Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Karaburun’da Balık Çiftlikleri Sorun Olmaya Devam Ediyor…
Karaburun’da Balık Çiftlikleri Sorun Olmaya Devam Ediyor…
İzmir’in incisi Karaburun’da balık çiftlikleri sorunu günden güne büyüyor. Son dönemde balık
çiftliklerinin hızla artması sonucu oluşan çevre kirliliklerinin hesabı ise artık tutulamıyor.
Haliyle, Karaburun sakinleri bu durumdan hiç de memnun değiller. “İklim ve Sivil Toplum
Projesi” kapsamında 16 Ocak’ta İzmir’de WWF Türkiye ve TEMA Vakfı tarafından yürütülen
projede ön planda yer alan Karaburun sakinlerine göre balık çiftliklerinin yol açtığı sorunların
en başında şunlar geliyor:
1. Karaburun Yarımadası’nın kıyıları ulusal karar ve uluslararası sözleşmeler (Bern ve
Barcelona) kapsamında koruma altında olan Akdeniz Foku (Monachus monachus) için
üreme ve yaşam alanıdır. Ancak, fokların ve balık çiftliklerinin üretim alanlarının
önemli ölçüde kesişim göstermesinden ötürü Akdeniz Fokları ne yazık ki yeterli besini
ve üreme alanı bulamamaktadır.
2. Balık çiftliklerinin geniş alanlarda üretim yapmalarından ötürü balıkların rotaları
değişmiş ve bu yüzden kıyı balıkçılığı durma noktasına gelmiştir.
3. İç denizlerin oksijen kaynağı olan deniz çayırları (Posidonia oceanica) balık
çiftliklerinin üretim ve çevreleme malzemelerinden ötürü zarar görmektedir.
4. Çiftliklerin daha fazla üretim amacıyla balıklara vermiş oldukları yem ve ek gıdalar
neticesinde masmavi deniz suyu giderek kirlenmektedir.
5. Çiftliklerde kullanılan parazit ilaçları çevreye kötü koku yaymaktadır.
6. Büyük balık üretiminde trollerin kullanılması bölgedeki habitatın dengesini
değiştirmektedir.
7. Son olarak, balık çiftliklerinin sayısının giderek artması ve geniş alana yayılmalarından
ötürü görüntü kirliliği de oluşmaktadır.
Balık çiftliklerinin yol açmış olduğu bunca soruna bir de HES’ler de eklenince Karaburun
sakinleri için hayat iyice çileden çıkmış durumda. Yakın zamanda açıklama yapan Karaburun
Kent Konseyi ise şu şekilde haykırdı: “Biz plansız, yereli yok sayan, sürdürülebilirliği olmayan,
doğal kaynaklarımızı hızla ve ölçüsüzce tüketen yatırımlara karşıyız; çünkü Karaburun
Yarımadası Doğu Akdeniz Havzası’nın en bozulmamış bölgesidir. Yarımada; aralarında
Akdeniz foku, ada martısı, kızıl şahin, ada doğanı ve küçük kerkenez gibi küresel ölçekte
koruma altında olan türlerin de bulunduğu nadir bitki ve hayvan varlığıyla çok zengin bir
biyoçeşitliliğe ve ekosisteme sahiptir.”
Hal böyle iken, ulusal düzeyde faaliyet gösteren çevre örgütleri de yönlerini bölgeye çevirmiş
durumda... Umarım Ankara’daki bürokratlarımız bir an evvel bu doğa harikası beldeyi balık
çiftliklerinden kurtarma adına bir şeyler yapacaktır…
Hacı Mehmet BOYRAZ, İzmir
Yorum Yazın