ve “Birleşik Alan Teorisi” yer almaktadır.Teoriye göre maddeye yüksek değerde manyetik rezonans uygulanırsa zaman/boyut kırılmasına geçer.Amerikalar bu deneyi bir geminin üzerinde denediler.Albert Einstein Dr. John von Neumann ve Dr. Nikola Tesla’nın da zaman zaman proje dahilinde çalıştıkları iddia edilmiştir.Projenin dünyaca bilinen ismi “Rainbow Project” olarak geçmektedir.Proje 1936 yılında Nikola Tesla tarafından yönetiliyorken aynı yıl içinde denemeler yapılmıştır.İddiaya göre DE173 sınıfı 1240 tonluk USS Eldridge birkaç dakikada 600 km uzağa gidip geri dönmüştür.Gemi dakikalar içerisinde bir sis bulutu içinde kaybolmuş ve geri gelmiştir.İddialara göre sis azaldıktan sonra mürettabatın çoğu geminin yanından sarkıp kusmuş.Yine aynı şekilde bazı denizciler yok olmuş veya eriyen metal levhaların içinde kalmıştır.Mürettebatta bulunan insanların bazen görünmez oldukları rivayetler arasındadır.Deneye şahit olanlar hipnoz seansına katılabileceklerini veya pentotal (bilinci uyuşturarak iradeyi kıran ve doğruyu söyleten bir ilaç) kullanarak gördüklerini anlatabileceğini savunmuşlardır.Bu olaydan iki yıl kadar sonra tanıklardan birisi olan Morris Jessup, Miami’de Hammock Parkı’nda, kendi aracı içerisinde ölü bulunmuştur.Amerikan donanması böyle bir deneyin kayıtlarda olmadığını belirtirken, herhangi bir delil ise bulunmamaktadır.Resmi makamlarca defalarca yalanlanmasına rağmen bilim tarihinde en çok merak edilen konular arasında yerini korumaktadır.