Görüş Bildir
Haberler
Henüz Gelişim Evresinde Olan İnanılmaz 10 Teknoloji

Henüz Gelişim Evresinde Olan İnanılmaz 10 Teknoloji

clandestin
02.09.2014 - 05:49 Son Güncelleme: 03.09.2014 - 01:49

10. Yapay Solungaç

10. Yapay Solungaç

Herhalde insanoğlu uçmayı ne kadar hayal ediyorsa suyun altında balık gibi gezmeyi de o kadar hayal ediyordur. Uzun yıllardan beri oksijen tüpleri ile suyun altında insanoğlu gezebilmekte. Mucitler uzun zamandan beri suyun altında nefes alabileceğimiz ama oksijen barındırmayan gereçler üzerinde çalışmakta ama hiçbiri bir solungaç gibi çalışmamaktadır. İsrail’li mucit Alon Bodner yapay solungaç konusunda çok ileri seviyelere gelmiş durumda.

Alon Bodner’in yapım aşamasındaki aletin adı LikeAFish (balık gibi), çalışma prensibi is Santrifuj kullanarak hava geçirmez bir alanda suyun basıncını azaltmak. Suda bildiğiniz üzere az oranda oksijen bulunmaktadır. Bir insanın rahatça nefes alabilmesi için bu aletin bir dakika için 190 litre suyu geçirmesi gerekmekte. Böyle bir mekanizmayı henüz hafif ve küçük yapabilmiş değiller. Ama buluş bu seviyelere çok uzak olmadığından dolayı yapım aşamasında. Bundan bir kaç yıl sonra sularda balık gibi takılan insanlar görmek mümkün olabilecek.

İçeriğin Devamı Aşağıda

9. Tarım Robotları

9. Tarım Robotları

Bir çok fabrikada artık insan yerine robotlar kullanılmakta, fakat tarım ise hala insana dayalı bir endüstri. Tarım Robotları halen daha ön prototip seviyelerinde. Robotların devreye girmesi ile beraber işsizlik oranlarında da ciddi artışlar olmuş ve bu durum dünyanın başlıca sıkıntılarından biri haline gelmeye başlamıştır. Robotları tarım alanında da görmeye başlamamız çok uzak değil. Dünya çapında birçok firma bu alanda robotların iş görmesi konusunda çalışmalar yapmaktadır. Fakat tarım diğer endüstrilere göre bu alanda daha yavaş ilerliyor.

2011 senesinde Boston’lu bir firmanın iddiasına göre yapmış olduğu tarım robotu, %40′lık insan gücünü ortadan kaldırabiliyor. Bu firma bu buluşları ile tam tamına 8 milyar dolarlık bir fon sahibi de oldu. Japonya’da ise bir araştırma firması geliştirdiği robot ile çileklerin olgunluk seviyelerini belirleyebiliyor. Böylelikle toplama zamanlamasını daha iyi yapabiliyorlar. Amerikada MIT üniversitesinin domates bahçesinde ise sensörlü küçük robotlar çalışmakta. Robotla insanı karşılaştırdığımızda robotlar tüm gün hiç yorulmadan çalışabiliyorlar bu da tarım için çok önemli bir özellik.

8. Güneşten Korunma Hapları

8. Güneşten Korunma Hapları

Evet başlığı yanlış okumadınız, güneşten koruma yağları değil hapları. Hapı içiyorsunuz güneş sizi yakmıyor.

Londra’da ki King’s Collage‘da ki bir çalışmada mercanlar kendilerini UV ışınlarından simbiyotik bir yosun sayesinde korumaktadır. Bu simbiotik yosun bir kimyasal bileşen oluşturarak mercanları UV ışınlarından korur. Bundan sadece mercanlar değil aynı zamanda oradaki balıklar da yararlanırlar. Bu projenin başındaki Dr. Paul Lang der ki bu yosunun ürettiği bileşeni insanlara oral yolla verebilmeyi yarattığımız noktada, elimizde insanları güneş ışınlarından korumaya yarayan tablet haplar olabilir.

7. Kağıt Kalınlığında, Katlanabilir Telefon ve Bilgisayarlar

6. Diş yenileme

6. Diş yenileme

İnsanlar aleminde bir parçanı veya organını çıkarmak, ancak bilim kurgu filmlerinde izleyebileceğimiz tatta sahneler olmakta. Halbuki hayvanlar aleminde ise bu rastlanabilir bir olay. Örneğin timsahlar, kaybettikleri dişlerini yeniden çıkarabiliyorlar. Peki şunu biliyor muydunuz? Timsahların diş yapısı ile insanların diş yapısı birbirine çok benziyor.

İnsanların tekrar diş çıkaramamalarının nedeni ise (çocukluk hariç) dişlerimizin iç bölgelerinde yaşayan bir doku olan “pulp” tekrar büyüyememektedir. Yeniden diş çıkarabilme yetisi çok uzaklarda bir çözüme ihtiyacı yok çözüm kök hücrede. Günümüzde bir çok bilim adamı verilen doğru doku ve yapıları da nasıl üretebileceklerini bulmaya çalışmaktalar. 2012 senesinde Utah Üniversitesi yeniden diş çıkarmanın laboratuvar ortamında yapılabileceğini kanıtladı. Bu alanda yapılan geliştirmeler, ilerleyen zamanlarda tüm diş ile ilgili problemleri, hastalıkları ortadan kaldırabilir.

5. Holografik TV

5. Holografik TV

Televizyonlar evlerimizin vazgeçilmezi, şu sıralar en moda 3 boyutlu televizyonlar. Peki ya filmler yanı başınızda oynasaydı ya da filmin içinde sizde oynayabilir olsaydınız. Enteresan olur değil mi?

Eğer iyi bir teknoloji takipçisiyseniz Hologram gösterimlerin çokta uzakta olmadığını hatta belli testlerin yapıldığını ama prototip seviyelerinde yol aldığını biliyor olmalısınız. MIT araştırmacıları saniyede 50 gigapixel destekleyebilen holografik görüntü yarattılar. Ama bu sıradışı teknolojinin evlerimize girmesinin daha zamanı var çünkü teknolojiler henüz çok pahalı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

4. Gerçek zamanlı Google Earth

4. Gerçek zamanlı Google Earth

Oxford’da bilim adamları bir video kamera üzerinde çalışmaktalar. Bu video kamera bir uzay istasyonuna yerleştirilerek dünyayı canlı olarak gösterecekler. İlk başlarda çözünürlük çok parlak olmasa da (1 metreye 1 piksel gibi) gerçek zamanlı canlı olarak dünyayı izleyebileceğiz.

3. Kablosuz Elektrik

Kablosuz elektrik nosyonu sizlerin tahmin ettiğinden çok daha eskiye dayanmaktadır. Nikola Tesla eğer yeteri kadar parası olsaydı belki de bu teknolojiyi yıllar önce yapmış bile olabilirdi. Bir çoğunuz farkında olmasa bile günümüzde gücün kablosuz olarak transferi mümkün.

Kablosuz şarj aletleri bir zamandır kullanılmakta ve her geçen gün gelişmekteler. Witricity firması evlerimizin tüm gücünü üretecek elektrik hublar üzerinde çalışmakta. Geliştirdikleri prototip adı ise “ Prodigy” bu prototip MIT fizikçisi Marin Soljacic çalışmaları üzerine dayanmakta. Bu aletin çalışma prensibi ise bazı elektromanyetik dalga frekansları enerji transferlerini kolaylaştırabiliyor. Yankılanan iki obje bu frekanslarda kolaylıkla aralarında enerji transferi yapabiliyor. Hatta belli mesefelerde ve metal olmalarına rağmen bu işlemi gerçekleştirebiliyorlar. Bu teknoloji günümüzdeki kullandığımız bataryaların sonu demek olabilir.

2. Ultra Hızlı Tüplerde Yolculuk

2. Ultra Hızlı Tüplerde Yolculuk

Raylar, tekerlekler hepsi birer sürtünme kuvveti. Nedeni, giden bir aracın yavaşlamasını sağlayan ana etkenlerden biri de sürtünme kat sayılarıdır. Sürtünme kuvvetini ortadan kaldırdığınız noktada araçların hızları artar. Japonya’da bir süredir manyetik güçle havalanan trenler yapım aşamasında. Şu anda bazı başarılı testleri gerçekleştiriyorlar buda demek oluyor ki yakın zamanlarda bu tarz trenleri hayatımızda görebiliriz. Bu tarz trenler yaklaşık 480 km hıza çıkabiliyor. Japon firmasının bu modeller etkileyici iken Amerika'da bazı firmalarda hızlanmayan en çok darbeyi vuran ikinci sürtünme etkisini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. O da rüzgar direnci. Nasıl mı bunu başaracaklar havasız tüplerin içinde yolculuk.

Kabul edelim kolay bir teknoloji olmayacak. ET3 firmasının sahibi Daryl Oster’a göre tüpte yolculuk geleceğin ulaşım aracı. Tüpte yolculuğu oluşturan başlıca etkenler dışarıdan tüm anlamıyla hava girişine kapatılmış vakum ve basınç etkisiyle tüp içerisinde ilerleyen araçlar. Bu kapsüllerin yaklaşık 6500 km hıza çıkabileceklerini iddia etmekte. Bu da demek oluyor ki Avrupa'nın bir yakasından diğer yakasına gitmeniz yarım saatten az sürecek.

Tesla Motors sahibi ve CEO’su Elon Musk‘ın şimdilik Hyperloop diye adlandırdığı ET3 firmasınınkine benzer ama farklı teknolojileri içeren tüpte yolculuk yapılan bir modeli çalışmasının olduğu da bilinmekte. Bu modelde ise çıkılabilecek hızın 1500 KM olacağı düşünülmekte.

1. Sürdürülebilir Füzyon Reaktör

1. Sürdürülebilir Füzyon Reaktör

Günümüzde Nükleer enerji üretimi Nükleer fizyon sayeside üretilmektedir. Bunun nedeni ise Nükleer fizyonun, Nükleer füzyona göre daha kolay kontrol edilebilir olmasıdır. Günümüze kadar küçük çapta Nükleer füzyon reaktörleri yapılmıştı ama daha henüz büyük çapta sürdürülebilinir bir reaktör yapılmamıştı. Amerika, Avrupa Birliği, Rusya, Çin, Japonya, Güney Kore ve Hindistan’dan oluşan bir konsorsisyum Fransa’da dünyanın ilk büyük çaplı Füzyon reaktörünü oluşturmak için bir yer belirledi. Nükleer füzyon enerjisi, Nükleer füsyon enerjisine göre daha temiz ve 4 kat daha büyük bir enerji oluşturma kapasitesi var.

Bu Projenin adı ITER (international Thermonuclear Experimental Reactor) yani Uluslararası Thermonükleer deneysel Reaktörü. Dünyadaki ikinci en büyük uluslararası ortak bilimsel çalışma olarak da tarihte yerini alan bir proje.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın