Sadece Yüz Ölçümleriyle Değil Tüm Yönleriyle Dünyanın Geri Kalanından Farklı Olan Minik Ülkelerin Özellikleri
Yüzölçümü diğer ülkelerdeki bir iki şehirin büyüklüğüyle eş olan küçük ülkeler kendilerine has özellikleriyle dikkat çekiyorlar. Oldukça küçük olmalarıyla bilinen ülkelerin dünyanın geri kalanından farklı birçok kuralı ve özelliği oluyor. Bu kuralları ve özellikleri öğrenmek için okumaya devam... 👇
1. Vatikan'la başlayalım...
Vatikan'da doğan çocuklar vatandaşlık hakkına sahip olurlar. Ancak, vatandaşlıkları 18 yaşına geldiklerinde ya da ebeveynlerinin şehirdeki görevleri bittiğinde sonlanır.
Vatikan'daki mağazalar vergiden muaftır ve fiyatlar Roma'da bulunan mağazalardaki fiyatlardan neredeyse %25 daha düşüktür.
Vatikan vatandaşları omuzları açık dolaşamazlar. Ayrıca, kısa etek veya şort giyemezler.
Sabaha kadar yapılan danslı ve gürültülü partiler de yasaktır.
Vatikan'da hiç bar veya gece kulübü bulunmaz. Burada yaşayanlar eğlenmek için Roma'ya giderler ancak şehre erken dönmeleri gerekmektedir.
Bunun nedeni, şehrin kapılarının gece 1:15 ila sabah 5:45 arasında kapalı olmasıdır. Bu saatler arasında gelen vatandaşlar da şehre alınır ancak kuralları ihlal ettikleri kayda geçirilir.
Vatikan'da yaşayanlar diğer ülkelerde yaşayan arkadaşlarını evlerine davet edebilirler fakat misafirler gece yarısında şehirden ayrılmak zorundadırlar.
Ayrıca, ev sahibinin misafirlere şehrin kapılarına kadar eşlik etmesi de gerekir. Sadece yakın akrabalar geceyi Vatikan'da geçirebilir.
2. Vatikan'dan sonra Avrupa'nın en küçük ikinci ülkesi olan Monako'ya geçelim...
Monako'da yaşamış olan bir kişi ülkenin ne kadar küçük olduğunu şöyle anlatıyor: 'Ülkenin bir ucundan diğer ucuna tam 50 dakikada, hatta koşarsam 40 dakikada gidebilirim.'
Monako vatandaşlarının konut ödeneği alma gibi ayrıcalıkları bulunur ancak bu ülkenin pasaportunu almak pek de kolay değil.
Monako pasaportu almak için ya oranın yerlisi olmanız ya da Monakolu biriyle evlenmeniz gerekir. Fakat pasaportun evlenme tarihinizden 10 yıl sonra verildiğini de söylemeden geçmeyelim.
Monako'nun sıkı giyim kuralları vardır. Monako'da çıplak ayakla dolaşamazsınız ancak bir yattaysanız da ayakkabı giymeniz yasaktır.
Monako'da ordu ya da donanma yoktur ama çok fazla polis vardır. Bu sayede ülkedeki suç oranı çok düşük. İnsanlar çoğunlukla hırsızlık veya mali dolandırıcılık nedeniyle hapse girerler. Ancak, Monako'da sadece bir hayvanı alenen rahatsız ettiğiniz için hapse girebileceğiniz söyleniyor.
Monako'daki hapishane hücreleri deniz manzaralı ve mahkumların spor salonu bile bulunuyor.
3. San Marino, yüz ölçümü oldukça küçük olan başka bir ülke...
San Marino, 6 aylık bir süre için seçilen 2 kaptan vekili tarafından yönetilir ve seçilen kişilerin görev süreleri boyunca araba kullanmalarına izin verilmez.
San Marino'da çok uzun süre boyunca sadece tek bir mahkum olmuştur. Onun da bir spor salonu, kütüphanesi ve televizyon odası vardı.
San Marino, dünyada insandan daha fazla araba bulunan tek ülke. San Marino'da kişi başına 1.6 araba düşüyor.
San Marino 2017 yılında Avrupa'nın en az ziyaret edilen ülkesi seçildi.
4. Bir diğer küçük ülke de Malta...
Malta'da kış aylarında hava neredeyse hiç 10 derecenin altına düşmese de merkezi ısıtma veya ısı yalıtımı olmadığından evler dışarıdan daha soğuk olur.
Maltaca, Latin alfabesiyle yazılmış tek Sami dilidir.
Ülkedeki ikinci resmi dil, İngilizcedir. Neredeyse herkes İngilizce bilir ancak Maltaca bilmek de önemlidir.
Malta'da başkalarına zarar verebilecek şekilde ellerinizi ve kollarınızı çok hızlı hareket ettirerek koşmak yasaktır.
Ayrıca hırsızların kullanılabileceği merdiven gibi araçlar sokaklarda bırakılmamalıdır.
Malta'da insanlar oldukça sakin ve acelesiz bir yaşam sürerler.
Ülkeye eğitim için giden ve oraya yerleşen bir kadının bu konudaki deneyimi şöyle: “Komşu sokaktaki ev eşyaları satan bir dükkana girmek için bir ay uğraştım. Her hafta dükkanın kapısına yeni duyurular asıyorlardı. Bunlardan biri de 'Üzgünüm, balık tutuyoruz. Muhtemelen yakında geri dönmeyiz.' idi.'
Malta çok küçük bir ülke olsa da nüfus yoğunluğu oldukça yüksektir.
5. Andorra, Fransa ve İspanya arasında bulunan küçük bir prenslik.
Andorra, biri Fransa Cumhurbaşkanı, diğeri ise İspanya temsilcisi Urgell Piskoposu olmak üzere 2 eş yönetici tarafından yönetilmektedir.
1864 yılında prenslik yetkilileri, avukatların "beyazı siyah, siyahıysa beyazmış gibi gösterebilecekleri" için mahkemelerde bulunmalarını yasaklamışlardır.
Düşük suç oranı sayesinde Andorra çok güvenli bir ülkedir.
Andorralı bir gencin konuyla ilgili anlattıkları şu şekilde: 'Ailem geç saatlere kadar dışarıda kalmama ya da kayak merkezleri gibi yakınlardaki bir yere tek başıma gitmeme izin verirlerdi. Ablam gençlik yıllarının çoğunu Barselona'da geçirdi ve benim sahip olduğum kadar özgürlüğe sahip değildi.'
6. Bahsedeceğimiz son küçük ülkeyse Liechtenstein...
Liechtenstein'da hiç fakirlik yoktur ve ülkede çalışan kişilerin yarısından fazlası Avusturya, İsviçre ve Almanya gibi komşu ülkelerden işe gelip giderler.
Bu ülkeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
Yorum Yazın
Bu ülkeler hakkında ne düşünelim amk sadece iç geçiririz Vatikan hariç :))
Vatikan'a bak kyk yurdu sanki
Vatikan’ın çok daha fazla kuralları vardı. İlginç bir ülke