Gurbetçilerin Göz Yaşartan Hikayelerine Tanıklık Ediyoruz: "Bir Yanın Gurbet, Bir Yanın Memleket Olduğu Arafta Bir Hayat"
Yaşadığın toprakları, tanıdığın insanları, sevdiklerini, alıştıklarını, her şeyini bırakıp yepyeni bir hayata başlamak, daha iyi yaşamak için çalışmak, sokak yüzü görmeden evden işe yaşamak ve hasret içinde tükenirken bile vazgeçmemek...
1961 yılında imzalanan anlaşma sonrası binlerce Türk vatandaşı birkaç yıl çalışıp para kazanmak ve bir an önce memlekete dönmek için Batı Avrupa'ya göç etti. Bir kısmı geri dönerken, bir kısmı orada kaldı. Üçüncü neslin devam ettiği ve milyonlarca Türk'ün yaşadığı Avrupa topraklarında neler olmadı ki...
Sesini kaydedip gönderenlerden türkü söyleyenlere, babasının bavuluna girmek isteyenlerden aşk acısını mektupla anlatanlara kadar onlarca gurbetçi hikayesi var.
İşte o gurbetçi hikayelerine Twitter ve Instagram'da DiasporaTürk adlı hesap sayesinde tanık oluyoruz...
Hesabın kurucularından biri olan editör Gökhan Duman şöyle söylüyor: 'Fotoğrafları, hem fotoğrafın hakkını vermeye hem de incitmemeye çalışarak yayınlıyoruz. Üzerine titrediğimiz bir yayın süreci izliyoruz, seçici davranıyoruz. Bizi hiç tanımadıkları halde fotoğraflarını hatta videolarını gönderenlerle bir aile gibi olduk, bize özel hikayelerini de anlatıyorlar. Biz de sosyal medya iletilerini, insanların iş çıkışı saatlerinde tam çay içerken paylaşarak insanların ağzında hoş bir tat bırakmayı hedefliyoruz.'
Sizin de ağzınızda hoş bir tat bıraksın diye o hikayeleri ve anıları, okurken hepimizin boğazında bir düğüm oluşturan DiasporaTürk hesabından derledik...
1. Halil Gencer, memlekete tatil için her döndüğünde kızlarının kendisine nasıl yabancı gibi davrandığını anlatıyor...
2. Malatya'da eski bir teybin içerisinden isimsiz bir mektup çıkıyor...
3. Yazar ve psikolog Gündüz Vassaf, 1982 yılından bir anısını aktarıyor...
4. Kaldı mı böyle aşklar?
5. Gurbetçi olmaktan daha beteri kalan olmak, yol gözlemek, 'hasret'le selam beklemek...
6. Ünlü oyuncu Birol Ünel, babasının ölümünün ardından hissettiklerini anlatıyor...
7. Günümüzde neredeyse işlevini yitirse de, o zamanlar mektup çok önemliydi...
8. Dahiliye ve nefroloji uzmanı Osman Özaydın, babasının hıçkırıklara boğulduğu anıyı aktarıyor...
9. İbrahim Özyürek, Kıbrıs Harekatı döneminde gurbette olmayı anlatıyor...
10. Eflatun Demirci, babası için radyo yayını kaydettiğini söylüyor...
11. Elleri narin, ince annelerimiz...
12. Veteriner hekim Bülent Coruk'un babasıyla anısı yürek dağlıyor...
13. "Bırakın da onu bari biz iyi yapalım..."
14. Birdenbire ortaya çıkan güzellikler...
15. Çok çalışmak, çok para kazanmak, bir an önce memlekete dönmek...
16. Dönmesine sekiz ay olmasına rağmen kızının istediği ayakkabıyı koşarak gidip alan baba...
17. Kuru fasulye varsa, "Biz burada ölmeyiz..."
18. Gitmek isteyenin önünde kimse duramaz ama ya o hasret?
19. Kalanlara selam etmekten türkü söylemeye...
20. "İlçemiz diyor, ben ağlıyorum..."
21. "Kıyıp da sesinin üstüne konuşamadım" diyor; insan nasıl kıyabilir ki?
DiasporaTürk hesabıyla yıllar öncesine ışık tutan editör Gökhan Duman'ın, gurbetçilerin fotoğrafları ve anılarıyla hazırladığı kitabı 11. Peron çok yakında çıkıyor. Kendisine bu anıları bizimle paylaştığı için teşekkür ediyoruz!
Erkan Oğur'un "Aman annem gurbet bana zor geliyor" derken içimizi paramparça eden türküsü 'Pencereden Kar Geliyor'u da ekleyelim...
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
off ne magdur edebiyati yaptiniz,gideni zorla gonderiyorlar sanki vatan kurtarmaya degil.Turkiyede asgari ucretle calisan milyonlarlar varken almanyada maas ... Devamını Gör
İçerik şuan değil zaten kardeş 90 lardan önceki gurbetçilerden bahsediyliyor. Şuan bu durumda olan varmıdır sence. O yıllarda memleketten gidenler 5-10 yıl ... Devamını Gör
Nerede o vatan toprağı için günlerce otobüslerde yolculuk eden bir avuç bulguru görünce hüngür hüngür ağlayan adamlar Almanya bugün bu konumda ise bizim işçi... Devamını Gör
Birakin ajitasyonu cogu palavra 2 sohbet edeyim diorsun ya turkiyedekiler rahat hepsinde iphone,yada suyum var buyum var aza kanaat etmez,ozunu yitirmis sere... Devamını Gör