Varoluşçu Edebiyatın Öncü Kitabı Yeraltından Notlar'dan İnsan Yaşamına ve Hayata Dair Alıntılar
Dostoyevski'nin kaleme aldığı, 1864 yılında Petersburg'da basılan ''Yeraltından Notlar'' kitabı birçok düşünürü varoluşçu anlamda etkilemiş ve 20. yüzyılın varoluşçu edebiyatın öncüsü olmuştur. İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde; kendini dış dünyadan soyutlayan, yalnız kalan ve sürekli kendi içinde çatışan, toplumu, toplumun düşünce yapısını, medeniyeti ve getirdiklerini eleştiren bir 'Yeraltı Adamı' ve onun düşüncelerini monolog halinde görüyoruz. Kitabın ikinci bölümünde ise neden 'Yeraltı Adamı' olduğunu onu bu hale nelerin getirdiğini, başına hangi olayların geldiği anlatılıyor. İnsanı insana anlatıyor kısacası. Kendinizi onun yerine koyduğunuzda sizi derinden sarsıyor adeta silkeleniyorsunuz. Çağının çok ötesinde bir yazar olan Dostoyevski'nin ''Yeraltından Notlar'' kitabı daha sonra yazdığı diğer büyük eserlerine de ışık olmayı başarıyor ve mutlaka bu kitaptan izler taşıyor. Sizler için Dostoyevkski'nin başyapıtı ''Yeraltından Notlar''dan en güzel alıntıları derledik. Keyifli okumalar.
1. "İnsana en çok acı veren şey, söyledikleriyle söylemek istedikleri arasındaki uçurumdur."
2. "Bana kalırsa insanın en iyi tanımı şöyle olmalı: İki ayaklı nankör bir yaratık."
3. "İnsan yapıcıdır, yeni yollar açmayı sever; bu sugötürmez bir gerçektir. Fakat neden acaba bir yandan da yıkmaya, her şeyi kaos haline getirmeye bayılır?"
4. "En bayağı ve aşağılık insanların aynı zamanda namus simgesi olarak kalabilmeleri, ancak bizim ülkemizde olanaklıdır!"
5. "Oysa yüreği temiz olmayan kimsenin anlayışı da tam olamaz."
6. "İnsana yalnız keder, acı batar da saadetimizi fark edemeyiz."
7. "Kabadayılıkta ayak direyenler sadece eşekler ve eşek soylulardır; ama onlarınki de duvarın önüne kadardır. Bunların hiçbir değeri olmadığından, önem vermeye değmez."
8. "Varsın yüzüm güzel olmasın, fakat asil, manalı ve bilhassa fevkalade zeki görünsün."
9. "...insan önce kendisi yaşamayı öğrenmeli, ondan sonra başkalarını kınamaya kalkışmalıdır!"
10. "...umutsuzluk en yakıcı zevktir, özellikle de içinde bulunduğun durumun çaresizliğini açıkça kavramışsan. Tokadı yiyince, bilinç öyle bir ezilir ki, pestile döner."
11. "...İnsan hayatı hem şuurlu, hem şuursuz olarak, kâh aldanıp kâh aldatarak devam edip gidiyor."
12. "Fakat insan hercai, bir dalda durmaz bir yaratıktır ve belki de satranç oyuncuları gibi gayeyi değil, gayeye giden yolu sever."
13. " Anlayışınızla övünüyorsunuz, ama bir yandan da tereddütlerle dolusunuz, çünkü kafanız işlediği halde kalbiniz ahlaksızlıkla kararmış; halbuki temiz kalpli olmayan kimsenin idraki tam değildir."
14. "Kim olursa olsun, insan daima, her yerde akılla çıkarın buyurduğu gibi değil, canının istediği gibi hareket etmeyi sever."
15. "Huzur, sükunet istiyorum ben. Beni rahatsız etmesinler diye bütün dünyayı bir kapiğe satarım."
16. "Yemin ederim ki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manası ile bir hastalıktır."
17. "İnsan medeniyete kavuşmakla eskisinden daha fazla kan dökücü olmamışsa bile, en azından daha kötü, daha iğrenç bir kan dökücü olduğu kesindir. İnsan, eskiden hak uğruna kan döker, bunun için önüne geleni gönül rahatlığıyla temizlerdi; zamanımızdaysa, kan dökmeyi iğrenç saydığımız halde bu iğrençlikten kendimizi alamıyoruz hem de eskisinden daha çok.".
18. "İyiyi “güzel ve yüksek şeyleri” ne kadar çok anladıysam, o kadar derinlere battım sıkıştım kaldım içlerinde..."
19. "Hele aşk olduktan sonra saadetsiz yaşanabilir. Hayat, kederiyle, acısıyla da güzeldir. Yaşamak nasıl olursa olsun arzu edilir."
20. "Zeki insanlar asla bir baltaya sap olamaz, olanlar yalnız aptallardır."
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Ne kadar karanlık ve pesimist bi bakış açısı..Henüz felsefe yapıp hayatı seven kimseye rastlamadım. Felsefe hastalıktır, hayatınızı karartır. Uzak durun, key... Devamını Gör