Çocukları Telefon ve Tabletlerden Uzak Tutmanız İçin 10 Neden
Amerika ve Kanada Pediyatri Birliği 0-2 yaş aralığındaki bebeklerin teknolojiye maruz kalmaması, 3-5 yaş arası çocukların günden 1 saatten fazla, 6-18 yaş arasının ise günde 2 saatten fazla teknolojiyle temas etmemesi gerektiğini açıkladı.
Çocuklar genellikle bu maksimum sürelerin 4-5 katı kadar teknolojik cihazlarla zaman geçiriyorlar. Avuçiçi cihazlar (akıllı telefon, tablet vb.) son yıllarda çok hızlı bir şekilde yaygınlaştı ve çocukların da kolayca ulaşabilecekleri cihazlar haline geldi. Oysa araştırmaların gösterdikleri ise hiç de iç açıcı değil. 12 yaşından küçük çocukların teknoloji ile temasının minimuma indirilmesi gerekiyor.
Telefon ve tabletleri çocuklarımızdan neden uzak tutmamız gerektiği ile ilgili 10 neden sıraladık. Bunları okuduğunuza göre bilinçli bir ebeveynsiniz ve araştırıyorsunuz. Okuduklarınızı çocuğunuzun sağlığı için uygulamaya geçireceğinize inanıyoruz.
1- Teknolojik Cihazların Beyin Gelişimine Etkisi
0 ile 2 yaş arasında insan beyni normal büyüklüğünün üçte biri kadardır ve 21 yaşına gelene kadar büyüme devam eder. Beyin gelişiminin hızı çevresel etkileşimlere bağlıdır. Teknolojinin (telefon, internet, ipad, televizyon gibi) gelişmekte olan beyin üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla yapılan hemen her araştırma, bu tip teknolojik cihazların konsantrasyon ve odaklanma sorunu, kavrama yavaşlığı, öğrenme zayıflığı, otokontrol mekanizmasını kontrol etme bozukluğu, öfke nöbeti veya sinir krizi gibi sonuçları ortaya çıkarmıştır.
2. Gelişimin Yavaşlaması
Bahsi geçen teknolojileri sık kullanan çocukların gelişimlerinde yavaşlıklar görülmektedir. Okula yeni başlayan çocukların yaklaşık üçte birinin beklenen düzeyde gelişimlerini tamamlamadığı görülmektedir. Bu durum okuma yazma yeteneklerinin de geç gelişmesine neden olmaktadır. 12 yaşından küçük çocukların teknoloji ile teması, öğrenme yeteneğini yavaşlatmaktadır.
3. Yaygın Obezite Sorunu
Televizyon ve video oyunlarının obezite ile direkt ilişkisi olduğu özellikle 2005 yılında yapılan araştırmalarla tespit edildi. 2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre odasında televizyon bulunan çocukların obeziteye %30 oranında daha yatkın olduğu sonucuna varıldı. Şu anda ABD’de çocukların üçte biri obez. Obezitenin diabet ve kalp krizi geçirme riskini büyük oranda arttırdığını da belirtmemiz gerekir. 21. yüzyılın çocukları, ailelerinden daha kısa yaşayan ilk jenerasyon olabilir.
4. Uyku Bozukluğu
Kaiser Vakfı’nın 2010 yılında yaptığı araştırmaya göre ebeveynlerin %60’ı çocuklarının teknoloji ile olan ilişkilerini sınırlandırmıyorlar ve çocukların %75’i kendi odalarında teknoloji ile temas halindeler. Boston Koleji’nin 2012 yılında yaptığı araştırmaya göre 9 ve 10 yaş grubunda bulunan çocukların %75’i uyku sorunu yaşıyorlar. Uyku bozukluğu bu çocukların okuldaki başarılarını da büyük boyutlarda olumsuz etkiliyor.
5. Ruhsal Bozukluk
Çocukların teknolojiyi fazla kullanması, depresyon, anksiete (kaygı sorunu), ilişki bozukluğu, odaklanma sounu, otizm, kişilik bozukluğu gibi rahatsızlıkların sebebi olabiliyor. Bunu doğrulayan sayısız araştırma mevcut. 2007’de yapılan bir araştırmada, Kanada’da yaşayan çocukların altıda birine (1/6) ruhsal bozukluluk tanısı konulmuş durumda olduğu tespit edildi.
6. Saldırganlık
Şiddet içeren görsel medya, çocuklarda saldırganlığı sebep olabiliyor. Görsel medyada son yıllarda artan fiziksel ve cinsel şiddet içerikler çocukları olumsuz etkiliyor. Örneğin milyonlarca insanın oynadığı meşhur bilgisayar oyunu “Grand Theft Auto”, seks, cinayet, tecavüz, işkence ve tahrip etme üzerine kurulu bir oyun. Bu tip içerikleri bir çok film ve televizyon programlarında da görmek mümkün.
7. Unutkanlık ve Bunaklık
Görsel medyanın takip edilemez hızı odaklanma sorunu, konsantrayon eksikliği ve hafıza bozukluğu gibi sorunlara yol açabiliyor. Buna maruz kalan çocuklar hiçbir konuya dikkatlerini veremedikleri gibi öğrenme konusunda da sıkıntı çekiyorlar.
8. Bağımlılık
Aileler teknolojiye bağlandıkça çocuklarında uzaklaşıyorlar. Bu durumda olan çocuklar da teknolojik cihazlarla daha fazla ilişki kurmaya başlıyor ve bu ilişki bir süre sonra bağlımlığa dönüşebiliyor. 8-18 yaş grubunda bulunan çocukların onbirde biri (1/11) yani yaklaşık %10’u teknolojik cihazlara bağlımlı durumda.
9. Radyasyona Maruz Kalma
2011 yılında Dünya Sağlık Örgütü cep telefonlarının (ve diğer kablosuz cihazların) 2B risk kategorisinde olduğunu tespit etti. 2B kategorisi “kanserojen ihtimali bulunan” anlamına geliyor. Beyin ve bağışıklık sistemleri gelişimlerini sürdürdüğünden ötürü çocuklar, radyasyondan, yetişkinlerin etkilendiğinden çok daha fazla etkileniyorlar. 2013 Aralık ayında Toronto Üniversitesi’nden Dr. Anthony Miller yeni araştırmalar ışığında Dünya Sağlık Örgütünün tespitinin değiştirilmesi gerektiğini ve 2B olan risk kategorisinin 2A olarak düzenlenmesi gerektiğini önerdi. 2A, “yüksek ihtimalle kanserojen” anlamı taşıyor.
10. Gelecek Nesil Riski
Giderek artan oranda teknolojiyle büyüyen ve eğitilen çocukların, sağlıklı gelecek nesiller inşa etmeleri mümkün gözükmüyor. Evet çocuklar bizim geleceğimiz ancak teknoloji bağımlısı çocuklar için bir gelecek ne yazık ki yok. Çocukların teknolojiyi kullanımını sınırlandırmadıkça bizi iyi bir geleceğin beklediğini söylemek ne yazık ki oldukça güç.
Yorum Yazın