Üniversite Hastaneleri Borç Batağında: 'Sağlık Hizmetleri Giderek Ticarileşiyor'
Türkiye'nin önde gelen sağlık kurumlarından Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bir yandan maddi imkansızlık bir yandan da nitelikli personel kaybı yaşıyor. Hastane yakın zaman önce, gerekli malzemeler temin edilemediğinden ameliyatların ertelenmesi ve basit tahlillerin bile yapılamaması ile gündeme geldi. Aslında bu durum sadece Cerrahpaşa ile sınırlı değil. Üniversite hastanelerinin genelinde benzeri bir tablonun bulunduğu ifade ediliyor. İstanbul Tabipler Odası, üniversite hastanelerinin ekonomik olarak çökertilip Sağlık Bakanlığı'na bağlamanın amaçlandığı iddiasında.
Euronews'ten Seda Karabatanoğlu'nun haberine göre, aralık ayı başında hastanede tetkiklerde kullanılan tıbbi malzemelerin azalmasından dolayı hastaların basit tahlilleri bile yapılamadı. Hastalar civardaki hastanelere yönlendirildi.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi dahil tüm üniversite hastanelerin kâr getirici işlemler yapmadıkları, nicelikten çok niteliğe önem verdikleri ve iyi hekim yetiştirme amaçlarından dolayı dar boğazda olduğunu belirtiyor.
"Üniversite hastanelerinin de kâr odaklı işletilmesi isteniyor"
Üniversite hastanelerinin ekonomik olarak çökertilerek Sağlık Bakanlığı'na bağlanmak istendiğini ifade eden Saip, “Mevcut sağlık politikaları gereği ülkemizde sağlık hizmetleri giderek ticarileşiyor. Hastalar müşteri, hastaneler kâr getirici işletmeler olarak tanımlanıyor. Hem Sağlık Bakanlığı'na bağlı kamu hastaneleri, hem de özel hastaneler performans sistemi ve kârlılık esasına göre işletiliyor. Üniversite hastanelerinin de böyle işletilmesi isteniyor” diyor.
Saip, üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığına bağlandığı takdirde eğitim kurumu olma özelliğini yitireceğini, performans kaygısıyla hızla hasta bakılan, gerçek hastaların ücretsiz ve nitelikli hizmet alamadığı hastanelere dönüşeceğini vurguluyor.
"Nitelikli kadro kaybı yaşanıyor"
Saip üniversite hastanelerinde yaşanan maddi ve teknik yetersiz problemleri nedeniyle nitelikli personellerin de özel sektöre geçtiğini ifade ediyor:
“Ameliyathane koşulları, gelişmiş cihazların alınamaması, teknik yetersizlikler, yardımcı sağlık personel eksikliği gibi nedenlerden dolayı eğitilmiş kadroların çoğu istifa ederek veya erken emekli olarak özel sektöre geçiyor. Bugün özel vakıf tıp fakülteleri ve özel hastane kadrolarının çoğu İstanbul, Cerrahpaşa, Marmara, Hacettepe, Ankara tıp fakültelerinin öğretim üyelerinden oluşmakta.'
Amaç şehir hastanelerine müşteri sağlamak mı?
Saip’e göre, sağlıkta dönüşüm programının son halkası olan ve özel- kamu ortaklığı ile işletilecek şehir hastanelerine başvuruları artırmak için, şehir içindeki hastanelerin kaldılrılması ya da fonksiyonun azaltılması gerekiyor. Böylelikle hastalar yakın mesafede nitelikle hastane olmadığı için mecburen şehir dışındaki şehir hastanelerine gidecekler.
Cerrahpaşa Başhekimi Prof. Kutlubay: "Ara alım yaparak sorun çözüldü"
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Zekai Kutlubay, tahlillerin yapılamaması sorununu çözmek için ara alım yapıldığını söyleyerek “2019 yılı ihalesini beklemeden ara alım yaparak sorunu çözdük. Şimdi birkaç spesifik tahlil dışında tahlillerimizin yüzde 95’ini kendi laboratuvarlarımızda yapıyoruz” diyor.
Kutlubay ayrıca Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde yaşanan maddi sıkıntının tüm tıp fakültesi hastaneleri için geçerli olduğunu ifade ediyor: “Bu durum Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından bilinen bir gerçek. Geçen yıl haziran ayında Maliye Bakanlığı tüm üniversite hastanelerinin borçlarının bir kısmını üstlendi. Buna rağmen yine piyasaya borcumuz var”.
"Hastalar için ödenen ücret 10 yıl öncesi ile aynı"
Prof. Dr. Pınar Saip gibi üniversite hastanelerinin borç içinde olmasının Sağlık Uygulama Tebliği sistemiyle ilgili olduğunu dile getiriyor. SUT, hastaların sağlık giderleri için Sosyal Güvelik Kurumu (SGK) tarafından hastaneye ücret ödenmesini öngören sistem. Bu sisteme göre SGK, hastaya yapılacak işlemlerin türüne göre belli bir bütçe ayırıyor ve hastaneye ödeme yapıyor.
Saip, SUT kaynaklı problemleri şu şekilde dile getiriyor:
“Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi gelirinin yüzde 90’ını SUT sisteminden sağlıyor. Hastanenin nakit geliri çok az. Ancak SUT fiyatları 10 yıl öncesiyle aynı. 10 yıl içinde; döviz, ÜFE-TÜFE, maliyetler, ilaç ve tıbbi malzeme fiyatları arttı. SUT’un ödediği ücret ve giderlerimiz arasındaki fark gittikçe büyüdü. Bu durum Sağık Bakanlığı tarafından biliniyor ancak şimdilik SUT fiyatlarının artmasına dair netliğe kavuşmuş bir durum yok.”
Yorum Yazın
Diyanete vermeye devam etsinler parayı sağlığa değil!
https://www.youtube.com/watch?v=m_i4eUjv9HY&t=76s Bunun denedi çok açık ortada. Özel hastanelere "müşteri garantisi" verildi. Evet hastalara müşteri gözüyle ... Devamını Gör
bütün tıbbi araç gereçler, laboratuvar kitleri vs türkiyede üretimi olmadığından hepsi ithal geliyor. ekonominin hali ortada. bu yüzden böyle ve emin olun de... Devamını Gör