Mimari Yetenekleri ile Antik Babil Şehrini İnşa Edip Yükselişe Geçiren Kral II. Nebukadnezar
II. Nebukadnezar, sıra dışı hükümdarlık hikayesi ve yarattığı etkileyici yapılar ile tarih sahnesinde önemli bir yer edindi. Bir yandan Babil'i göz alıcı bir merkeze dönüştürürken diğer yandan tarihin akışını belirleyen önemli olaylara neden oldu.
Bize eşlik edin ve bu ilgi çekici liderin hayatındaki detayları birlikte keşfedelim. 👇
Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyinde yer alan antik şehir Babil, II. Nebukadnezar'ın babası ve Yeni Babil İmparatorluğu'nun kurucusu Nabopolassar'ın çabaları sayesinde değer görmeye başladı.
O dönemde Kaldea Bölgesi'nin valisi olan Nabopolassar, giderek zayıflayan Asur İmparatorluğu tarafından yönetilen Babil tahtını M.Ö. 625 yılı civarında ele geçirdi.
Nabopolassar, Asurlularla savaşarak Babil'in yükselişini sağladı ancak Mısırlılar tarafından gelen tehditlerle karşı karşıya kaldı.
Oğlu Nebukadnezar, genç bir adam olarak orduya katıldı ve kısa bir süre sonra komutan oldu.
M.Ö. 605'te, Mısır ve Asur kalıntılarını Karkamış'ta yenilgiye uğrattı. Suriye'yi Babil İmparatorluğu için kazandıktan sonra babasının öldüğünü öğrendi ve Babil kralı ilan edildi.
Kral Nebukadnezar, genişlemeci bir politika izleyerek Babil İmparatorluğu'nu Filistin ve Suriye'den, Fırat ve Dicle'nin verimli vadilerine ve hatta Basra Körfezi'ne kadar genişletti.
Bu genişleme politikası, şehirlerin yağmalanmasına, soyluların hapsedilmesine ve insanların Babil'e sürgüne gönderilmesine yol açtı.
II. Nebukadnezar, savaşçı olmasının yanında bir mimar olarak da tanınıyordu.
Bağımlı devletlerden toplanan haraçlar, Babil'deki kentsel gelişmeyi finanse etmekte kullanıldı. Nebukadnezar, Babil'i yeniden eski görkemine kavuşturacak projelere odaklandı. Bir yüzyıl önce Asurlularla yapılan ve yıllarca süren savaşlar, Babil'in tahrip olmasına yol açmıştı. II. Nebukadnezar, adını taşıdığı ve Babil'i diğer şehirlerden öne çıkaran I. Nebukadnezar’ın izinden giderek Babil'i yeniden inşa etti.
Babil Kralı II. Nebukadnezar'ın mimari yeteneklerinin yanı sıra, su da Babil için önemli bir rol oynuyordu.
Nebukadnezar'ın karmaşık kanal sistemi, belki de Babil'in Asma Bahçeleri’ni besleyen ve antik dünyanın yedi harikasından biri olan bu yapının varlığını mümkün kılan güçlü bir sulama kaynağıydı.
Nebukadnezar sadece Babil'i yeniden inşa etmekle kalmadı, aynı zamanda Yahudi-Hristiyan metinlerinde de önemli bir rol oynadı.
Kudüs'ü yağmalaması ve Yahudi halkını Babil'e sürgün etmesi, Eski Ahit'teki önemli bölümlerde belirgin bir şekilde yer aldı.
Yehuda Krallığı ve Kudüs, Mısırlılar ve Asurluların M.Ö. 605'teki Karkemish zaferinden sonra Babil'in kontrolü altına girdi.
Yehuda kralları, bu durumdan memnun olmayıp birkaç kez isyan etti, bu durum Nebukadnezar'ın hızlı ve acımasız bir karşılık vermesine yol açtı. Babil orduları Kudüs'ü yakıp yıktı ve Süleyman Mabedi'ni tahrip etti, ayrıca önde gelen Yehudalar Babil'e sürüldü.
Bu sürgün, İbrani kültürünün Babil'de kök salmasına neden oldu.
Babil'deki topluluk, yüzyıllar boyunca Yahudi inancının güçlü bir merkezi oldu.
Daniel Kitabı'ndaki bir hikaye, Nebukadnezar'ın Babil'deki Yahudi esirlere karşı tavrını anlatır.
Bir putun önünde tapınmayı reddeden Yahudi sürgünler, Nebukadnezar tarafından bir fırına atılır. Mucizevi bir şekilde hiçbiri zarar görmez ve şaşkına dönen Nebukadnezar, onların inançlarına hoşgörüyle yaklaşmaya karar verir.
Nebukadnezar, M.Ö. 561'de öldü ve onun ölümünün ardından, Babil'de çalkantılı bir dönem başladı.
M.Ö. 539'da Pers İmparatoru Büyük Kyros, Babil'i ele geçirdi ve Perslerin uzun süreli hükümranlığı başladı, Yahudi sürgünü sona erdi ve Babil, yeni yöneticileriyle birlikte yeni bir döneme girdi.
Yorum Yazın