Osmanlı Şehzadesi Mehmed Orhan'ın İstanbul'dan Paris'e; Arjantin'den Lübnan'a Uzanan Film Gibi Öyküsü
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Osmanlı Şehzadesi Mehmed Orhan'ın İstanbul'dan Paris'e; Arjantin'den Lübnan'a Uzanan Film Gibi Öyküsü
3 Mart 1924 Türkiye'de Halifeliğin kaldırılmasıyla Osmanlı Hanedanı üyeleri sınır dışı edilerek Türkiye'den uzaklaştırıldı.
Bu süreçte, Türkiye'den ayrılmak zorunda kalan hanedan mensuplarının bazılarının hikayeleri ise filmleri aratmayan cinsten.
Gazeteci-tarihçi Murat Bardakçı'nın 'Osmanlı Hanedanı Sürgün ve Mirası' kitabında yer verdiği Şehzade Mehmed Orhan'ın yaşamı ise film senaryolarını aratmayan cinsten.
Bakalım Şehzade Mehmed Orhan, ailesiyle birlikte Türkiye'yi terk ettikten sonra neler yaşamış?
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Umudunu kesen gazeteci, havalimanına gitmeden önce son bir umutla yanındaki sarhoş Fransızlara sordu. "Bir Osmanlı Prensini arıyorum. Burada oturuyormuş. Tanıyor musunuz?" Kafaları güzel Fransızlar, prens kelimesini duyunca "tabii ki, o prens benim" diyerek kahkaha attılar.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Nice sokaklarında günlerdir iz süren gazeteci, en sonunda muradına erdi. İkinci Abdülhamid'in torunu, Şehzade Abdulkadir Efendi'nin oğlu, Osmanoğlu sülalesinin en yaşlı üyesi Mehmed Orhan Efendi'nin evini buldu.
Paris'teki "Amerikan Askeri" mezarlığı bekçiliğinden emekli olup Nice'e yerleşen; gözleri görmeyen bu zayıf, yaşlı adam; hanedanlık devam etse İstanbul'da padişah olacak kişiydi. Sene 1986'ydı. "Ne istiyorsunuz?" diye sordu gazeteciye.
Anlatmaya başladı Orhan Bey: "Önce Peşte'ye, ardından Paris'e gittik. Okulu bıraktım. 20 yaşıma bastığımda Buenos Aires'e giden bir vapura atlayıp üç haftada Arjantin'e gittim. Oraya daha önce göç eden Osmanlılar tarafından karşılandım. Teneke fabrikasında çalıştım.
Halife Abdülmecid yanıt vermedi. Adam da beni kovdu, kız da bir daha yüzüme bakmadı. Sonra iki sene sonra gittim Nice'e, Halife bir villada oturuyordu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
"Sonra birileri medyaya bahsetmiş olmalı. Lübnan basınında haberler çıktı. Sultan Hamid'in torunu Şam-Beyrut arası şoförlük yapıyor diye. Canım sıkıldı. Hiç sevmiyordum tanınmayı. Ancak işime geldi. Polisler hiç ceza yazmıyordu."
"Ben kızı hiç beğenmemiştim. Amcamın verdiği frankları bir ay kabarelerde yedim. Amcam bana çok kızdı. Kral Zogo ise çok kızmadı. Beni yaveri yaptı. Arnavutluk ordusunda yüzbaşı oldum. Tiran'da kralın yanında kaldım. Bana hep 'Prens Hazretleri' derdi. "
Şehzade Mehmed Orhan, eğer Osmanlı tahtına çıksaydı İkinci Orhan ya da Yedinci Mehmed ismini alacaktı. Ancak Paris'te Amerikan mezarlığının bekçiliğini yaparak emekli oldu. Türk vatandaşlığından çıkarıldığı için hiçbir ülkenin de vatandaşı olmadı. Son yıllarında kendisine Türk pasaportu verildi. Osmanoğlu soy adını aldı.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
ben şahsen acıyamadım atatürk olmasaydı böyle adamların vatandaşı değil kullu olurduk