Görüş Bildir
Haberler
TV
Popüler Kültürün Kız Çocuklarına Sunduğu Kadın Karakterlerin Tarih Boyunca Evrimi

etiket Popüler Kültürün Kız Çocuklarına Sunduğu Kadın Karakterlerin Tarih Boyunca Evrimi

Bugünlere kolay gelinmedi!

Tarihin pek çok döneminde her kitabın, filmin yahut dizinin belli dominant ideolojileri yıkmak ya da sağlamlaştırmak adına hizmet ettiğini söylesek, pek de haksız sayılmayız. Her şey politiktir; çocuklara yönelik üretilen çizgi filmler dahil!

Şimdi en eski masallardan uyarlanan animasyonların ilk örneklerinden, izlediğimiz son yapımlara kadar bir yolculuğa çıkacağız ve yansıtılan 'ideal' kadın karakterlerin nasıl da değiştiğine şahit olacağız.

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Disney'in ilk animasyon filmi, hepimizin çocukken ezbere bildiği Pamuk Prenses masalının uyarlamasıydı. Yıl 1937 yılında yaratıldı.

Şimdi Pamuk Prenses'in karakter özelliklerine geçmeden önce kendimize tek bir soru sormamız lazım: Pamuk Prenses'in sesini hatırlıyor musunuz? Ya da kurduğu herhangi bir cümleyi? Hayır. Zira Disney tarafından yaratılan ve 80'lere kadar sık sık televizyonlarda gösterime giren bu prenses masalında, ana karakter olan Pamuk Prenses'in neredeyse hiç sesi yoktu!

Oysa ses önemlidir; ses, düşüncelerdir. Aklımızdır.

'Pasif' kelimesinin sözlük anlamıydı adeta. Korkaktı, kurbandı, girdiği evde güzelliği ve temizlik yapıyor oluşu sebebiyle kabul görüyordu. Bir kadın tarafından tuzağa düşürülüp, rızası dışında bir erkek tarafından kurtarılıyordu. Fakat halinden memnundu, çünkü 'evlenmek' bir genç kızın tek hayaliydi.

2. Kül Kedisi Sindirella yine klasik bir prensesti; fakat en azından arzularının peşinden gitmek adına evden kaçacak kadar isyankardı. Yıl 1950.

Masal boyunca sadece bir kere özgür iradesiyle seçim yaptı; o da prensle tanışmak için baloya gitmek oldu. Elbette bunun pek de övülecek bir tarafı yok fakat tarih açısından bakarsak, Pamuk Prenses'e kıyasla daha isyankar ve en azından arzularının farkında-peşinde bir kız olduğunu söyleyebiliriz.

3. Küçük Deniz Kızı Ariel, gelmiş geçmiş en şirin karakterlerden biriydi. Nihayet biraz kişilik sahibi ve renkli bir prenses yaratılmıştı. Yıl 1989.

Gördüğü erkeğin ünvanına değil, görüntüsüne aşık oluyor, isyan edip evden kaçıyor, tehlikeli işlere karışıyor... Önceki prenseslere oranla oldukça başarılı, değil mi?

Fakat aynı zamanda sırf evlenmek için vatanından, ailesinden hatta sesinden vazgeçiyordu. Aşık olduğu erkeğe uyum sağlayabilmek için bir cadı ile anlaşma yaparak, sesini kaybetmeyi göze alıyordu. Bu filmde de 'evliliğin ve aşkın bir kadın için dünyadaki en önemli şey' olduğu mesajı vardı. Ah salak Ariel, ah!

4. Disney hala kız çocuklarına evlilikli, prensesli hikayeler sunarken televizyon ekranlarında bambaşka bir kadın karakter yükseldi: She Ra! Yıl 1985.

Emsalsiz ve ilkti. Büyük heyecan yarattı. Böyle bir kadın karaktere o kadar özlem duyuyorduk ki; He-Man'in yan karakteri olmasını dahi kafaya takmadık. Hey gidi!

5. Ardından Disney bir prenses daha sundu: Yasemin iktidar sahibi, kendi seçimlerini yapabilen ve ukala bir prensesti. Yıl 1992.

Fakat elbette ki o da bir erkeğin peşine takılıyordu. Hem de yalan söyleyen, gerçekleri gizleyen bir erkeğin peşine... Ama neyse ki en azından eğleniyorlardı!

Prenses Yasemin ilk beyaz olmayan karakterdi aynı zamanda. Evleneceği kişiyi kendisi seçiyordu. Ufaktan Disney bile hareketleniyordu. Bunlar hep minik heyecanlar işte!

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Nihayet bu sefer aşkı hayatının ve hikayesinin odağı noktası haline getirmemiş bir prenses geldi: Pocahontas. Yıl 1995.

Pocahontas için önemli olan doğa ana, kabilesi ve vatanıydı. Zeki, bağımsız ve beyaz erkekten çok daha derin bir algıya sahip bir prensesti. 

Evlenmiyordu! Bakın bu devrimdir! İlk defa bir prenses, hayatının 'tam' olması için evlenme gereği duymadı.

7. Tam bu dönemde, bir nesil kız çocuklarının kahramanı olmuş, biricik savaşçı prensesimiz ortaya çıktı: Zeyna! Yıl 1995.

Resmen aklımızı aldı! 'Kadınlar güçlüdür!' diye bağıracak bilinçte henüz olmasak da, kanepelerin üzerinde zıplayarak az 'Zeynacılık' oynamadık!

8. Disney daha prenses düşünedursun; Japonya'dan bir efsane çıktı: Yıldız Savaşçıları!

Prenseslikse prenseslik, savaşçılıksa savaşçılık! Tek kelimeyle muazzam kadın karakterlerdi. Erkeklere bağımlı olmadan dünyayı kurtarıyorlardı. Pek çok kız çocuğuna ilham verdiler. Onlarla dayanışmanın gücünü, kız kardeşliğin önemini, arzularımızın ayıp şeyler olmadığını öğrendik.

Özlüyoruz!

Yıldız Savaşçıları ile ilgili o kadar çok feminist detay var ki, hepsini hatırlamayız bizce!

9. Dünyanın güçlü kadın karakterlere nasıl da hayran ve hasret kaldığını fark eden Disney de bu sefer ileri bir hamle yaparak bir prensesi savaştırmaya karar verdi: Mulan! Yıl 1998.

Lakin Disney bu; prenses savaştı savaşmasına ama... Erkek kılığına girerek! Zira bir kadının savaşması hem hikayenin geçtiği toplum açısından, hem de Disney formatı açısından gerçek dışıydı. Sonunda Mulan Çin'i kurtardı. Disney de yarı-güçlü bir kadın karakter yaratmış oldu.

10. Milenyumla beraber gelen çılgınlık: Powerpuff Girls! Yıl 2000.

Hitap ettiği yaş kitlesi de daha genişti. Her ne kadar küçük çocukları hedef alsa da her yaştan insan tarafından izlendi. Farklı karakterde kız çocuklarının tek ortak yanı süper güçlü olmalarıydı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. Avatar Son Hava Bükücü serisinin kadınları öyle harikaydı ki; ana karakter olan Avatar'dan bile rol çaldılar! Yıl 2005.

Katara ve Toph'un o güçlü halleri, Azula'nın güç hırsı, Toprak İmparatorluğunun savaşçı kadınları... Efsanevi bir dizi olarak geçti ve zihinlerde o muhteşem kadın karakterleri bıraktı.

Bunları izleyerek büyümüş çocuklar çok şanslı!

12. Disney de artık pes etmiş olacak ki, ilk gerçek isyankarını sinema salonlarına saldı: Rapunzel! Yıl 2010.

Geç olsun, güç olmasın demişler.

Rapunzel evlenmek istemeyen, aklından bile geçirmeyen bir prensesti. Tek arzusu özgür olmak ve gezmekti. Kendini savunabilecek kadar güçlü, bilmediği yerlere gidecek kadar da cesurdu. Sevdiği erkekle arasındaki ilişki de tam anlamıyla eşitti! 

Filmin sonunda da Kraliçe oldu ve ülkesini sonsuza dek tek başına yönetti. Oylar Rapunzel'e!

13. Disney Rapunzel'in başarısından sonra özgürleşen kadın karakter talebine direnmenin anlamsız olduğunu anladı ve "alın madem istediğiniz bu" dercesine Merida'yı yarattı. Yıl 2012.

Bu prenses değil evlenmeyi düşünmemek, evliliğe karşı bir direniş yürütüyordu. 

Aynı zamanda Disney'in ilk 'aşırı güzel' tasvir edilmemiş prensesiydi. Tombiş yanakları, dağınık saçları ve sade giysileri Disney için büyük bir adım sayılabilirdi. Merida 'evlenmek istemiyorum' diyordu açık açık! Evlenmedi de nitekim!

14. Ve yıl 2013! Disney, ana kadın karakterini prenseslikten, kraliçeliğe terfi ettirdi! Karşınızda Kraliçe Elsa!

İktidar sahibi olmaktan ve kendi gücünden korkan bir kadının, kız kardeşi ile bulduğu şifa! Disney'de ilk kez kurulan 'yeni tanıştığın bir adamla evlenemezsin, hemen güvenemezsin' cümlesi! 

Geleceğin güçlü, bağımsız ve cesur kadınlarına temel hazırlayan bu film, kısa sürede pek çok kız çocuğunun favorisi oldu.

Artık bizden daha sağlıklı, özgür ve güçlü nesiller yetişeceğine eminiz. Zamane kız çocuklarının zihninde medyanın dayattığı engeller, duvarlar, zincirler olmayacak!

Kadınlar güçlüdür!

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1808
827
96
65
30
25
19
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın