Senelerdir Tartışılan Ama Asla Anlaşılamayan Konu: Evrim ve Din Bir Arada Olabilir mi?
Kısaca cevap, kesinlikle olabilir. Evrim ve dinin beraber olamaması için hiçbir sebep yok. Fakat bu cevabı doğrudan vermenin aksine, evrim hakkında elde edilen sonuçlara dayanan düşüncelerimi paylaşıp son kararı okuyucuya bırakacağım. Yorumlarınızı bekliyorum.
Sorularınız ve bu tarz yazılar, paylaşımlar için buraya tıklayabilirsiniz.
“Nasıl?” ve “Neden?”
“Bu dağlar nasıl oldu baba?”
Genetik Adem ve Havva
Eski insanlar
"Madem biz maymundan geldik..."
“Peki günümüzdeki maymunlar neden insan olmuyor?” diyerek evrimi çürütmeden önce şunu bilmekte fayda var, maymunlar bizim atamız değil, ama onlarla ortak bir genetik atamız var. Evrime göre balıklarla, kuşlarla ve hatta bakterilerle de ortak atalarımız var. Evrim Pokemon’daki gibi Charmender’in Charmeleon’a dönüşmesi gibi işlemiyor. Daha çok, 1000 tane Charmender’in farklı şartlarda yaşaması sonucu bazılarının zor şartlar altında Charmeleon’a dönüşmesi, hatta arada birkaç tane Charizard’ın çıkması gibi düşünün. Sonuç olarak ortaya çıkan nüfusun içinde üç tür de bulunabilir.
Evrim mi aldatmacası?
Adnan Oktar’ın (nam-ı diğer Harun Yahya) yazdığı ‘Evrim Aldatmacası’ gibi kitaplara maruz kalmış olabilirsiniz. Öncelikle bilmeniz gereken, bu kitaplar Amerika’da bazı kiliselerin evrim karşıtı kitaplarının birebir dilimize tercüme edilmiş halleridir, Adnan Oktar’ın biyoloji konusunda (veya herhangi bir konuda) kitap yazacak bir eğitimi yoktur. Bu kitaplarda genel olarak mutasyonların hep zararlı olduğudur ve bunun evrime yol açmasının imkansızlığından bahsedilir.
Tüm mavi gözlüler, buraya bakın!
Genetik mutasyonlar belli aralıklarla ortaya çıkar ve genellikle zararlı veya nötrdürler. Fakat nadiren bir türe fayda da sağlarlar ama bu bireyin hayatta kalma ve çoğalma şansını arttırdıkları için yayılmaları zararlı veya nötr mutasyonlara göre daha kolaydır. Mesela, mavi göz, 10.000 yıl önce bir kişide ortaya çıkan bir mutasyondur ve günümüzdeki mavi gözlü tüm insanların soyu bu kişiye dayanır.
Kör mutasyon
Mutasyonlar başı boş bırakıldığında genelde bozulmaya ve yok olmaya doğru gider (entropi gibi). Mesela, yarasalar mağaralarda yaşamaya başlamadan önce gözlerini normal bir şekilde kullanıyorlardı. Fakat, mağarada yaşamayı seçtiklerinden beri ortaya çıkan rastgele ve çoğunlukla zararlı olan mutasyonlar göz fonksiyonunun neredeyse yok olmasına yol açtı. Bu durum yarasaların yok olmasına sebep olmadı, çünkü artık görebilme yarasalar için hayatta kalmayı etkileyen bir faktör değildi. Yarasaların ses dalgalarını kullanarak etraflarının farkına varma yetenekleri (ekolokasyon) bu eksikliği kapatmıştır.
150 yılda çeşitlilik!
Peki mavi göz oluşumu gibi değişimlerin birleşerek farklı türlerin oluşumuna yol açması mümkün mü? Bu sorunun cevabı, ilk canlının ortaya çıkmasından günümüze kadar geçen süreye ve bağlıdır. Bu konuda bir beyin fırtınası yapmaya en çok müsait olan canlılar belki de köpeklerdir. Köpeklerin yaklaşık 100.000 yıl önce evcilleşen kurtlardan geldiği genel olarak kabul edilir. Ama, günümüzde süs veya avcılık gibi amaçlarla yetiştirilen farklı köpek türleri, sadece 150 yıl önce başlayan bir kontrollü çiftleştirmenin sonucudur. Sadece 150 yılda, resimde gördüğünüz farklı köpek cinsleri ortaya çıkmıştır.
Ne zamandır buradayız?
Peki bunu bir zaman çizelgesine yerleştirelim. İlk canlıların yaklaşık 4 milyar yıl önce oraya çıktığı kabul edilir. Çok hücreli canlıların ortaya çıkması ise 600 milyon yıl öncedir. Sudan karaya geçiş 300 milyon, ilk dinozorlar 200 milyon, ilk maymun-benzeri canlılar 65 milyon, dinozorların yok olması 60 milyon, ilk insan ise 200.000 yıl önce ortaya çıkmıştır. 'Sen 350 milyon-milyar' derken iyice karıştı diyebilirsiniz, bunu biraz sadeleştirelim.
Olaylar olaylar!
Bu 4 milyar yıllık süreci bir gün gibi düşünelim. Bu durumda bu zaman çizelgesi resimdeki şekli alır.
Dinozorların 50 dakika boyunca dolaştığı dünyada, bizler sadece 4 saniyedir yaşıyoruz (ve bu 4 saniyede ormanların yarısını yok ettik, ama bu başka bir yazının konusu). Bu tarihler, fosiller ve genetik haritalar sonucu ortaya çıkmıştır ve belli bir hata payı söz konusu olsa da genel hatları bu şekildedir. Dünyada hayatın oluşumuna bu açıdan bakınca, 150 yılda (çeyrek salise) köpeklerde ortaya çıkan çeşitlilik bu denli fazlaysa, koca bir günde bu kadar canlı çeşitliliği imkansız değildir.
Sonuç olarak, evrim kötü bir şey değildir. Dinlere karşı bir tehdit hiç değildir. Evrimi anlayıp geleceğe karşı önlemler almak türümüzün devamı için gereklidir. Bunun en basit örneği, sürekli yenisini bulmaya çabaladığımız antibiyotiklerdir. Bakterilerin evrimi sürekli antibiyotik kullanarak hızlandırıyoruz ve bunun yakın gelecekte çok kötü sonuçları olabilir. Bu şartlar altında körü körüne evrimi görmezden gelip ülke olarak bilimsel dünyada yer edinmeye çalışmak ise trajikomiktir.
Kaynakça
1) https://www.nature.com/news/genetic-adam-and-eve-did-not-live-too-far-apart-in-time-1.13478
2) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC521174/
3) https://www.sciencedaily.com/releases/2008/01/080130170343.htm
4) https://www.businessinsider.com/dog-breeds-victorian-england-origins-2016-2
5) https://en.wikipedia.org/wiki/Timeline_of_the_evolutionary_history_of_life
Yorum Yazın
haydi hristiyanları anlıyorum da müslümanların evrimi reddetmesi çok aptalca. evrim fikrini ilk kez kitaba dökenler darwin'den bin yıl önce yaşamış olan müsl... Devamını Gör
"Ne yardan geçerim ne serden" olmuş. bu yazıya kötü yorum bırakabilecek amipler illa ki olacaktır. ben her iki tarafa da yakın olduğumdan ve bu tip makalele... Devamını Gör
Bomboş bir yazı.Evrim tüm dinlere bilhassa Musevilik ve onun devamı olan Islam dinine taban tabana terstir. "Ilk insan" diye bir sey hicbir zaman var olmadı ... Devamını Gör
Yazinin amacini tamamen yanlis anlamissiniz, veya okumadan yorum yaptiniz. Din ve bilimin ilgilendigi konular farkli oldugu icin birbirlerine ters olmalari m... Devamını Gör