onedio
Görüş Bildir

betam Haberleri

betam ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. betam ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Gençlerde İşsizlik Artışı Sürer mi?
Genç işsizlik 2014 başında yüzde 16’lar seviyesindeydi, ancak açıklanan son verilere göre Eylül ayında yüzde 19’a yükseldi. Uzmanlara göre sebep büyüme oranındaki zayıflama. Türkiye’de işsizlik oranı Eylül ayında beklentilerin üzerinde artarak, Şubat 2011’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı, yüzde 10,5 oldu. Mevsimsellikten arındırıldığında ise bu oran yüzde 10,7 ile Ekim 2010’dan bu yana en yüksekte.İşsizlik oranları yılın başındaki yüzde 9,2’den yüzde 10’un üzerine çıktı, genç işsizlikte yıla 16,4 ile başlayan oran yüzde 19,2’ye yükseldi. Gazi Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü’nden Işıl Kurnaz’a göre genç işsizlikteki yükseliş bir trend değil, genel işsizlikteki yükselişe paralel bir durum:“Normalde mezuniyet dönemlerinde, yani haziran ayında genç işsizlikte yükseliş olur. Eylül ve ekim ise işe alım ayıdır. Eylül'de yükseliş olması çok fazla iş yaratılamadığını gösteriyor. Eğitimli genç işsizlikte oran yüzde 30’a çıkıyor. Üçüncü çeyrekte büyüme yüzde 1,7’ydi. Çıkan sonuçlar da aslında beklenmedik bir şey değil.”
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Halkımızın yüzde 43-45’i AKP’yi iktidarda istiyor. Yüzde 51’i de RTE’yi Cumhurbaşkanı. İktidara seçenek tek parti, CHP. Birkaç genel seçimdir CHP, iktidara seçenek diye anılmıyor, yazılmıyor, açıklamaları olası bir iktidar partisinin söylemleri, vaatleri diye değerlendirilmiyor. Ana muhalefet partisi kedinin kuyruğu gibi. Dün neyse bugün de o! Partiler arasında ayrı bir misyonu temsil eden MHP oyları ise zamana ve zemine göre ya çoğalıyor ya da daha düşük düzeye iniyor.Çankaya seçiminde oylarını yüzde 3-3.5 oranında artıran, yüzde 10 barajını aşmasına mek parmak kalan HDP, bu tırmanışla yeni umutların kaynağı oldu.
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Hakan Fidan’ın AKP aday adayı olması ile beraber başlayan tartışmalar sürüyor.Cumhurbaşkanı’nın bu adaylığa karşı çıkışı, Fidan’ın adaylıktan cayması, tekrar MİT Müsteşarlığı’na dönüşü falan filan…Normali kaybetmemeye, aklımdaki soruları dillendirdiğimde “ ülke bu hale gelmişken sen hâlâ bunlara mı takılıyorsun ” diye yapıştırılan cevaplardan etkilenmemeye çalışıyorum.Tehlikeli bulduğumuz hâllerin bu kadar çabuk geçiştirilmesinin daha da tehlikeli olduğunu düşünüyorum.İktidar ve istihbarat örgütleri arasındaki ilişkinin ve mesafenin ölçüsü tüm demokrasilerde en kritik alanlardan birisidir oysa.
Gezici Araştırma'nın Yeni Anketine Göre AKP Oyları Düşüşte, HDP Barajı Aşıyor
Gezici Şirketi’nin Mart başında yaptığı ankete göre oy oranı yüzde 40’ın altına düşen AKP tek başına iktidar olamıyor. Barajı geçen HDP’ye gelen oyların yüzde 82-84’ünü AKP seçmeni oluşturuyor. Ankete göre halkın yüzde 77.1’i başkanlık sistemine karşı.Cumhuriyet'te yer alan habere ve Gezici Araştırma’nın Mart 2015 anket sonuçlarına göre, bugün seçim yapılsa, AKP’nin oy oranı yüzde 39.3. CHP yüzde 29.6, MHP yüzde 17.7. HDP ise yüzde 11.4 ile barajı aşıyor. Kararsız seçmen, yüzde 45-50 gibi bir oranla MHP’ye oy vereceğini söyledi. Halkın yüzde 71.17i başkanlık sistemini desteklemiyor. AKP’ye oy verenlerin yüzde 64’ü de başkanlık sistemine karşı. Gezici Araştırma Genel Müdürü Murat Gezici, “MHP’nin ulaşabileceği oy potansiyeli yüzde 20 - 23 olabilir. AKP’den kopan seçmenin yüzde 50-55’i MHP’ye oy vereceğini söylüyor. MHP oy patlaması yaşayabilir” dedi.AKP’den HDP’ye geçişAKP’nin oylarının düştüğünü söyleyince, Şubat ayında Maliye operasyonu düzenlenen şirketin, baskından sonraki ilk anketi dün açıklandı. 36 ilde, toplam 4.860 katılımcıyla görüşülerek hazırlanan araştırmaya göre, HDP’ye gelen oyların yüzde 82 - 84’ünü AKP seçmeni oluşturdu. Kürtlerin yüzde 36’sı AKP’ye, yüzde 50’si HDP’ye, yüzde 14’ü ise diğer partilere oy vereceğini söyledi. HDP’nin oy oranındaki artışta, Dengir Mir Mehmet Fırat’ın etkisi saptandı.İktidarın hataları“AKP’nin hata yapıp yapmadığı” yönündeki bir soruya, katılımcıların yüzde 71.8’i, AKP’lilerin de yüzde 68.7’si “evet” yanıtını verdi. AKP’nin geçim sıkıntısı yarattığını düşünenlerin oranı yüzde 59.3, işsizliği çözemediğini söyleyenlerin oranı yüzde 48.6. Yüzde 40.5’lik bir oran çözüm sürecini yönetemediğini ifade ederken, yüzde 34.4 ise Ak Saray’ı hata olarak gördü. AKP’nin yolsuzluk yaptığını söyleyenler, yüzde 28.7. AKP’nin diğer hataları şöyle sıralandı: “Başkanlık sistemi isteği, eğitim sistemi, medyaya baskı, yargıya müdahale, Türkiye’yi kutuplaştırması ve AB ilişkileri.” Halkın, yüzde 71.8’i, hükümetin ülkeyi yönetmekte başarısız olduğunu belirtti.Halkın yüzde 66,8’i geçim sıkıntısı yaşarken, yüzde 48.6’sı geçinemediğini söyledi. İşsizlik oranı ise yüzde 21.2. Resmi rakamlar işsizlik oranını yüzde 10’un altında gösteriyor. Ülke gidişatının yanlış yöne doğru olduğunu söyleyenler ise yüzde 67.1. PKK’nin silah bırakacağına inanmadığını söyleyenler yüzde 85.4.Erdoğan taraflıKatılımcıların çoğu yani yüzde 65.8, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görev süresince tarafsız olamayacağını belirtti. Son üç ayda, AKP seçmeni de yüzde 38.7’lik bir oranla, Erdoğan’ın hükümetin çalışmalarına müdahalesinden rahatsız olduğunu ifade etti. Halkın yüzde 67.2’si Türkiye’de hükümet veya Cumhurbaşkanı tarafından medyaya planlı bir baskı uygulandığını belirtti.HDP’ye öneriMurat Gezici, HDP’nin barajı geçip geçmeyeceğinin kendi elinde olduğunu ifade ederek, “Seçmene ulaşırken kullandığı kampanya, hikaye ve söylemler sol, marjinal ve entelektüe propaganda olmamalı. Muhafazakar ve dindar oyları kaçırabilir. Doğru isimleri doğru yerlerden aday göstermeli. Dengir Fırat İstanbul’dan aday olmalı. Kervanı yolda düzmemeli” dedi.Baskına uğramıştıGezici Araştırma’nın Zincirlikuyu’daki merkezine, AKP’nin oylarını düştüğünü açıkladıktan iki gün sonra, 25 Şubat’ta baskın düzenlenmişti. Son seçimlerle ilgili sonuçları en yakın bilen Gezici’de Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan gelen ki müfettiş, iki saat boyunca 4 yıl önce kurulan şirketin var olup olmadığını, kira sözleşmesini, faturalarını inceledi. Müfettişler çalışanların SGK’lerine, vergi borçlarına da baktılar. Şirket, denetimden “temiz” çıktı.'Türkiye'nin siyaseti değişir'Anket sonuçlarını değerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktörü, Yazar Prof. Dr. Seyfettin Gürsel “Eğer bu tahmin doğrulanırsa, AKP’nin oyu yüzde 40 olursa da doğrulanmış olur. Büyük süpriz demektir bu. Türkiye’de siyaset tabanını değiştirir. Çünkü HDP’nin de barajı geçtiğini öngörüyor. HDP barajı geçecek hem de AKP yüzde 39-40 olacak. Bu AKP’nin Meclis’teki çoğunluğu kaybetmesi demek. Mecburen bir koalisyon yapacak, yapamazsa da mecburen başka bir koalisyon olacak. Dolayısıyla çok büyük bir iddia bu. Ben şahsen bu kadar AKP’nin oy oranı düşer mi emin değilim. Benim şahsi beklentim yüzde 42, 43. Anket yaptığım için değil, başka analizlerle vardığım sonuç bu” dedi. AKP’nin oyunun yüzde 50 gösterildiği anketlerin de olduğunu belirten Gürsel, “Kim haklı çıkacak bilmiyorum. Bu çok önemli, bütün Türkiye’nin siyaseti değişir” ifadesini kullandı. Ankette yer alan oy geçişini de değerlendiren Gürsel “AKP’nin oyları eğer gerçekten düşmüşse ankette oyların bir kısmı HDP’ye gidiyor ama çoğu MHP’ye gidiyor. MHP’ye gitme meselesi doğru çünkü AKP’nin oyu düştüğü zaman çok büyük ölçüde MHP’ye kayıyor. 2009 yerel seçimlerinde de net böyleydi. Ona katılıyorum. HDP’ye gitmesi de bana mantıklı geliyor. AKP’nin Kürt seçmeni son gelişmelerle HDP’ye yönelebilir. HDP’nin barajı geçmesi ve Meclis’te temsil edilmesi çok önemli. Hatta CHP tabanından bile ‘barajı geçsin diye oy vereceğim’ diyen var” diye konuştu.
Gençlerin Gelecekten Umudu Azaldı
Türkiye'de 15-19 yaş grubu aralığında 950 bin genç ne eğitimine devam ediyor ne de işgücü piyasasına giriyor. Türkiye'de genç işsizliği artıyor. Gelecekten beklentileri de azalıyor...Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin (BETAM) Hanehalkı İşgücü Anketi verilerini kullanarak hazırladığı araştırma raporu, Türkiye'de kayıp gençliğin tablosunu ortaya çıkardı.BETAM'ın araştırmasına göre Türkiye'de 15-19 yaş arasında yaklaşık 950 bin genç (260 bin genç erkek ve 688 bin genç kadın) ne eğitimine devam ediyor ne de işgücü piyasasına giriyor. Söz konusu rakam 15-19 yaş grubu gençliğin yüzde 15.2'sine denk geliyor.Gençlerin eğitim durumlarının değerlendirildiği rapora göre, Türkiye'de 15-19 yaş grubu aralığında 2 milyon 193 bin genç (Bu yaş grubunun yüzde 35,2'si) eğitim sisteminin dışında yer alıyor.
Yoksulun Enflasyonu Daha Hızlı Artıyor
Harcama kalıplarına göre yapılan hesaplamalar, yoksulların enflasyonu ile zenginin enflasyonu arasındaki makas da açılıyor. Yoksulların satın aldıkları ürün ve hizmetlerin fiyatları, zenginlerin ağırlıklı harcamalarını oluşturan ürün ve hizmetlerin fiyatlarından hızlı artıyor.Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin (Betam) araştırma sonuçlarına göre, yoksul ve zengin enflasyon arasındaki fark 2013 sonu itibariyle yüzde 13 düzeyindeyken, 2014 sonunda 5 puan artışla yüzde 18'e yükseldi.Betam Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel ve Araştırma Görevlisi Dr. Ayşenur Acar tarafından hazırlanan 'Yoksul ile zengin arasındaki enflasyon farkı rekor seviyede' başlıklı araştırma notunda, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon sepeti ağırlıklandırması tüm gelir ve harcama gruplarının bir ortalaması olduğundan hesaplanan enflasyon endeksi aslında temsili hane halkının enflasyonunu yansıttığına işaret edildi ve şöyle denildi:'Değişik gelir ve harcama gruplarında yer alan hanelere özgü enflasyon oranı tüketim sepetlerinin mal ve hizmet bileşimine bağlı olarak farklılaşıyor.Bu araştırma notunda, TÜİK'in Hane halkı Bütçe Anketi'nin (HBA) tüketim harcamaları bilgileri kullanılarak, 2003-2014 dönemi için en zenginden en yoksula yüzde 20'lik harcama gruplarına ait farklı enflasyon oranları hesaplandı.Buna göre zengin kesimden yoksul kesime gidildikçe fiyat endeksinin son altı yıldır belirgin biçimde farklılaştığı göze çarpıyor. Yoksullar aleyhine gelişen enflasyon farkı esas olarak konut ve gıda fiyat artışının ortalama enflasyonun üzerinde artmasından kaynaklandı.'Betam raporundaki verilere göre, en zengin kesimden en yoksul kesime gittikçe fiyat endeksinin belirgin bir biçimde artıyor. En zengin yüzde 20'lik diliminde enflasyon endeksi 246.9 düzeyindeyken, en yoksul yüzde 20'lik dilimde bu endeks 265.0'e kadar çıkıyor.Zengin ile yoksul enflasyonu arasındaki yaklaşık 18.1 puanlık farkın, zengin ve yoksulun tüketim sepetleri bileşimlerinin farklı olmasından kaynaklandığının altı çizilen raporda şu değerlendirme yapıldı:'Yoksullar bütçelerinin büyük kısmını gıda, konut gibi zorunlu ihtiyaçlara ayırırken, en zengin yüzde 20'lik dilimde bu ihtiyaçlar bütçenin çok daha sınırlı bir kısmına karşılık gelmektedir.Buna karşılık en zengin yüzde 20'lik kesim, ulaşım, giyim ve ayakkabı, eğlence ve kültür, eğitim, ev aletleri ve mobilya gibi ihtiyaçlara bütçesinde daha fazla yer vermektedir. Bu nedenle enflasyon zorunlu harcamalarda ne kadar yüksekse, yoksul kesim fiyat artışlarından o ölçüde fazla etkilenmektedir.'Betam raporundaki verilere göre, son bir yıllık dönemde en yoksulun bütçesinde yüzde 37.4, en zenginin bütçesinde ise yüzde 18.7'lik paya sahip konut, su ve enerji fiyat artışı yoksul enflasyonuna 97.4 puanlık katkı yaparken, zenginin enflasyonuna 45.9 puanlık katkı yaptı.İkinci sırada olan gıda ve alkolsüz içecekler en yoksul kesimin bütçesinde yüzde 30.4'lük paya sahipken, en zenginin bütçesinde bu oran yüzde 13.7'ye kadar geriliyor. Gıdada enflasyon farkı yoksulun 48 puan aleyhine oldu.Diğer tarafta ise en zengin kesimin bütçesinde yüzde 25.9, en yoksul kesimin bütçesinin ise sadece yüzde 6.1'lik bir bölümünü oluşturan ulaştırma bulunuyor. Ulaştırma 47.4 puan zenginin aleyhinde bir fark yaratarak yoksul ve zengin arasındaki enflasyon farkını azaltıcı etki yaptı.DHA
Gizemli İstihdam Artışı Açıklanamıyor
Son 3 yılda büyümesi yavaşlayan Türkiye ekonomisinin yarattığı istihdam artışı açıklanamıyor.Türkiye ekonomisi son 10 yılda 6 milyondan fazla kişiye istihdam sağladı. Büyümenin Türkiye tarihi ortalamalarında seyrettiği bu dönemde yakalanan bu istihdam artışı şaşırtıcı olmayabilir.Ancak ekonomistler son 3 yılda büyümenin ortalama yüzde 3’e düştüğü bir dönemde sağlanan “olağanüstü” istihdam artışını açıklanamıyor.Business HT'de yer alan Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (Betam), 2005-2014 döneminde istihdam artışlarını analiz ettiği raporunda, son 3 yıldaki istihdam artışını “büyüme ile tutarsız”, “piyasa ekonomisinin işleyişine tezat”, “ekonominin doğal kurallarını aykırı” ifadeleri ile tanımlıyor.
Türkiye'de En Zengin % 1, Toplam Servet Payını 14 Yılda % 43 Arttırmış
AB ölçütüne göre Türkiye’de 2012’de nüfusun yüzde 56.6’sı şiddetli maddi yoksunluk içinde yaşarken nüfusun en zengin yüzde 1’lik kesimi son 10 yılda ülke servetinden aldığı payı yüzde 43 artırdı. AKP döneminde servetine servet katan yüzde 1’lik zengin kesim, servetin yüzde 54.3’e sahip.İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Tonak, İsviçreli Credit Suisse tarafından yayımlanan Küresel Servet Veri Kitabı’na göre 2014 ortası itibarıyla Türkiye’nin en zengin yüzde 1’lik kesimi ülke servetinin yüzde 54.3’e sahip olduğunu belirterek “Bu rakamla Türkiye dünyanın ikincisi. Önünde ise Rusya var. Ancak bir konuda Rusya’yı geçmiş durumdayız. 2000-2014 arasında Türkiye, en zengin yüzde 1’lik kesimin toplam servetteki payının, yüzde 43 yükselerek en hızlı arttığı ülke oldu. Rusya’da bu oran yüzde 25. ‘AKP ne yaptı’ sorusunun en açık cevaplarından birisi bence bu” dedi.İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından Doç. Dr. Sinan Alçın moderatörlüğünde düzenlenen Yoksulluk Paneli’nde, İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Tonak ve Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nden (BETAM) Dr. Ayşenur Acar, Türkiye’de gelir ve servet eşitsizliğinin artan boyutlarını masaya yatırdı.Pelin Ünker'in Cumhuriyet'te yer alan haberine göre, Prof. Ahmet Tonak, Dünya Bankası’nın 2012 verilerine göre, Türkiye’de 16.6 milyon yoksul olduğunu, bunun da nüfusun yüzde 22’lik kesimine denk geldiğini belirtti. Dünya Bankası’na göre kişi başına günlük 4.3 doların altında harcama yapanlar yoksul olarak tanımlanıyor. Nüfusun beşte birinden fazlasının yoksul olduğuna işaret eden Tonak, Türkiye’de yoksulluğu besleyen en önemli unsurları, kırsal alanlardaki nüfusun güvencesiz çalışan kesime dönüşümü, düşük ücret ve işsizlik olarak sıraladı.AKP yoksulluğu yönetiyorTürkiye’de servet bilgisini yakalamanın zor olduğuna işaret eden Tonak, bu nedenle bu konuda ciddi işler yapılmadığını belirtti. Prof. Tonak, yoksullukla mücadele için ise şunları önerdi: “Birincisi; insanca yaşanabilir bir ücret. Ancak bu vatandaşlık geliri değil. Vatandaşlık geliri, belli bir seviyenin altında geliri olan aileye devletin yaptığı yardım. AKP bunu bir şekilde yapıyor. Ancak bu yoksulluğu çözmüyor, ancak yönetilebilir hale getiriyor. Her iş için uygulanacak ücretin insanların temel ve insani ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye çıkarılması gerekir. İkincisi ise çalışma saatlerinin indirilmesi. Günlük 8 saatten 7 saate indirilmesi bile işsizlik oranında yüzde 12.5’lik bir azalma sağlar.”
TÜİK Verilerine Göre Nüfusun Yüzde 15'i Yoksulluk Sınırının Altında
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2014 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması verilerine göre, en yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 45,9 oldu. Nüfusun yüzde 15’i yoksulluk sınırının altında kaldı. Okur-yazar olmayanların yüzde 27,7’si, üniversite mezunlarının ise yüzde 1,3’ü yoksul. Maddi yoksunluk yaşayanların oranı yüzde 29,4 oldu.