Evrimle İlgili Virüs Gibi Yayılmış Yanlış Bilgiler
Evrimle İlgili Virüs Gibi Yayılmış Yanlış Bilgiler
Ülkemiz insanının 'fikri olmadan zikri olma' özelliği malum. Fakat bu özellik sadece az eğitim görmüş kişilerden ibaret değil. Malum, çağ bilgi çağı. Bilgi kirliliğinden enfeksiyon kapmak da çağın cahillik çeşitlerinden biri. Bilgi karmaşası içinde boğulma, hangi verinin doğru olduğunu bilememe durumu çok yaygın. Hatta bilgi ayıklama, işleme, filtreleme, analiz etme dalında spesifik meslekler türedi ve şu sıralar oldukça revaçta.
Velhasılıkelam evrim teorisi de bu durumdan nasibini alan konulardan. Görünen o ki savunan da karşı çıkan da konu hakkında ahım şahım bir bilgiye sahip değil. O yüzden gelin virüs gibi yayılmış birkaç yanlış bilgiyi bazı bilimsel araştırma verileriyle düzeltmeye çalışalım.
Genlerin Büyüklükleri Komplekslik Ölçüsü Değildir
Genetik Benzerlik Yanılgısı
Evrim Teorisinin temeli şempanzelerin genlerinin insan genleri ile yüzde 98 benzerlik gösterdiği iddiasına dayanır ve bunun evrim teorisinin bir delili olduğu ileri sürülür. Şempanze ile insan genomları %98 benzer olsa bile, bundan 'insan %98 şempanzedir' sonucu çıkarmak yanlıştır. Çünkü insan belli oranlarda genlerini başka birçok canlıyla da paylaşır. Örneğin New Scientist dergisinde aktarılan genetik analizlere göre, nematod solucanları ve insan DNA'larında %75'lik bir benzerlik söz konusudur. Ancak bu durum insanın %75 solucan olduğunu göstermez ya da arada sadece %25'lik bir fark bulunduğu anlamına gelmez. Bu çıkarımların mantıksızlığını, bazı evrimciler de görmekte ve dile getirmektedirler. Örneğin Profesör Steven Jones, muz ve insan arasında %50 genetik benzerlik bulunduğunun gösterilmesinin, insanın %50 muz olduğu anlamına gelmeyeceğini hatırlatmaktadır. Çünkü iki farklı canlıdaki genler aynı olsa bile, bunların tamamen farklı şekilde çalışabildikleri bilinmektedir.
Öte yandan bazı proteinler üzerinde yapılan analizler de, insanı çok daha farklı canlılara yakın gibi göstermektedir. Cambridge Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yaptığı bir çalışmada, kara canlılarının bazı proteinleri karşılaştırılmaktadır. Hayret verici bir şekilde, yaklaşık bütün örneklerde insan ve tavuk, birbirlerine en yakın akraba olarak eşleşmişlerdir. Bir sonraki en yakın akraba ise timsahtır. Evrimcilerin 'insan ile maymun arasındaki genetik benzerlik' konusunda kullandıkları bir diğer örnek ise, insanda 46, şempanze ve gorillerde ise 48 kromozom bulunmasıdır. Evrimciler, kromozom sayılarının yakınlığını evrimsel bir ilişkinin göstergesi sayarlar. Oysa eğer evrimcilerin kullandığı bu mantık doğru olsaydı, insanın şempanze ile aynı yakınlıkta bir akrabası olması gerekirdi: 'Patates'. Çünkü patatesin kromozom sayısı goril ve şempanzeninkiyle aynıdır: 48. Diğer taraftan yabani tavşanın kromozom sayısı, insanınki ile aynıdır: 46. Bu örnekler, genetik benzerlik kavramının evrim teorisine bir delil oluşturmadığını göstermektedir. Çünkü genetik benzerlikler iddia edilen evrim şemalarına uymamakta, aksine bunlara tamamen ters sonuçlar vermektedir.
Bu Konuda Makaleler Mevcut
Kaldı ki on yıllardır öne sürülen %98 benzerlik savının geçersizliğini gösteren bilimsel araştırmalar da bulunmaktadır. CNN'in web sayfasında 25 Eylül 2002 tarihinde yayınlanan 'Humans, chimps more different than thought' (İnsanlar, şempanzeler düşünüldüğünden daha farklı)' başlıklı yazıda bu araştırmanın sonuçları şöyle haber verilmektedir:
Yapılan yeni genetik araştırmaya göre, insanlar ve şempanzeler arasında bir zamanlar inanıldığından çok daha fazla farklılık var. Biyologlar uzun bir süre şempanzelerin ve insanların genlerinin %98.5 benzer olduğunu savundular. Ancak Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden bir biyolog, bu hafta yayınlanan çalışmada, genleri karşılaştırmak için kullanılan yeni bir yöntemin, insanlar ve maymunların arasındaki genetik benzerliğin yalnızca %95 oranında olduğunu gösterdiğini açıkladı. Bu araştırma, insan DNA zincirindeki 3 milyon baz çiftinden 780.000 tanesini şempanzelerinki ile karşılaştıran bir bilgisayar programına dayanıyordu. Daha önceki araştırmacıların bulduklarından daha fazla birbirine benzemeyen bölüm bulundu ve DNA bazlarının en az %3.9 oranında farklı olduğu sonucuna varıldı. Bu durum onu, türler arasında yaklaşık %5 oranında genetik bir farklılık olduğu sonucuna götürdü.
Bilim Adamları Hala Yetersiz Bilgiye Sahiptir
İnsan genomunun en çarpıcı yönlerinden birisi, dünya çapında bilim adamlarının onlarca senedir üzerinde çalışıyor olmasına rağmen, genetik yapı hakkındaki bilgilerinin hala çok yetersiz oluşudur. İleri laboratuvar teknolojisi ve bilgisayarla analiz yöntemleri sonucunda Celera şirketindeki bilim adamları 26.500 insan genini tespit etmiş ve 13.000 kadarının da yerleşimini tahmini olarak belirlemişlerdir. İnsan Genomu Projesi ise farklı bir yöntem ile toplam 31.778 kadar insan geni olduğu tahmininde bulunmuştur. Bu iki yöntemin üzerinde anlaştığı, insanların 30.000 ila 40.000 arasında gene sahip olduğudur. İnsan genlerinin kompleks yapısı nedeniyle tam bir sayının verilmesi şu an için pek mümkün değildir. İnsan Genomu Projesi tahminlerine göre, DNA'nın protein üretimi ile ilgili talimatları kodlayan kısımları, ellerindeki DNA diziliminin %5'inden daha azını meydana getirmektedir. Genetik bilginin geriye kalan kısmı ise, genetik denetim bölgelerinden, kromozomlarla ilgili önemli özelliklerden ve henüz ne olduğu çözülemeyen DNA kısımlarından oluşmaktadır.
Karanlıkta Kalan Noktalar
Bilim adamları genetik mekanizmanın nasıl işlediğini ortaya koymaya çalışırken, böylesi bir sistemin nasıl ortaya çıktığını açıklayamamaktadır. Harper's Magazine dergisinin Aralık 2000 sayısında 'Genomdan Mesajlar' başlığı altında Arthur Cody, genetik bilgi içerisindeki işlemlerin bir tür 'tetikleme' süreçleri olduğunu tarif ettikten sonra, şu soruları sormaktadır:
'Tetikleyiciyi tetikleyen kimdir? Hiç kimse bilmiyor. Hiç kimsenin ortaya atacağı bir teori de yok… 'Tetikleme' ilginç bir biyolojik olaydır, yapımın nasıl gerçekleştiğini açıklamıyor. Homeotik geni (embriyo gelişimini düzenleyen gen) harekete geçiren nedir? Gerçek ya da teorik hiçbir cevap bulunamıyor… Hiç kimse cevabı bilmiyorken, cevabı nasıl aramaları gerektiği hakkında fikre de sahip değiller… Bu süreç ile ilgili herşey tam anlamıyla anlaşılmaz.'
Kaynaklar:
http://www.genome.gov/11006943
http://news.nationalgeographic.com/news/2002/09/0924_020924_dnachimp.html
http://www.yourwildlife.org/2015/04/chimps-and-humans-are-less-similar-than-we-thought/
W.-H. Li, D. Graur, Fundamentals of Molecular Evolution, Sinauer Associates, Inc., Sunderland, 1991, s. 209.
Lee Spetner, Not By Chance, Shattering the Modern Theory of Evolution, The Judaica Press Inc., 1997, s. 28.
Francis S. Collins, 'Faith and the Human Genome Project', Perspectives on Science and Christian Faith, cilt. 55, no. 3, Eylül 2003, s. 146.; http://www.asa3.org/ASA/PSCF/2003/PSCF9-03Collins.pdf
Karen Hopkin, 'The Greatest Apes', New Scientist, 15 May 1999, no. 2186, s. 26.
New Scientist, cilt 103, 16 Ağustos 1984, s. 19.
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_number_of_chromosomes_of_various_organisms
http://lists.ibiblio.org/pipermail/monkeywire/2002-September/000250.html 'Human, Chimps More Different Than thought', The Associated Press, 24 Eylül 2002.
Andy Coghlan, 'Human-chimp DNA Difference Trebled', New Scientist, 23 Eylül 2002; http://www.newscientist.com/news/news.jsp?id=ns99992833
J. C. Venter, et. al., 'The Sequence of the Human Genome,' Science, cilt 291, 2001, ss. 1304-1351.
Yorum Yazın
Bu konu "Onedio içerik standartları dışında olması" sebebiyle yayına alınmadı. Halbuki karşıt görüşte bir sürü Evrim konusu mevcut sitede. İronik :) Sonra ba... Devamını Gör