Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Instagram Hikaye Müptelaları: Bu İçerik Sadece Akıllı Telefon Bağımlılığını Sonlandırmaya Kararlı Kişiler İçin!
Telefonunuza bakmadan duramıyor musunuz? Yalnız değilsiniz... Artık 2.5 milyarın üzerinde insanın akıllı telefonu var ve çoğu tıpkı sizin gibi telefonlarını bir anlığına bile kenara bırakmakta zorluk yaşıyor.
Absürt gelebilir ama soralım, telefon ve uygulama üreticileri tarafından kurulan bir Truman Show’un içinde mi yaşıyoruz?
Düşünülenin aksine, aslında zaten telefonların tasarım amacı bizi meşgul etmek.
Bunu duymak biraz üzücü ancak telefonlar ve uygulamalar, kasıtlı bir şekilde bağımlısı olmamız için geliştiriliyor. Aksi halde nasıl rekabet edebilirlerdi?
“Bu meretin kölesi olmamak için ne yapabilirim?” diyen o kararlı azınlık, toplanın.
Aslında tek yapmanız gereken ilginizi çeken hilelerin farkında olmak. Böylece telefonunuzla daha sağlıklı bir ilişki kurmayı öğrenirsiniz.
Google'da tasarım etikçisi olarak çalışmış olan Tristan Harris de bu bağımlılığın önüne geçmek isteyenlerden. Üstelik bunun için kâr amacı gütmeyen bir organizasyonun başında.
Evet durum sandığınızdan daha ciddi… Peki ne yapmalıyız?
Tristan Harris’in ilk önerisi telefondaki bildirimlerin kapatılması ile başlıyor. Tabii gerçek insanların size ulaşmaya çalışması hariç.
Telefonla arandığınızda, mesaj veya e-posta geldiğinde genellikle başka bir insan sizinle iletişim kurmak istiyordur ama bugün kullandığımız uygulamaların çoğu, onların platformlarında daha fazla vakit geçirilmesi için uygulamaların bize yolladığı 'sosyal etkileşim' hissini yaşatan illüzyonlar.
Sosyal medya uygulamaları, sosyal bağları güçlendirerek uygulamayı daha fazla kullanmanızı hedefliyor.
Örneğin Facebook size arkadaşınızın yakınlarındaki etkinlikle ilgilendiğini gösteren bir anlık bildirim gönderirse, özünde kukla ustası gibi davranıyor.
Dostluğunuza kıymet verdiğinizi düşünerek linke tıklayın ve o dünyadaki yerinizi alın.
Bildirimlerin amacı sadece bu değil dediğinizi duyar gibiyiz...
Anlık bildirimler ilk olarak 2003'te e -postalar için Blackberry'lerde tanıtıldığında, aslında telefonu daha az kontrol etmenin bir yolu olarak görülüyordu. Telefonunuzu e-posta kontrolü için defalarca yenilemenize gerek kalmıyordu.
Ama bugün telefondaki her uygulamadan sayısız bildirim alıyoruz. Yani her kontrol edildiğinde bir çanta dolusu bildirim üşüşüyor üstümüze.
Bildirimler gelişigüzel olmasaydı, yani tahmin edilebilir bir şey olsaydı bağımlılık yapmazdı. Biraz sert gelebilir ama aynı mantık kumar makinelerinde de var.
Amerika'da kumar makinaları neredeyse tüm eğlence sektörünün toplamından daha fazla kazanmaktadır ve bu makineler apaçık oyunlardan daha fazla bağımlılık yaratıyor çünkü bu süslü haliyle ortada olan şeyin kumar olduğunu anlamak pek mümkün değil.
Bazı uygulamalar kumar makinelerindeki o meşhur kol çekme yöntemini bile kopyalar: "Yenilemek için kaydırın".
Bu bilinçli bir dizayn seçimi ve işe yarıyor.
Bu uygulamalar sürekli yeni içerik yüklerler ama aşağı çekme özelliği bütün bu sürecin bağımlılık yapıcı illüzyonudur.
Telefon ekranınızı gri tonlu hale getirmeyi denediniz mi? Bazı telefonlarda bu seçenek mevcut.
Gözün dikkatini çekmenin en kolay yolu ekrandaki renklerdir, uygulamaları bu renklerden mahrum bırakmayı denemek şart.
Eski kullanıcılar bilir. Google, Instagram gibi popüler uygulamaların logolarındaki renkler eskiden şimdiki gibi değildi.
Çünkü insan gözü sıcak renklere hassastır. Bu yüzden bir çok uygulama simgelerini daha parlak, cesur ve sıcak renklerle yeniden dizayn etti.
Bildirim baloncuklarının neden kırmızı olduğu da anlaşılmıştır.
Farklı bir renk veya simge kırmızı rengin yarattığı etkiyi yaratmıyor. Ancak telefon gri tonlarda kullanıldığında beynimiz bu hilelere düşmüyor.
Otomatik video oynatma da “yenilemek için kaydır” ile benzer şekilde işletiyor. Kontrol sizdeymiş gibi hissettirdiğinden durmak için bir sebebiniz de kalmıyor.
Bir araştırmaya göre, insanlar bir şeyi tüketmeyi bırakırken içgüdüsel işaretlerden çok görsel işaretlere güveniyorlar. 2005'te çorba içen birkaç farklı birey üzerinde bir araştırma yapıldı.
Araştırmada kasesi sürekli doldurulan bireyler, diğer bireylere göre %73 oranında daha fazla çorba içti ama kasesi sürekli doldurulan bu bireyler hiç ama hiç doymuş hissetmedi.
Yani bitiş noktası gibi görsel işaretler size doğru zamanda durmayı söylemede doygunluk hissimize göre daha güvenilir olabilir.
Son bir öneri, telefonunuzun giriş sayfasını sadece her gün kullandığınız gereçlerle sınırlandırın.
Tristan Harris’e göre giriş ekranını açtığınızda o an hayatınızda o olmadan yaşayamayacağınız gereçler hariç hiçbir uygulama bulundurmamalısınız. Harita, notlar, hava durumu, e-posta gibi, içine düşüp dipsiz girdaplarla dolu şeylere kapılamayacağınız uygulamalardan bahsediyoruz.
Özetleyecek olursak;
Bildirimlerinizi kapatın
Telefonu gri tonlarda kullanın
Ana ekranınızı dikkat çekici olmayan, her gün kullandığınız gerekli uygulamalarla düzenleyin.
Madem bu bağımlılıktan kurtulmaya adaysınız, ufak bir müjdeyi de verelim.
Sosyal medya bildirimlerinin sınırlandırılması bile tek başına stres seviyenizin azalması için yeterli olabilir.
Haydi hayırlı olsun diyelim ve...
O zaman dans!
Yorum Yazın
böyle bir yazıyı bile telefondan okumak...
graham bell bunu beğenmedi.
uzun süre önce kapattım tüm bildirimleri