Görüş Bildir
Haberler
Bitsin Artık! Türkiye Tarihi'nin Karanlık Sayfası: Siyasi Cinayetler

Bitsin Artık! Türkiye Tarihi'nin Karanlık Sayfası: Siyasi Cinayetler

Didem
23.06.2021 - 09:00

Türkiye tarihinde yaşanan faili meçhul cinayetleri sizler için derledik.

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Ahmet Taner Kışlalı

1. Ahmet Taner Kışlalı

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitiren ve Paris Üniversitesi'nde Anayasa Hukuku ve Siyaset Bilimi dalında Modern Türkiye'de Siyasi Güçler başlıklı doktorasını yapan Ahmet Taner Kışlalı, 1972 yılında doçent oldu. 1971-1977 yılları arasında Yankı dergisinde yazdığı yazılarla CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in dikkatini çekti.1977 yılında CHP listesinden İzmir milletvekili seçildi. 1978 yılında kültür bakanı oldu. 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde siyaset bilimi dersleri vermeye başladı. 1988 yılında ise profesör oldu.

1991 sonunda Cumhuriyet gazetesinde Haftaya Bakış başlığıyla köşe yazıları yazmaya başladı. 21 Ekim 1999 tarihinde saat 09.40'ta Ankara'da evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu öldü. Akit gazetesi suikasttan önce hakkında bir haber yapmış ve Kışlalı'nın üzerine çarpı atılmış fotoğrafını manşetten verdi. Olayın faili bulunamadı.

2. Sabahattin Ali

2. Sabahattin Ali

Toplumcu gerçekçi akımını benimseyen ve kendisinden sonraki nesli etkileyen Sabahattin Ali, en çok roman türüyle ön plana çıktı. Kuyucaklı Yusuf (1937), İçimizdeki Şeytan (1940) ve Kürk Mantolu Madonna (1943) romanları ile Türkiye'deki edebiyat çevrelerinin takdirini topladı ve hem 20. yüzyılda hem de 21. yüzyılda etkisini sürdürdü.

Romanlarında yaptığı uzun tasvirler ve kullandığı sevgi-aşk temasıyla okurlarının dikkatini çekmeyi başardı. Zaman zaman siyasi göndermeler yaptığı anlatılarda, toplumun aksaklıklarını eleştirdi. Yaşamının son yıllarında Türk milliyetçileriyle yaşadığı tartışmalarla öne çıktı. Özellikle Türkçü-Turancı yazar Nihal Atsız ile yaşadığı tartışma Irkçılık-Turancılık davasının bir parçası oldu. Bu dönemde Aziz Nesin'le beraber çıkardığı Markopaşa dergisinde siyasileri eleştirmesi yüzünden çeşitli davalarla uğraşmak zorunda kaldı. Hakkındaki davaların aleyhinde sonuçlandığı dönemde Türkiye’den ayrılmak istedi ve Bulgaristan sınırını geçmek isterken kendisine rehberlik eden Ali Ertekin tarafından siyasi gerekçelerle öldürüldü.

3. Çetin Emeç

3. Çetin Emeç

Çetin Emeç, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Babası, gazeteci ve Demokrat Parti'nin kurucularından milletvekili Selim Ragıp Emeç'tir. Gazeteciliğe ise 1952 yılında babasının Son Posta gazetesinde başladı. Babası tutuklanınca gazetenin başına geçti. 

Hayat ve Ses dergilerinde yazı işleri müdürlüğü yaptıktan sonra 1972 yılında Hürriyet Grubu'na çalıştı. Hürgün Yayınları'nın genel yayın yönetmenliğini yaptığı sırada, Hürriyet Gazetesi'nin genel yayın müdürlüğü görevini de üstlendi. Emeç, 1984-1985 yıllarında da genel yayın yönetmeni olarak Milliyet'e geçti fakat 1986'da genel koordinatör olarak tekrar Hürriyet gazetesine döndü. Ayrıca Emeç, Gazeteciler Cemiyeti, Uluslararası Basın Enstitüsü ve Uluslararası Gazetecilik Basın Enstitüleri Federasyonu üyesiydi. 

7 Mart 1990'da işine gitmek üzere İstanbul Suadiye'deki evinden çıktığı sırada şoförü Sinan Ercan'la birlikte öldürüldü. Kabri, Zincirlikuyu Mezarlığı'ndadır.

4. Uğur Mumcu

4. Uğur Mumcu

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu Uğur Mumcu,  öğrenciyken 26 Ağustos 1962’de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan 'Türk Sosyalizmi' başlıklı makalesiyle Yunus Nadi Ödülü'nü aldı. 1969-1972 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde İdare Hukuku Profesörü Tahsin Bekir Balta'nın asistanı olarak çalıştı. 1962'den itibaren Yön, Türk Solu, Devrim, Ant, KIM vb. dergilerde yer alan Mumcu'nun, 1968-1969-1970 yıllarında Akşam, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde zaman zaman çeşitli konularda yazdığı inceleme yazıları yayımlandı. Köşe yazarlığına ise 1974 yılında haftalık Yeni Ortam dergisinde başladı. Daha sonra çalışmaya başladığı Anka Ajansta Cumhuriyet gazetesine köşe yazıları yazdı. ''Gözlem'' başlıklı köşesinde 1991 yılının Kasım ayına kadar aralıksız olarak yazdı. 6 Kasım 1991'de İlhan Selçuk ve yaklaşık 80 Cumhuriyet çalışanı ile birlikte gazeteden ayrılmış ve bir süre işsiz kaldı. 1 Şubat - 3 Mayıs 1992 tarihleri arasında Milliyet Gazetesi'nde yazmaya başlayan Mumcu, Cumhuriyet Gazetesi'ndeki yönetim değişikliği üzerine 7 Mayıs 1992'de tekrar Cumhuriyet'e döndü.

Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirdi. Suikastın ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanların hiç delil bulamadığı, hatta patlamayla etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken delillerin ise süpürgeyle süpürüldüğü iddia edildi.

5. Muammer Aksoy

5. Muammer Aksoy

1939'da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra Zürih Üniversitesi Hukuk ve Devlet Bilimleri Fakültesi'nde doktorasını yapan Muammer Aksoy, Türkiye'ye döndükten sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde asistanlık ve Ankara Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yaptı. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde profesör oldu. CHP parti meclisi üyeliği görevlerini yürüttü fakat 12 Mart 1971 Muhtırası'ndan sonra tutuklandı. Yargı sürecinde suçsuz olduğu belirlendi ve beraat etti. 1977'de CHP İstanbul milletvekili olarak meclise girdi burada Avrupa Konseyi Türkiye temsilciliği ve Türk Hukuk Kurumu başkanlığı görevlerini yürüttü. 12 Eylül 1980'den sonra Ankara Barosu başkanlığına seçildi.

1989 yılında  Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Bahri Savcı, Münci

Kapani ve Bahriye Üçok gibi aydınlarla birlikte Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kurdu. 31 Ocak 1990 günü Ankara Bahçelievler'deki evinin önünde kurşunlanarak öldürüldü. Ölümü ardından Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde bir dersliğe adı verildi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Necip Hablemitoğlu

6. Necip Hablemitoğlu

Hablemitoğlu, 1977 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu'ndan mezun oldu ve 1977-1978 yıllarında 'Dilde, Fikirde, İşde Birlik' adlı aylık bir dergi yayımladı. Uzun yıllar eşitli kuruluşlarda basın müşaviri olarak çalıştı. Ardından Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde yüksek lisans ve doktora yaptı.

Evinin önünde uğradığı suikast sonucu 18 Aralık 2002 tarihinde öldürüldü. Bu suikastın failleri halen bulunamadı. Ancak Ergenekon Davası tutuklu sanıklarından Osman Yıldırım ifadesinde Hablemitoğlu'nu Osman Gürbüz'ün öldürdüğünü ve Veli Küçük ile Muzaffer Tekin'in azmettirdiğini iddia etti. Ayrıca MİT Kontrterör Dairesi eski başkanı Mehmet Eymür 'Hablemitoğlu, askerî ihalelerle ilgili (yolsuzluk.com'a) bilgi sızdırınca Ergenekon'un hedefi haline gelmiş olabilir.' dedi.

7. Nihat Erim

7. Nihat Erim

12 Mart muhtırası sonrası kurulan 33. ve 34. Türkiye Hükûmeti'nde 1971-1972 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak görev yaptı. Nihat Erim; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak görev yapmış tek suikast kurbanı olarak bilinir. Kısa süren başbakanlığı süresi içinde Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idamıyla sonuçlanan Balyoz Harekâtı'nın başlattı. 19 Temmuz 1980 tarihinde İstanbul'da Dev-Sol'un 'Haydar', 'Dayı' ve 'İsmail' kod adlarını kullanan lideri Dursun Karataş ile Hüseyin Solgun'un emri ile öldürüldü. Nihat Erim'in öldürülmesi Türkiye'de büyük bir infiale neden oldu ve 12 Eylül Darbesi'ne giden sürece ivme kazandırdı.

8. Mustafa Taylan Özgür

8. Mustafa Taylan Özgür

Ankara Atatürk Lisesi’nden mezun olduktan sonra ODTÜ'ye giren ve gençlik hareketlerine katılmaya başlayan Mustafa Taylan Özgür, ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü ve ODTÜ Öğrenci Birliği Denetleme Kurulu üyesiydi. ABD'nin Ankara büyükelçisi Robert Komer'in arabasının yakıldığı 6 Ocak 1969 tarihli eyleme katıldı. Eylemden sonra tutuklandı ve iki ay sonra 2 Mart 1969'da tahliye edildi.

23 Eylül 1969'da İstanbul Üniversitesi'nde katıldığı Öğrenci Birliği Kongresi sırasında güvenlik güçleri tarafından Beyazıt Meydanı'nda öldürüldü. 68 Kuşağı'nın faili meçhul cinayete kurban gitmiş ilk ismidir, katilleri ise hâlâ yakalanamadı.

9. Bahriye Üçok

9. Bahriye Üçok

1953 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi oldu. Aynı zamanda bu fakültenin ilk kadın öğretim üyesi unvanına sahiptir. Arapça ve Farsçayı iyi derecede bilen Üçok, Kur'an-ı Kerim'e bağlı kalarak İslam dinini çağdaş, gerçekçi ve dinin özünde bulunan hoşgörüyle yorumladı ancak bu nedenle 1960'lı yıllardan itibaren tehditler almaya başladı. Kendini güvende hissetmediği için akademik çalışmalarına ara verdi. Aynı zamanda Cumhuriyet Senatosu üyeliği yaptı. Halkçı Parti'den Ordu milletvekili oldu. 1986'dan itibaren Sosyaldemokrat Halkçı Partisinin parti meclis üyesi seçildi.

Üçok, 6 Ekim 1990 günü Ankara'nın Çankaya ilçesindeki Köroğlu Caddesi'nde bulunan evine, Ekspres Kargo tarafından ulaştırılan ve gönderici olarak İlmî Araştırmalar Vakfı'nın göründüğü bir kitap paketi aldı. Saat 16.30'da aldığı paketi, bomba olabileceği şüphesiyle kapısının önünde açmaya çalışırken, paketin patlaması sonucu ağır yaralı olarak Hacettepe Tıp Fakültesi Acil Servisi'ne kaldırıldı. Üçok, saat 20:00 sularında burada yaşamını yitirdi.

10. Turan Emeksiz

10. Turan Emeksiz

Demokrat Parti tarafından önerilen Tahkikat Komisyonunun kurulmasına dair kanunun kabul edilmesi üzerine 28 Nisan 1960 sabahı İstanbul Üniversitesi bahçesinde protesto mitingi düzenlendi. Miting sırasında polislerin okul bahçesine girmeleri ile büyüyen olaylar Beyazıt Meydanı'na kadar genişledi. Bu sırada polisler tarafından öğrencilere ateş açıldı. Yirmi yaşındaki Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz hayatını kaybetti.

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. Gaffar Okkan

11. Gaffar Okkan

Kars emniyet müdürü iken, Diyarbakır gibi yıllarca PKK ve Hizbullah terörünün ve aşırı göçün ağır sonuçlarını yaşayan bir ile emniyet müdürü olarak atandı. Gaffar Okkan, Hizbullah'ın çökertilmesinde çok önemli bir rol oynamasıyla bilinir. Kadın polisler Diyarbakır'da ilk kez onun emriyle sokağa çıkıp, trafiği yönettiler. Okkan'ın ilklerinden biri de, şehrin önemli merkezlerine kameralar taktırmasıydı. Gece yarılarına kadar makam odasındaki dev ekranda sokakları kameralardan gözledi.

Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü görevinde iken 24 Ocak 2001 günü saat 17:40 sıralarında makamından valilik binasına seyir hâlinde iken, kimliği belirsiz kişilerce pusuya düşürülerek açılan ateş sonucu olay yerinde hayatını kaybetti. Bu cinayet hâlâ çözülememiş olmakla birlikte, Hizbullah tarafından işlenildiği iddialar arasında. Hakkında pek çok gazete yazısı ve kitap yazıldı ve Gaffar Okkan'ın hayatını ve bu suikastı konu alan '3310 Öldürüldü' isimli kitap Emrah Gürkan tarafından kaleme alındı.

12. 2015 Ceylanpınar Saldırısı

12. 2015 Ceylanpınar Saldırısı

Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar isimli polis memurları 22 Temmuz 2015 tarihinde başlarına sıkılan susturuculu silah ile öldürüldüler.

Saldırı için ilk olarak PKK'ya bağlı HPG tarafından üstlenildiği ve saldırıdan iki gün önce gerçekleşen 2015 Suruç saldırısına misilleme olarak gerçekleştirildiğini açıklandı. Fakat birkaç gün sonra BBC'ye konuşan KCK Sözcüsü saldırının PKK ve ona bağlı birimler tarafından yapılmadığını iddia etti. PKK yöneticilerinden Murat Karayılan da olayın kendi birimleri tarafından gerçekleştirilmediğini, kendileriyle örgütsel bağı olmayan bağımsız bir grup tarafından yapıldığını savundu.

Dava sürecinde davaya bakan Hakim, Gülen hareketi ile bağlantılı olduğu iddiasıyla 2016 Türkiye askerî darbe girişimi sonrası yaşanan tasfiyeler kapsamında tutuklandı. Benzer olarak davada görevli otopsi savcısı da yine Gülen hareketi ile ilişkili olarak açığa alındı ve tutuklandı. 1 Mart 2018 tarihinde tüm sanıklar için beraat kararı verildi. Dava faili meçhul olarak kaldı.

13. İlhan Egemen Darendelioğlu

13. İlhan Egemen Darendelioğlu

1969 seçimlerinde Adalet Partisi’nden İstanbul milletvekili oldu. Partide milliyetçilerin tasfiyesi üzerine, tasfiye edilenlerin Ferruh Bozbeyli başkanlığında kurdukları Demokratik Parti’nin kurucularından oldu. Bu partinin Adalet Partisi tarafından yutulması üzerine Milliyetçi Hareket Partisi’ne katıldı. MHP İstanbul il teşkilatında görev alarak faal siyasi hayatını sürdürdü.

19 Kasım 1979 tarihinde yayınlamakta olduğu Toprak dergisinden çıkıp arabasına binerken birden fazla kişi tarafından düzenlenen suikastte çapraz ateş sonucu öldürüldü.

14. Abdi İpekçi

14. Abdi İpekçi

Abdi İpekçi, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile görüşmek için 31 Ocak 1979 tarihinde Ankara gitti. Türkiye’nin hem siyasi hem de ekonomik karışıklıkların son bulmasını istiyordu. Bu konuda görüşmeler yapılacaktı. 1 Şubat günü saat 10:00'da Başbakan Bülent Ecevit ile görüştü ve İstanbul’a döndü. Gazete sahibi Ercüment Karacan’ın evine yemeğe davetliydi. Karısını Maçka’daki evinden almaya gittiği sırada Mehmet Ali Ağca’nın silahlı saldırısına uğrayıp, yaşamını yitirdi.

15. Hrant Dink

15. Hrant Dink

Agos gazetesinin Türkiye Ermenisi genel yayın yönetmeni Hrant Dink,19 Ocak 2007 tarihinde Agos’un Halaskargazi Caddesindeki binasının önünde silahlı saldırgan Ogün Samast tarafından öldürüldü. Başına ve boynuna isabet eden üç kurşun sonucunda hayatını kaybeden Dink'in cesedinin yakınında dört adet boş kovan bulundu. Otopsi raporuna göre ise kurşunlardan ikisi Dink'in kafasına arkadan saplanmıştı. Katil zanlısı Ogün Samast, babası tarafından ihbar edildi ve güvenlik güçlerinin takibi sonucunda Trabzon'a gitmek üzere geldiği Samsun otogarında sivil giyimli jandarma ve polis ekiplerince yakalandı. Samast cinayetini kabul etti. Samast'ın üzerinde, suç aleti olduğu bildirilen bir tabanca ele geçirildi. Olayın ardından Türkiye'de derin devlet ve milliyetçilik olguları gündeme taşındı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

16. Musa Anter

16. Musa Anter

İlk gözaltını Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’a ettiği küfürle alan Anter, yayımladığı Kürtçe şiiri ‘’Kımıl’’ sebebiyle idamla yargılandı. 27 Mayıs Darbesi'nde aftan yararlanarak serbest kalan Anter, cezaevinden çıktıktan sonra Deng, Barış Dünyası ve Yön dergilerinde yazdı. 1963'te 23'ler davası ile tekrar cezaevine girdi. 12 Eylül Darbesi'nde Kürtçülük propagandası yapmaktan tutuklandı. Yaşamı boyunca toplam 11,5 yıl hapis yattı.

20 Eylül 1992'de Diyarbakır'ın Seyrantepe mahallesinde uğradığı silahlı saldırıda sol bacağına iki, kalbi ve kafasına birer kurşun sıkılarak öldürülen Musa Anter'in yanında bulunan gazeteci ve yazar Orhan Miroğlu da saldırı sırasında yaralandı. Eski JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan Anter'in, kendisinin de içinde bulunduğu tim tarafından JİTEM için öldürüldüğünü söylemiştir. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın isteğiyle hazırlanan raporda ise Anter cinayetinin ‘’Yeşil Kod’’ adlı Mahmut Yıldırım tarafından uygulandığı yer aldı.

İlgini çekebilir.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
10
9
3
1
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın