Çevreye 3 Tehdit 3 Dava

Türkiye, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü, başta milli parklar, ormanlar ve sulak alanlar olmak üzere doğal zenginliğini tehdit eden bir dizi düzenlemeyle karşıladı.

Türkiye ’de son yıllarda çevreyi ciddi anlamda tehdit eden bazı mevzuat değişiklikleri yapıldı. Milli Parklar Kanunu, Orman Kanunu ve Sulak Alanlar Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerle ülkenin en önemli doğal varlıkları, yatırımlara açıyor. Gönüllü avukatların oluşturduğu Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları (ÇEVHAV) önceki gün sulak alanlar değişikliği için Danıştay’a dava açtı. Yeni yönetmeliği inceleyen avukatlar 45 maddelik mevzuatın en az 30 maddesinde hukuk ihlali olduğunu savundu. ÇEHAV daha önce de milli parklar için Danıştay’a başvurmuştu. Gönüllü avukatlar yakında Orman Kanunu konusunda da harekete geçecek. İşte bir ay içinde yapılan üç önemli değişiklik.

Milli park, ‘ancak’...

1- 18 Mart 2014’te milli parklarla ilgili yönetmeliğe eklenen muğlak bir cümleyle Türkiye’nin en yüksek koruma statüsüne sahip milli parklarda her türlü yatırımın önü açıldı. Doğa Derneği ile birlikte 16 yurttaş adına açılan davada değişikliğin iptali istendi. Danıştay’a 14 Mayıs’ta açılan davaya ÇEHAV üyesi 27 avukat da vekil olarak katıldı. Dava dilekçesinde, özellikle yatırımlarla ilgili ‘izinler’ başlığı altında yapılan değişikliklere vurgu yapıldı. Eski yönetmeliğe göre milli park içinde ‘yapılamaz’ olarak biten cümlelere ‘ancak’ eklenerek doğal varlıkların nasıl yatırımlara açıldığı anlatıldı.

Sulak alanlara yeni statü

2- Milli parklarla ilgili değişikliğin ardından bu kez 4 Nisan 2014’te Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği değiştirildi. Sulak alanların koruma statüleri değiştirilerek gelecekleri tehlikeye atıldı.

Sulak alanları tehdit eden bu değişiklikle ilgili Danıştay’da 28 yurttaş adına 30 avukatın katıldığı bir dava açıldı. Dilekçeye göre, 45 maddelik yönetmeliğin çoğu değiştirildi. Sulak alanları RAMSAR gibi uluslararası koruma sağlayan sözleşmelerin dışına çıkarma yolunun açıldığı vurgulandı.

Orman yasaklarına son

3- Sulak alanlardan iki hafta sonra bu kez Orman Kanunu ile ilgili yeni bir yönetmelik değişikliği yapıldı. Satır aralarındaki değişikliklerle Türkiye’nin en önemli muhafaza ormanları dahi büyük bir tehlikeye girdi. Ormanlara hafriyat dökülmesi gibi eski yasaklar kaldırıldı. İzinler genişletildi. ÇEHAV Danıştay’a iptal davası açacak.

‘Kelime cambazlığı var’

ÇEHAV adına konuşan avukat Cem Altıparmak, değişiklikelri, “Bazı kelimeler eklenerek cinlik yapılmak istenmiş. Kelime cambazlığı yapılıyor. Örneğin eski Sulak Alanlar Yönetmeliği’nde ‘Sulak alanları besleyen akarsuların ve yüzey sularının akış yönü değiştirilemez’ maddesi varken, bu kez bu maddeye ‘izinsiz’ cümlesini eklemişler. Böylece sulak alanı besleyen akarsulara HES’in önü açılacak” diye eleştirdi.