onedio
Görüş Bildir

Adobe Haberleri

Adobe ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Adobe ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Bütün Tarayıcılar Hacklendi
HP'nin Zero Day Initiative girişimi tarafından organize edilen Pwn2Own hack yarışması'nda Firefox, Internet Explorer, Chrome, Safari tarayıcılarındaki açıkların başarılı bir biçimde istismar edilebileceği gösterildi.  HP'nin Zero Day Initiative girişimi tarafından organize edilen ve tüm dünyadan beyaz şapkalı hackerları ve güvenlik araştırmacılarını bir araya getiren Pwn2Own hack yarışması sonuçlandı. 2007'den beri her yıl Kanada'daki CanSecWest güvenlik konferansının bir parçası olarak düzenlenen yarışmanın bu yılki ayağında toplam 850.000 $ ödül dağıtıldı. Yarışmada her zaman olduğu gibi yine Firefox, Internet Explorer, Chrome, Safari tarayıcılarındaki ve Adobe Flash yazılımındaki açıkların başarılı bir biçimde istismar edilebileceği gösterildi. Pwn2Own hack yarışmasının ilk gününde 5 farklı yarışmacı 4 farklı ürünü (Firefox, Internet Explorer, Adobe Reader, Adobe Flash) hacklemeyi başardı ve 400.000 $ para ödülü aldı. Ayrıca yarışmanın sadece sponsorlara açık olan Pwn4Fun bölümünde Google ve ZDI güvenlik çalışanları Apple'ın Safari tarayıcısı ve Microsoft'un Internet Explorer tarayıcısını kırarak toplamda 82.500 $'lık bir ödül kazandılar. Bu ödül, Google ve ZDI tarafından Kanada Kızıl Haç kurumuna bağışlandı. Pwn2Own hack yarışmasının 2. ve son günündeyse, 7 yarışmacı IE, Firefox, Adobe Flash, Apple Safari ve Google Chrome'daki açıkların nasıl istismar edilebileceğini göstererek toplamda 450.000 $'lık ödül kazandılar. Böylece 2 günlük yarışmada 850.000 $ ödül dağıtılmış oldu. Bu ödülün bir kısmının ödeme çekleri bir kısmınınsa laptop ve benzeri ürünlerden oluştuğu rapor ediliyor. Organizasyonu düzenleyen HP Zero Day Initiative, hem katılımdan hem de yarışmaların heyecanlı geçmesinden dolayı oldukça mutlu olduklarını açıklamış durumda. Bu arada, Google'ın tam da yarışma öncesinde Google Chrome için güvenlik güncelleştirmesi yayınlaması tepki çekti. Arama devinin bu sayede verilebilecek potansiyel ödül miktarını düşürdüğü ve yarışmacıların işini hayli zorlaştırdığı söyleniyor. Ayrıca yine bu sayede, diğer tarayıcılar çok defa kırılırken Google Chrome yalnızca tek 1 sefer kırılabilmiş oldu. Google daha önce 2012 yılında hackerların tüm saldırı detaylarını paylaşmamalarından rahatsız olduğunu duyurup yarışma sponsorluğundan çekilmiş ve Pwnium adı altında kendi hacker yarışmasını açmıştı. Daha sonra kurallarda bazı değişikler yapılması sonucunda Google Pwn2Own sponsorluğuna geri dönmüştü.
Adobe Yeni iPad Uygulaması Voice'u Yayınladı
Adobe, mobil platformlar için geliştirdiği servislere, Adobe Voice adlı video destekli bir uygulama daha ekledi. iPad için ücretsiz olarak sunulan Adobe Voice, bir video hazırlama uygulaması. 217 MB depolama alanına ihtiyaç duyan Voice, videolar ile fikir ve hikayeler anlatılmasına olanak sağlıyor. Bu sayede istenilen bir konu hakkında videolar oluşturulup, daha sonra Facebook, Twitter veya e-posta aracılığı ile arkadaşlarla paylaşılabiliyor. İsteyen kullanıcılar videoyu kendi web sitesine de ekleyebiliyor. Voice’un iddialı olduğu alanların başında kullanıcı dostu arayüzü geliyor. Adobe, daha önce bu tarz bir uygulamayı hiç kullanmamış olanların bile, Voice ile hiç zorluk çekmeden videolar oluşturabileceğini söylüyor. Videoya eklemek istenilen ses dosyası birkaç dokunuş ile istenen fotoğraf ve resimlere atanabiliyor. Ayrıca kendi sesini kaydedip, istediğin görsellere ataman da mümkün. Hikaye veya fikirle ilgili görsel malzemeler de tamamlandıktan sonra, Voice videoyu ortaya çıkarmak için gereken diğer tüm işlemleri otomatik olarak tamamlıyor. Adobe Creative Media Solutions Ürünleri Başkan Yardımcısı Winston Hendrickson, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Adobe Voice ile firmanın teknoloji gücünü sergilediğini ve Creative Cloud’da yer alan ürünlerden video ve sesi geniş bir kitleye sunduklarını söyledi. Adobe Voice’u iPad’ine buradan (iTunes) indirebilirsin.Stuff
15 İlginç Manipülasyon Çalışması
Tuncay ÖZGÜR'ün tasarladığı manipülasyon çalışmaları. Türkiye'de Adobe Photoshop'a farklı bir bakış açısıyla yaklaşılabileceğini bir kez daha görmüş oluyoruz. Beğeni toplayan çalışmalardan: Lens adam, Avatar, Parmak Selfie gibi bir çok manipülasyon çalışması bu içerikte.
Adobe, Dijital Kalem ve Cetvelini Piyasaya Çıkardı
Adobe, Adobe Ink & Slide adını verdiği yeni ürün ikilisini tanıttı. Daha önce piyasaya sürüleceği ile ilgili detaylar az çok belli olan ürün, tasarımı, özellikleri ve fiyatıyla tüketiciye tanıtıldı. Aslında bir yazılım firması olarak bildiğimiz Adobe’nin, Ink & Slide ürünüyle donanıma ciddi bir adım attığını söyleyebiliriz. Adobe Ink & Slide’ın bir diğer özelliği ise özellikle iPad’lere yönelik olması ve ürünle gelen ilk yorumların da, Adobe Ink & Slide’ın sanki bir Apple ürünü gibi gözüküyor olması. Adobe, bu noktadan doğru bir konumlandırma yaparak tasarım konusunda oldukça “Apple gibi” ilerlemeyi başarmış. Ink & Slide adı verilen dijital kalem ve dijital cetvel, Adobe Sketch ve Adobe Line üzerinde çalışacak. Henüz yeni çıkan bu ücretsiz iPad uygulamaları üzerinden kullanılacak Ink & Slide’ın özellikle sık çizim yapan kullanıcılar için önemli avantajları bulunuyor. Kalem ve cetvel görevi gören iki parçadan oluşan Ink & Slide’ın şarj ihtiyacı da dışarıdan karşılanıyor. Kısacası iPad’inize kabloyla herhangi bir bağlantısı söz konusu olmuyor.Hem yarattığı yazılımla büyük bir başarıyla adından övgüyle bahsettirebilecek olan Adobe’nin, bir de yaptığı donanım sayesinde kendi yazılımlarını kullandırtmaya teşvik etmesi, çok önemli bir başarı olarak nitelendirilebilir. Adobe Ink & Slide’ın fiyat etiketi ise 199 dolar olarak belirlenmiş. Ürün ABD’de bugünden itibaren satışa sunulmuş durumda.webrazzi
En Korunmasız Web Tarayıcı Hangisi?
Yapılmış olan araştırmalara göre çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Çıkan sonuçlar 2014′de ait tarayıcıların güvenlik durumunu ortaya çıkarıyor. Popüler olan web tarayıcılar ve yazılımlar üzerine yapılan bu güvenlik araştırmaları korkutucu sonuçlar otaya çıkardı.  Bromium şirketinin yaptığı bu çalışmada Microsoft‘un Internet Explorer‘ı en korunmasız tarayıcı olarak belirledi. IE bu alandaki payı geçtiğimiz yıllara göre daha da arttığını gösterdi.  Kırmızı Çizgiler 2014 Yılına Aittir 2014 yılına ait bu sonuçlara göre, IE en çok güvenlik zaafı olan ve en yama alan tarayıcı oldu. Yıllardır güvenlik açıklarının en çok olmasıyla bilinen Adobe Flash ve Oracle Java‘yıda geride bırakan Internet Explorer, 2013 yılına göre saldırılara ve tehditlere açık hale geldi. Araştırma sonuçları incelendiğinde, 2013 yılından 2014 yılına kadar geçen sürede Chrome, Firefox, Adobe Flash, Adobe Reader, Java, MS Office gibi yazılımlar kendilerini daha fazla kanıtlamış ve güvenilir olduklarını kanıtlamışlardır.teknolopi
Dikkat! Cips Poşeti Bizi Dinliyor...
MIT araştırmacıları cipsinizin ambalajını izleyerek konuşmalarınızı tekrar oluşturan bir algoritma geliştirdi. Siz odanızda arkadaşınızla aranızda sohbet ediyorsunuz, karşı odadan birileri sizin paylaştığınız patates cipsinin ambalajını ya da saksıdaki çiçeğinizi izleyerek konuşmanızı çözümlüyor. Kulağa ne kadar absürd gelse de böyle bir vaka artık mümkün. MIT, Microsoft ve Adobe’dan bir grup araştırmacı, sesi hatta konuşmaları, etraftaki nesnelerin görüntülerinden restore eden bir algoritma geliştirdiler. The Visual Microphone: Passive Recovery of Sound from Video başlığıyla yayınlanan araştırmada etrafınızdaki cisimlerin görsel bir mikrofona dönebileceğini gösteriyor. Algoritmanın temelinde hepimizin bildiği bir fizik kuralı var: Ses dalgaları bir cisme çarptığında, cismin yüzeyinde titreşimlere neden olurlar. Buradan yola çıkan araştırmacılar, bu titreşimlerin her anını kaydedebilecek yüksek hızlı bir kamerayla cismi izlediklerinde, titreşimleri yaratan sesi yeniden kurgulayabildiklerini gördüler. Restore edilen sesler arasında konuşmalar da var, müzik de. Algoritmanın geliştirildiği durumların bir çoğu için yüksek hızlı bir kamerayla işe başlayan araştırmacılar saniyede 2 bin ve 6 bin kare çekebilen kameralarla çalışmaya başlamışlar. Pazardaki en iyi kameranın saniyede 100 bin kare olduğunu düşünürseniz bu oldukça düşük bir sayı. Buna karşın araştırmacılar, yönlendirilebilir filtreler ve fotoğraf makinelerinde hareketli görüntü çekmeyi sağlayan jöle efektinden de faydalanarak, sıradan kameralarla kaydedilmiş videolardan da sesleri restore etmeyi başarmışlar. Sözü daha fazla uzatmadan Visual Microsophone’un araştırmayı oldukça yalın bir dille anlatan videosunu izlemenizi tavsiye ederiz. Görünen o ki dinleme skandalları için artık telefonlara ihtiyaç olmayacak. Araştırmayla ilgili daha fazla teknik detaysa, ilgili makalesinde. Araştırmanın web sayfası ise burada. Webrazzi
Samsung Galaxy Tab S Türkiye'de Satışa Başladı
Akıllı telefonların ekranlarının büyümesi insanların tabletlere olan ilgisinin azalmasına sebep olmuştu. Büyük ekranlı telefonlar ile herşeyi yapabiliyorken tabletlere ihtiyaç giderek azalıyordu. Samsung bu gidişatı görerek Galaxy Note Pro 12,2 inçte uzak masaüstü bağlanılabilirlik seçeneği ile tabletlerin farklı alanlarda kullanılabilmesinin de önünü açmıştı. Malzeme kalitesini beğenir yada beğenmezsiniz ama Samsung her çeyrekte dibe giden tablet sektörünü değiştirmek istiyordu. Bunun için çok zengin ve özel içeriklerle donatılan Samsung’un Super AMOLED ekranlı tableti Galaxy Tab S tanıtıldı. En gelişmiş ekran teknolojisini sunan tabletin 10,5 ve 8,4 inç modelleri Titanyum Bronz ve Parlak Beyaz renk seçenekleriyle kullanıcılarla buluşuyor. Samsung tabletinin özellikle ekranı ve hafifliği üzerinde duruyor. 465 g (10,5 inç) ve 294 g (8,4 inç) olan tabletlerin bu bağlamda daha büyük ekran ile daha düşük ağırlığı yakalayarak rakiplerine fark attığını da belirtebiliriz. Super AMOLED'le renkleri canlandırın Samsung, Galaxy Tab S ile mobil ekran teknolojisinde devrim yaratarak, gerçek hayattaki renklere daha yakın ve daha zengin renkleri bir arada sunuyor. Cihazın sektör lideri WQXGA (2560x1600, 16:10) Super AMOLED ekranı, Adobe RGB renk kapsamının % 90'ından fazlasını içeriyor. Samsung Galaxy Tab S 100.000:1 gibi çarpıcı bir kontrast oranına sahip ve bu oran, siyahları daha koyu ve beyazları daha parlak yaparak daha derin ve gerçekçi görüntüler sağlayabiliyor. Tabletin uyarlanabilir ekranı ortamının renk sıcaklığına ve ortam aydınlatmasına bağlı olarak önceden ayarlanmış profesyonel modları –AMOLED Sinema ve AMOLED Fotoğraf– kullanıcıların ekran ayarlarında manuel uyarlamalar yaparak, hem video hem de fotoğraf içeriği için parlak ve dinamik sonuçlara ulaşmalarını mümkün kılıyor. Bunlara ek olarak Galaxy Tab S’in, geliştirilmiş açık havada görünürlük teknolojisi de ekran üzerindeki içeriğin parlak, doğal ve kolayca görüntülenir olmasını sağlıyor. Super AMOLED teknolojisi arka aydınlatma gerektirmediği için, Galaxy Tab S LCD ekranlara göre daha az enerji tüketirken, LCD ekranlı tabletlere göre daha da ince bir tasarıma olanak sağlıyor. 6,6 mm'lik inceliği de bunun en önemli kanıtı oluyor. Samsung Galaxy Tab S’in 8,4 inç’lik modeli 999 TL , 10,5 inç’lik modeli ise 1.199 TL ’lik tavsiye edilen satış fiyatıyla sunuluyor.teknolojioku
Microsoft Office Devri Kapanıyor mu?
Microsoft Office'i kullanmaya başladığım ilk yılları hayal meyal hatırlıyorum. Sonuçta Word, Excel ve Powerpoint programlarını ortaokuldan tutun da gazeticilik kariyerimin hemen hemen her alanında kullandım. Birkaç yılda bir Microsoft Office güncelleniyor olsa da, özellikle de Google Docs, Sheets and Slides ve Apple uygulamalarının daha cazip geldiğini söylemem gerekiyor. Örneğin her hafta yazılarımı Microsoft Word'de yazıp, düzeltmeleri yapmak adına Google Docs'a aktarıyorum. Burada Microsoft Office kullanan 1,1 milyar insanın başka bir şansı olmadığını belirtmekte fayda var. Şirketlerinin onlardan talebi üzerine Microsoft Excel'deki küçük kutucukların içinde yaşıyor, Power Point'teki sekmelerde geziniyorlar. Ancak eğer yeni bir bilgisayar alıyorsanız ve yaratıcılık adına kullandığınız yazılımın daha gelişmiş olmasını istiyorsanız kendinize şu soruyu sormanız gerekebilir: Illa Microsoft Office mi kullanmalıyım? Microsoft Office'in sunduğu hizmetlere üç farklı uygulamadan bedavaya ulaşabilirsiniz, bu uygulamaların hepsi de Office dosyalarını açabiliyor. Bu yeni rakipler, daha iyi bir internet işlevi ve internet üzerinden birlikte çalışmanızı sağlıyor. Öte yandan Microsoft'un yeni Office 365'indeki özellikler, verdiğiniz paraya değecek gibi duruyor. Microsoft Office 365 Artık Microsoft Office yüklemek için CD ile kurulum yaptığınız günler geride kaldı. Adobe ve Salesforce gibi Microsoft da internet üzerinden çalışan yeni bir model benimseyerek, daha düşük maliyetli ve uzun süreli bir versiyona geçti. Office'in yeni versiyonu sayesinde yeni özellikler ve hizmetler internet üzerinden sürekli olarak yenilenecek. Bu yenilikler nedeniyle Office 365'e ödeceğiniz miktarı hesaplamak için elinize bir kalem ve kağıt almanız gerekebilir. Öyle ki, Office 365'i bir bilgisayara yüklemek ve iPad ya da mobil cihazlardan erişebilmek adına ayda 7 dolar ödemeniz gerekiyor. Eğer 10 dolar öderseniz, Office 365'i beş bilgisayara da yükleyebiliyorsunuz. Ancak bu fiyata yalnızca Office 365'i satın almıyorsunuz, çünkü Microsoft programı yükleyen beş kullanıcının her birine OneDrive'da 1 terabaytlık depolama alanı veriyor. Yani teorik olarak 5 terabaytlık depolama alanına ve Office 365'e sahip oluyorsunuz. Fiyatın yanı sıra Microsoft Office 365'in en çarpıcı noktası, sahip olduğu özellikler. Google ve Apple'ın sunduğu hizmetlerle kıyaslandığında Microsoft'un özelliklerinin en güçlü olduğu görülüyor. Office 356'de neyin nerede olduğu açıkça belli oluyor, muhtemelen de aklınıza gelebilecek her türlü özelliğe sahip. Ancak gerçek şu ki, Microsoft Office'teki çoğu özelliğin kullanılmadığını da belirtmek gerekiyor. Bu durumu, Microsoft'un muhtemelen daha önce duymadığınız, internetteki sınırlı versiyonunu test ettiğimde fark etmiştim. Bir Microsoft hesabı kullanarak giriş yaptığınızda yeni belgeler açabilir ve bu belgeleri düzenleyebilir, slaytlar hazırlayabilirsiniz. Hatta bu noktada Microsoft size kullanmanız için 15 gigabaytlık depolama alanını bedava olarak veriyor. Office'in internetteki sürümlerinde bazı eksiklikler mevcut, örneğin Word'de bir yazı kutusu açamıyorsunuz ya da Excel'de 3 boyutlu grafikler yapamıyorsunuz. Ancak buna rağmen internetteki sürümleri Office'in klasik versiyonu gibi geliyor ve internet üzerinden dosya kaydetme, iş arkadaşlarıyla iletişim kurma gibi konularda daha iyi performans göstererek farkını ortaya koyuyor. Google Docs, Sheets, Slides Microsoft ve Apple'ın aksine Google'ın Docs, Sheets ve Slides programının masaüstü bir sürümü bulunmuyor. İyi de kötü de olsa her şey tarayıcınızın çerçevesi içinde gerçekleşiyor. Bir belgeyi açmak için yapmanız gereken tek şey ise belgeyi internet sitesine yüklemek. Dosyayı açmak için yüklediğiniz anda bu dosyalar Google Drive'daki hesabınızda depolanıyor. Google belgelerinizdeki içerikle ilgili reklamları karşınıza çıkarmayı hedeflemediğini söylese de, belgeleriniz yüklendiği anda bir virüs taraması yapıyor ve 'hızlı arama' gibi imkanlar sunuyor. Tıpkı Microsoft gibi Google'da kullanıcılarına 15 gigabaytlık bir depolama alanı sunuyor. Bu depolama alanının 1 terabaytı aylık 10 dolar. Google Docs, Sheets ve Slides'daki temel özelliklerin hepsi programın içine önceden eklenmiş durumda, hatta Office ile uyumlu belgeleri açabiliyor veya masaüstüne aktarabiliyorsunuz. Programda bulunmayan özellikler ise üçüncü parti eklentileri sayesinde tamamlanıyor (örneğin test ederken bulduğum eş anlamlılar sözlüğü ve e-posta araçları gibi). Yine de Google, Microsoft'un düzenleme araçlarını ve şablonlarının önüne geçemiyor. Ayrıca görüntü açısından da Google'ın düz, gri ve siyah renkli tabloları göze fazlasıyla yorucu geliyor. Öte yandan Google'ın ister internet, ister Android veya iOS uygulamaları olsun her türlü cihazdan erişilebilmesi kayda değer bir özellik. Google'ın övündüğü bulut bilişim temelli ilişkiler sayesinde, aynı iş yerinde çalışanlar belgeler üzerinde yorumlar veya düzenlemeler yapabiliyor. Ayrıca Google'ın uygulamaya koyduğu anlık mesajlaşma sistemi sayesinde işinizin başından kalkmadan iş arkadaşlarınızla konuşabiliyorsunuz. Ancak Google'ın aşil topuğu var: Çevrimdışı kullanım. İnternet yokken belgeler yaratabiliyor olsanız bile, internetle çalışan araçları kullanamıyorsunuz. Bu nedenle 5 gigabaytlık çevrimdışı depolama alanınızda saklayacağınız belgeleri iyi seçmeniz gerekiyor. Böyle durumlarda, LibreOffice'i kullanmayı seviyorum. LibreOffice bedava ve herkes tarafından kullanılabilen bir program. Tasarım konusunda her ne kadar Microsoft, Google veya Apple'la bir olmasa da, bu programlarla neredeyse başa baş gidiyor. LibreOffice'de aynı zamanda belgelerinizi doğrudan Google Drive'a kaydetmenizi sağlayan bir eklenti bulunuyor. Apple iWork Apple tarafından çıkarılan iWork, bu tip programların bulunduğu listenin üçüncüsü ve sonuncusu. iWork, Mac bilgisayarlarla ve iPad tabletlerle birlikte geliyor, bu yüzden de bedava sayılabilir. Ayrıca herkesin kullanabileceği bir iCloud internet sitesi mevcut ancak hala geliştirme aşamasında ve birtakım aksaklıklar yaşıyor. iWork'te notların, kişilerin ve belgelerinizin saklandığı kısımlar bulunuyor. Ayrıca tasarım açısından da kullanıcı rahatlığına en çok önem veren program. Rapor, özgeçmiş veya diğer projeleri yazmakta Microsoft'unkiler yerine Apple'ın şablonları tercih edilebilir. İnternet sürümünde belgeleri yüklemek konusunda bir takım sıkıntılar ve temel özelliklerde bazı eksiklikler olsa da, internet üzerinden bilgi alışverişi konusunda iWork hiç de fena sayılmaz. Örneğin iCloud hesabı olmayan kullanıcılar bile paylaşılan bir belgeyi görebiliyor. Ancak Google'daki gibi anlık konuşma veya yorum yapma özellikleri bulunmuyor. Apple, bulut depolama konusunda da rakiplerine yetişiyor. Yeni iCloud Drive ile bu sonbaharda rekabet ortamına girecek olan Apple'ın bulut depolama aracının Windows tarafından destekleneceği belirtiliyor. Peki hangisini seçmeliyiz? Office 365'i satın almak, kullanmayacağınız bir sürü alet edevata sahip olmak gibi. Bir sürü İngiliz anahtarına, kerpetene ve torpidoya sahip olduğunuzu düşünün: Gerçekten kaç tanesini kullanabilirsiniz ki? Böyle düşündüğünüzde Google, Apple ve hatta Microsoft'un bedava sürümlerinin aslında yeterli olduğunu görebilirsiniz. Yani aslında bu programları satın almak, eğer yalnızca bulut depolama sistemi de satın almak istiyorsanız mantıklı. Bu noktada Office 365'inin size şunları söylüyor: Yanlızca siz değil; eşiniz, çocuklarınız hatta belki de annenizin bile 1 terabaytlık depolama alanı olacak ancak yalnızca siz tüm Office özelliklerinden yararlanabileceksiniz. Eğer yanlızca kendinize kadar bir depolama alanı olmasını istiyorsanız, Google size aynı fiyata 1 terabaytlık alan sağlayabilir. Joanna Stern editorturkiye@wsj.com
Çalışanlarını En Mutlu Eden Teknoloji Şirketi Twitter
İş bulma ve kariyer sitesi Glassdoor’un teknoloji şirketleri arasında yaptığı araştırmaya göre çalışanlarını en mutlu eden şirket Twitter. Listenin ilk 10′unda Apple, Google ve Facebook da var. Şirket çalışanlarıyla konuşularak yapılan araştırmada Twitter, beş üzerinden dört buçukla listenin zirvesinde yer aldı. Listenin ikinci sırasında rahat çalışma koşullarıyla Google yer aldı. Listenin ilk 10 sırası şöyle: 1- Twitter 2- Google 3- Riverbed Technology 4- Facebook 5- National Instruments 6- Intuit 7. CDW 8- Apple 9- Citrix Systems 10- AdobeDiken