Orta Çağ Döneminde İlişkilerde Eşitliği Korumak İçin Kurulan 'Aşk Mahkemeleri'
Aşk Mahkemeleri, 12. yüzyılda Fransa'da geliştirildi.
Özellikle soylular arasında ünlü olan ve idealize edilmiş ilişkilerin oluşması umuduyla kurulan bu mahkemeler, insanların aşk için evlenmediği ve genellikle eşlerin ayrı hayatlar yaşadığı bir dönemde ortaya çıktığı için genel olarak mantık temelliydi.
Bu dönemde birinin eşine âşık olması ender görülen bir durumdu ve kilise cinsel hazza karşı çıktığı için evli çiftler seksi bir zevk olarak değil, erkek soyunu devam ettirmenin bir yolu olarak görüyorlardı.
Gerçek aşkı, kadınların ibadet nesnesi olduğu dini bir deneyim olarak gördüler.
Aşk Mahkemeleri'nin günümüze kadar ulaşması ise 1185 senesinde Andreas Capellanus tarafından yazılan 3 ciltlik Art of Courtly Love'a dayanıyor.
Söz konusu kitapta dönemin aşk ilişkilerine dair tam 31 kural vardı.
Bu kurallardan bazıları şu şekildeydi:
Kıskanç olmayan sevemez.
Aşk artıp azalabilir.
Erkekler olgunluk çağına gelene kadar sevmezler.
Bir âşık öldüğünde, hayatta kalanın iki yıllık dul kalması gerekir.
Gerçek âşık, sevgilisinden başkasıyla ilişki kuramaz.
Aşık adam her zaman endişelidir.
Bu kitabın yayınlanmasının ardından Kraliçe Eleanor Aşk Mahkemeleri adlı kurumu kurdu.
Orta Çağ döneminde gerçek aşkın sadece tanrıya duyulabileceği düşünülüyordu ve evlilikte bile sekse sıcak bakılmıyordu.
Kraliçe Elenaor tarafından kurulan mahkemenin başına genellikle leydiler geçerdi. Mahkemeye gelen ilişkileri kadınlar değerlendirerek kararlar verirlerdi.
Aşk Mahkemeleri'nde karar veren kişiler, 'soylu aşk' eğitimi denen bir dizi eğitimden geçmek zorundaydı.
Günümüze kadar bu mahkemelerin kuruluşu hakkında bir dizi farklı iddia olsa da en kuvvetli ihtimal Andreas Capellanus'un yazdığı kitaptan yola çıkılarak oluşturulmasıydı.
Bu mahkemelerde bir leydi buraya gelerek dertlerini anlatır ve kurul da bir karar verirdi.
O dönemlerde evlilik bambaşka bir anlama geldiği için genellikle arzu ve bağlılık konuları tartışılırdı.
13. yüzyılın sonuna gelindiğinde kilise evliliklerin daha tutkulu ve eşit bir hale gelmesi için kurulan bu mahkemeler kilisenin etkisiyle yok oldu.
Yorum Yazın