Sırf Statü Sahibi Hissetmek İçin Gereksiz Harcamalar Yapıyor musunuz? "Züppe Etkisi" Altında Olabilirsiniz!
Bazen kendi bütçemizi aştığı halde gereksiz harcamalar yaparak bazı ürünleri inatla alıyoruz. Bazen de herkes belirli bir ürünü aldığı için almıyor gidip inadına daha pahalısını alıyoruz. İşte mikroekonomide buna 'züppe etkisi' deniyor. Haydi biraz daha detaylı inceleyelim...
Züppe etkisi insanların harcama yaparken o kadar da "mantıklı" hareket etmediğini ortaya koyuyor.
E normalde fiyat düştükçe talep artardı, niye oldu ki şimdi böyle?
İşte züppelikten, bu isim boş yere konmamış o etkiye. Bahsettiğimiz hayali ürünün ilk alıcıları olan yüksek gelir seviyesindeki abi ve ablalar 'fakirlerin kullandığı şeyi ben kullanmam' diyerek, ürünü almayı bırakıyor. Haliyle ürüne olan talep de azalıyor.
Peki bunun yaptığım gereksiz harcamalarla ne alakası var?
Züppe etkisinin bir etkisi daha var. Şöyle ki; yüksek fiyattaki ürünün züppe etkisi yüzünden talebinde düşüş yaşanmadığını ve hiç indirime girmediğini varsayalım. Hatta biraz abartıp fiyatının yükseldiğini dahi söyleyelim. Böyle olunca da talep artar desek inanır mısınız? İnanın çünkü sabahtan beri bundan bahsediyoruz.
İndirime girmeyen hatta fiyatı artan ürünümüz, bir süre sonra 'yüksek hayat standardını simgeleyen' bir ürün oluyor. O artık sadece bir ürün olmaktan çıkıyor ve statü sembolü haline geliyor. İşte burada devreye fakir halk kitleleri giriyor.
"Bak onlar son moda x kullanıyor, biz de alalım aşağıda kalmayalım" psikolojisi değil mi bu?
Gereksiz harcama demiştik. İşte yukarıda bahsettiğimiz statü sahibi olma isteği, başkalarından aşağı kalmama isteği, esasında 'gereksiz' olabilecek pahalı ürünleri insanlara aldırıyor. Fakir ve orta derecede geliri olan insanlar, sırf statü sahibi hissetmek için borç harçla kendini aşan ürünler alıyor.
Her yapılan pahalı alışveriş züppe etkisi midir peki?
İşte bu insanın kendisine sorması gereken bir soru. Züppe etkisiyle yapılan bir alışverişte amaç ürünün fonksiyonu, kalitesi değil tamamen statü sahibi hissetmektir. Uzmanlar bu durumla ilgili pahalı sanat eserleri, spor arabalar gibi harcamaları örnek gösteriyor. Amaç nadir bulunan bir 'meta'ya sahip olmak. Siz eğer gerçekten kalitesi için bir ürüne çok para veriyor, uzun vadede daha karlı bir yatırım olacağını düşünüyorsanız içinizi rahat tutabilirsiniz.
Acı bir gerçek: Modern dünyada insanlar kendilerini kullandıkları marka üzerinden tanımlarlar.
Bugün 'züppe etkisi' diye bir kavram varsa o da bu yüzdendir. Herkes kendisinin ne kadar farklı ve orijinal olduğundan bahsededursun, insanların çoğu markalar üzerinden kendisine kimlik yaratır. Marka kimliklerini de pazarlamacılar yaratır. Pazarlamacıların etkisinde kalan insan orijinal olabilir mi sizce?
Ekonomide pembe tablo çizmek isteyenler de züppe etkisi çatısına sığınırlar.
Hani var ya 'Madem ekonomi kötü niye kafeler dolu?', 'Neden herkeste son moda telefon var?' gibi şeyler söyleyenler. İşte onlardan bahsediyoruz. Yukarıda bahsettiğimiz, fakir halkla aynı şeyleri almak istemeyen birtakım azınlığı veya kendini biraz iyi hissetmek için kazandığından fazlasını harcayan garibanı iyi ekonomi işareti olarak gösterirler. Ancak her toplum züppe etkisi altındadır ve 'züppe etkisinin olduğu toplumda ekonomi iyidir' gibi bir kural yoktur. Aslında bu kavram sadece ekonomik değil biraz psikolojiktir de...
Yazıyı 'siz yine de ayağınızı yorganınıza göre uzatın' diyerek 90'ların Olacak O Kadar skeçleri tadında bitirirken, konuyla ilgili yorumlarınızı da bekliyoruz.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın