Bahar Geldiği Gibi Çoğumuzun Korkulu Rüyası Haline Gelen Polenleri Daha Yakından Tanıyoruz!
Birçok insanın ilkbahar ve yaz mevsimlerine burunları dolar, gözleri kızarır ve kaşınmaya başlar. Dahası, hapşırmaya başlarlar ve tüm bunlar gerçekten çok can sıkıcı olabilir. Tüm bu sinir bozucu şeylerin sebebi polendir… Gelin, polenleri beraber daha yakından tanıyalım!
Her şeyin üstünü yapışkan ve sarı renkli bir sis gibi örten polenler, bitkilerin döllenme maddesi ve birçok bitki türünün yaşamına devam edebilmesi için gerekli olan temel elementtir.
1. Polen botanik bir terim olarak 1760 yılından beri kullanılıyor.
2. Polenlerin izi en az 250 milyon yıl öncesine dayanıyor.
3. Biz polenlerin soluk sarı bir renge sahip olduğunu düşünsek de aslında polenlerin birden çok rengi var.
4. Aslında her polen türü alerjik reaksiyon göstermemize sebep olmuyor…
5. Bitkiler, polenleri kendilerine çekmek için türlü türlü oyunlar oynuyor.
6. Çeşitli bitki türlerinin oluşumunda polenlerin büyük rolü var!
7. Tozlaşmanın başarılı bir şekilde gerçekleşebilmesi için polen tanelerinin bir tünel oluşturması gerekiyor.
8. Polenler bitkilerdeki erkek eşey hücrelerini içeriyor.
9. Polenlerin sebep olduğu bahar nezlesi her beş insandan birinde görülüyor, dahası evcil hayvanlar da bahar nezlesi olabiliyor!
10. Suçluların yakalanmasına bile yardımcı oluyor.
“Yok artık!”dediğinizi duyar gibiyiz ama polenler, adli tıp çalışanlarının bir kişinin veya nesnenin daha önce nerede olduğunu belirlemek için bile kullanılıyor. Hatta bazen kurşunları takip edilebilir hale getirmek için kurşunların içine polen bile ekleniyor!
11. Eğer polene alerjiniz varsa, semptomlarınız yoğun olduğu zamanlarda alkol tüketmemeniz öneriliyor.
Bira, şarap ve diğer alkollü içecekler, alerji semptomlarını tetikleyen, histamin adlı bir kimyasal içeriyor. Özellikle alerjinizi yoğun bir şekilde hissettiğiniz günlerde veya saatlerde alkol tüketmemek semptomlarınızın daha hafif geçmesine ve onlardan daha hızlı kurtulmanıza yardımcı oluyor!
12. Ne kadar polene maruz kaldığınızla hissettiğiniz kaygı arasında güçlü bir ilişki var!
Uluslararası Çocuk Sağlığı ve İnsani Gelişme Dergisi’nde yayınlanan bir makaleye göre, yüksek polen seviyesi, bipolar, anksiyete, depresyon gibi kendini tekrarlayan duygu durum bozukluklarına sahip kişilerin duyduğu kaygı düzeylerini ciddi oranda etkiliyor.
Yorum Yazın