Görüş Bildir
Haberler
Tarihin En Büyük Kitlesel Göç Anlaşmalarından Türkiye-Yunanistan Nüfus Değişimi Sırasında Neler Yaşandı?

Tarihin En Büyük Kitlesel Göç Anlaşmalarından Türkiye-Yunanistan Nüfus Değişimi Sırasında Neler Yaşandı?

30 Ocak 1923 tarihinde Türkiye ile Yunanistan iki milyona yakın insanın hayatını sonsuza kadar değiştirecek bir anlaşma imzaladı. Aradan geçen bir asra aşkın zamana rağmen 'mübadele' olarak isimlendirilen bu nüfus değişiminin sosyal etkileri hala devam ediyor. 

Bu anlaşmaya göre, Türkiye sınırları içinde kalan Hristiyan Rumlar ile Yunanistan sınırları içinde kalan Müslüman Türkler zorunlu olarak yer değiştirdiler. 

Neler yaşandığını içeriğimizde bulabilirsiniz.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Tarihte yaşanan bazı olaylar politik olarak mantıklı ve doğru gözükse de insani olarak dramatik sonuçlar doğurur. Bunun en önemli örneklerinden birisi ise 30 Ocak 1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi.

Tarihte yaşanan bazı olaylar politik olarak mantıklı ve doğru gözükse de insani olarak dramatik sonuçlar doğurur. Bunun en önemli örneklerinden birisi ise 30 Ocak 1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi.

Her iki ülkenin de karşılıklı anlaşarak ve onay vererek uygulamaya soktukları bu anlaşmayla Türkiye sınırları içinde kalan 1 Milyon 200 Bin Hristiyan Rum ile Yunanistan sınırlarında kalan 500 Bin Müslüman Türk yer değiştirdi.

Toplamda 2 milyona yakın insanın kaderini değiştiren bu anlaşmanın uygulanması 1927 yılına kadar devam etti.

Osmanlı İmparatorluğu, Balkan Savaşları sonrası Rumeli bölgesindeki topraklarının tamamına yakınını kaybetti. Arkasında ise o topraklarda yüzyıllardır yaşayan Müslüman Türk toplumlar bıraktı.

Osmanlı İmparatorluğu, Balkan Savaşları sonrası Rumeli bölgesindeki topraklarının tamamına yakınını kaybetti. Arkasında ise o topraklarda yüzyıllardır yaşayan Müslüman Türk toplumlar bıraktı.

1922 yılında Türk Kurtuluş Savaşı başarılı olunca benzer bir kaderi bu sefer Yunanistan yaşadı. Türkiye sınırlarında kalan binlerce Hristiyan Rum'un akıbeti belirsiz duruma gelmişti. 

Her iki ülke de kendi ulus devletlerini oluşturmak istedikleri için karşılıklı olarak nüfusları değiştirmeye karar verdiler. 

Bu anlaşma devletlerin politikaları düşünüldüğünde anlaşılabilirdi, ancak kuşkusuz evlerini terk etmek zorunda kalacak insanlar için oldukça zor bir durumdu.

Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi kapsamından Türkiye'de sadece İstanbul ile Gökçeada ve Bozcaada'da oturan Rumlar, Yunanistan'da ise sadece Batı Trakya Türkleri mübadeleden muaf tutuldular.

Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi kapsamından Türkiye'de sadece İstanbul ile Gökçeada ve Bozcaada'da oturan Rumlar, Yunanistan'da ise sadece Batı Trakya Türkleri mübadeleden muaf tutuldular.

Geri kalan bölgelerde yaşayanlara ise göç yolu gözüktü. 

Yunanistan'da kalan Türkler ile Türkiye'de kalan Rum'lar açısından çok karmaşık bir duygu durumu oluştu. Bir taraftan kendi soydaşlarının yaşadığı yerde daha güvenli olacaklarını düşünüyorlar; diğer taraftan ise doğup büyüdükleri, yaşadıkları evlerini terk ediyor olmanın üzüntüsünü hissediyorlardı.

Üstelik gidecekleri yeni yerlerde nelerle karşılaşacakları da belirsizdi.

Mübadelede ise esas kriter olarak ırkın değil dini inancın esas alındığı gözlemlendi. Zira Anadolu'da Karaman bölgesinde yaşayan ve Türkçeden başka bir dil konuşmayan Hristiyanlar da Rum oldukları iddia edilerek zorunlu göçe tabii tutuldular.

Mübadelede ise esas kriter olarak ırkın değil dini inancın esas alındığı gözlemlendi. Zira Anadolu'da Karaman bölgesinde yaşayan ve Türkçeden başka bir dil konuşmayan Hristiyanlar da Rum oldukları iddia edilerek zorunlu göçe tabii tutuldular.

Aynı şekilde Yunanistan'da da Türkler ile birlikte çok sayıda Arnavut Müslüman da Türkiye'ye gönderildi. Dolayısıyla bazı tarihçiler, bu değişimin Türk-Rum değişimi olmasından çok Müslüman-Hristiyan değişimi olduğunu ifade ediyor. 

Mübadele özellikle Yunanistan'da çok büyük bir kargaşaya yol açtı çünkü Yunanistan'ın o dönemde nüfusu 5 milyonu bulmuyordu ve Anadolu'dan 1 milyon yeni insan geldiğinde demografik olarak zor bir duruma düştüler.

Mübadilleri bekleyen başka ciddi sorunlar da vardı. Her iki ülkede de göçmenler topluma kabul edilmede zorluklarla karşılaştı.

Mübadilleri bekleyen başka ciddi sorunlar da vardı.  Her iki ülkede de göçmenler topluma kabul edilmede zorluklarla karşılaştı.

Yunanistan'da Türkiye'den gelen Rumlar için hakaret ve ayrıştırma amaçlı 'Türk Tohumu' ifadesi kullanıldı. Türkiye'de de Yunanistan'dan gelen insanlara yönelik benzer tanımlamalar yapıldı. 

Her iki toplum da, yeni düzenlerine adapte olmaya çalışırken geçmişe yönelik özlem duygularını sıklıkla ifade ettiler. 

Türkiye'de özellikle Selanik göçmenleri bugün bile memleketleri sorulduğunda ilk Selanik yanıtını verirken; Yunanistan'da ise benzer bir durum İzmir'e yönelik yaşanıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Mübadiller hem Türkiye'de hem Yunanistan'da zaman içinde kendi toplumlarını oluşturdular. Dernekler, vakıflar, spor kulüpleri, yerleşim yerleri kurdular.

Mübadiller hem Türkiye'de hem Yunanistan'da zaman içinde kendi toplumlarını oluşturdular. Dernekler, vakıflar, spor kulüpleri, yerleşim yerleri kurdular.

Günümüzde Yunanistan'da çok sayıda 'Yeni İzmir' 'Yeni Buca' 'Yeni Erdek' 'Yeni Ereğli' gibi yer isimler bulunmakta. Türkiye'de ise mübadillerin günümüzde bile sosyal ve kültürel olarak tarihlerine sahip çıktıklarını rahatlıkla ifade etmemiz mümkün.

Mübadele'nin üstünden geçen 100 yılı aşkın süreye rağmen; konu hakkında yazılan kitaplar ve çekilen filmler ile evlerini terk eden insanların trajedisini hissetmeye devam ediyoruz.

İlgini çekebilir...

İlgini çekebilir...

İlgini çekebilir...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
9
1
1
1
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın