Gazeteciler ‘Basın Özgürlüğü’ İçin Yürüdü
İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde Tünel Meydanı’ndan Galatasaray Meydanı’na yürüyen gazeteciler, “Özgür basın varsa özgür toplum vardır” yazılı büyük bir pankart açtı, yürüyüş boyunca “Özgür basın susturulamaz”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Zindanlar boşalsın medyaya özgürlük” şeklinde slogan attı.
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Sözcüsü ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, G9 Platformu Sözcüsü ve Avrupa Gazeteciler Birliği Onursal Genel Başkan Yardımcısı Doğan Tılıç, Türkiye Gazeteciler Sendikası(TGS) Başkanı Uğur Güç, Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay ve DİSK Basın-İş Sendikası Başkanı Faruk Eren’in de aralarında bulunduğu yaklaşık 100 gazeteci katıldı. Yürüyüşe CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, CHP İstanbul 2. bölge 1. sıra milletvekili adayı Selina Doğan da katılarak destek verdi.
“Özgür basın varsa özgür toplum vardır” yazılı büyük bir pankart açan gazeteciler, yürüyüş boyunca “Özgür basın susturulamaz”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Zindanlar boşalsın medyaya özgürlük” şeklinde slogan attı. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın 4. kez çıkarttığı, tutuklu ve yargılanan gazetecilerin yazılarının bulunduğu 8 sayfalık “Tutuklu Gazete” yürüyüş boyunca vatandaşlara dağıtıldı.
“DÜNYANIN EN ÖZGÜR BASININA SAHİP OLDUĞUMUZU SÖYLEYEREK ADETA DALGA GEÇEN BİR İKTİDARA SAHİBİZ”
Galatasaray Meydanı’nda sona eren yürüyüşün ardından GÖP, TGC, TGS, ÇGD, G9 ve DİSK Basın-İş tarafından ortak olarak hazırlanan basın açıklaması okundu. Açıklamayı grup adına Doğan Tılıç yaptı. Açıklamada özetle şu ifadeler kullanıldı:
“Karikatür çizip, twit atanın Cumhurbaşkanı’na hakaretle, haber yazıp manşet atanın halkı iktirada karşı kışkırtmakla, belgesel çekenin terör propagandasıyla suçlandığı, gazetelerin yargılanıp gazetecilerin hapsedildiği ve basın özgürlüğü sıralamasında dünyanın 154’üncüsü olan bir ülkenin habercileri olarak karşılıyoruz bu yıl ki 3 Mayıs’ı…Bugün cezaevlerinde bazıları yıllardır yatmakta olan 21 meslektaşımız, yüzlerce gazeteci aleyhine açılmış binlerce dava var. Buna karşın, dünyanın en özgür basınına sahip olduğumuzu söyleyerek adeta dalga geçen bir iktidara sahibiz. Bir soru sorma mesleği olan gazeteciliği, soru sormadan ya da yalnızca iktidarın hoşuna giden sorular sorarak yapmamız isteniyor. Akreditasyon uygulamasıyla haberi alıp halka ulaştırmamız gereken ve özünde halka ait olan mekanlar muhalif gazetecilere kapatılıyor. Neredeyse cami avlusunun bile yandaş olmayan gazetecilere, foto muhabirlerine, kameramanlara kapatıldığı bir akreditasyon uygulaması var. Bütün bu koşullara karşın gazetecilik yapmak adına her kapıyı açan, ekranları ve köşeleri dolduran yüksek ücretli mabeyn katipleri de var. Tarih onları da gazeteciliğin utanç sayfasına not ediyor.”
“GAZETECİLİK İÇİN AYAĞA KALKMAYA ÇAĞIRIYORUZ”
Basın özgürlüğü mücadelesinin sonuna kadar yürütüleceğinin anlatıldığı açıklamanın son bölümde ise “Özgürlük gazeteciliğin oksijeni, özgür gazetecilik de demokrasinin garantisidir. Basın özgürlüğü mücadelemizin, sadece bir meslek için yürütülmediğini özgür ve demokrat bir Türkiye özleyen her vatandaşın mücadelesi olduğunu vurguluyor ve herkesi ‘Gazetecilik için Ayağa Kalk’maya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.
GÜRSEL TEKİN: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOKSA HİÇBİR ŞEYİN ÖZGÜRLÜĞÜ YOKTUR
Yürüyüşe katılan ve basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Gürsel Tekin ise basın özgürlüğünün önemine vurgu yaparak “Bir ülkede basın özgürlüğü yoksa hiçbir şeyin özgürlüğü yoktur. Gelişmiş ülkelerde yargının, polisin en büyük dayanaklarından birisi basındır. Alman Cumhurbaşkanı’nı istifa ettiren bir gazetedir. Gazete haberiyle siyaseti de temizleyebiliyorsunuz. Siyaset alanı bu kadar kirliyse maalesef bir ülkede basın özgürlüğü beklemek hayaldir” diye konuştu.