onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Kuşaktan Kuşağa Aktarılan Bir Aile Geleneği Olarak Kraliyet Metresliği: Alice Keppel ve Camilla Parker Bowles

Kuşaktan Kuşağa Aktarılan Bir Aile Geleneği Olarak Kraliyet Metresliği: Alice Keppel ve Camilla Parker Bowles

İngiliz kraliyet ailesinde yüzyıllardır entrikalar hiç son bulmuyor. Bu durum da onlardan sadece bir tanesi...

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Camilla Parker Bowles, şu an İngiltere tahtının varisi Prens Charles'la evli.

Camilla Parker Bowles, şu an İngiltere tahtının varisi Prens Charles'la evli.

Ancak zamanında prenses Diana ile prensin evliliğinin bozulmasından sorumlu tutulan metres olarak biliniyordu. Onlarınki kadar meşhur bir diğer yasak aşk da zamanında Charles'ın büyük büyük büyükbabası Kral 7.Edward ile Camilla'nın büyük büyükannesi Alice Keppel arasında yaşanmıştı.

Camilla o dönem için kraliyet ailesine uygun görülmediği için prens Charles ile olan ilişkileri son bulmuştu.

Camilla o dönem için kraliyet ailesine uygun görülmediği için prens Charles ile olan ilişkileri son bulmuştu.

Oysa birbirlerini gördükleri ilk günden beri Camilla ve prens Charles birbirlerine aşık olmuşlardı. Katıldıkları bir davette prensle dans ederken Camilla, kulağına yaklaşıp 'Biliyor musunuz, benim büyük büyükannem sizin büyük büyük büyükbabanızın metresiydi.' diye usulca fısıldadı. Aralarındaki aşkın temelleri o gece atılmış oldu.

Alice Keppel, dönemin en güzel ve dikkat çeken kadınlarından birisiydi.

Alice Keppel, dönemin en güzel ve dikkat çeken kadınlarından birisiydi.

Alice, İngiliz aristokrat zengin bir aileden geliyordu. George Keppel ile evliydi ve bu evlilikten Violet ve Sonia adında da iki kızı vardı. Violet, Vita Sackville-West ile yaşadığı lezbiyen ilişkiyle adından söz ettiren ünlü bir yazardı. Sonia ise Camilla'nın büyükannesi olacak olarak tarihi sürdürecek olan kızıydı.

Lüks hayata alışık olan Alice, kocasının maddi sıkıntıları yüzünden o dönem birçok evli aristokrat kadının yaptığı gibi zengin erkeklerle ilişki yaşamaya başlamıştı.

Lüks hayata alışık olan Alice, kocasının maddi sıkıntıları yüzünden o dönem birçok evli aristokrat kadının yaptığı gibi zengin erkeklerle ilişki yaşamaya başlamıştı.

Her ne kadar kulağa garip gelse de Victorian ve Edwardian dönemlerinde üst sınıf evli kadınlar daha zengin ve mevki sahibi erkeklerle ilişki yaşarlardı ve eşleri de bu durumdan haberdar olup desteklerlerdi. 

Çünkü bu, o dönem için oldukça yaygın bir para ve statü kazanma yöntemiydi. Ama bu durum bekar kadınlar için asla söz konusu değildi, bekar kadınların ilişki yaşaması ahlaksızlık olarak kabul görürdü.

Alice, dönemin en güzel kadınlarından biri olmasının yanı sıra oldukça çekici, zeki ve uyulması gereken kuralları çok iyi bilen bir kadındı.

Alice, dönemin en güzel kadınlarından biri olmasının yanı sıra oldukça çekici, zeki ve uyulması gereken kuralları çok iyi bilen bir kadındı.

Bu da onu sosyal çevrelerde takdir edilen ve erkeklerin peşinde koştuğu biri haline getirdi. George'un maddi durumu çok iyi değildi. George hem de Alice lüks içinde yaşamak ve aristokratik sosyal çevrelerine uyum sağlamak istiyorlardı. Bu nedenle dönemin getirileri sonucu bu yola başvurdular.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

1898'de o zaman Kraliçe Victoria'nın varisi olan oğlu, Galler Prensi VII. Edward ile tanıştı.

1898'de o zaman Kraliçe Victoria'nın varisi olan oğlu, Galler Prensi VII. Edward ile tanıştı.

Prens, Alice'ten 26 yaş büyüktü. Ancak Alice çekiciliğiyle, kadınlara düşkün olmasıyla bilinen prensi kendine çekmeyi başarmıştı. Bu, Alice ve ailesi için büyü bir şanstı. Prens, o sırada Danimarka prensesi Alexandra ile evliydi. 

Alice ise prensin güvenini kazanmış ve prens onsuz hiçbir yere gidemez olmuştu. Bu dönemde Edward, Alice adına büyük yatırımlar yapılmasını sağlamış ve onun oldukça zengin bir kadın haline gelmesine el ayal olmuştu.

Alexandra güzelliği, yardımseverliği, moda anlayışı ve tavırlarıyla dönemin Diana'sı gibiydi.

Alexandra güzelliği, yardımseverliği, moda anlayışı ve tavırlarıyla dönemin Diana'sı gibiydi.

Kocasının çapkınlıklarını da bir şekilde tolere ediyordu. Halk tarafından çok sevilse de bazı sağlık sorunları Alexandra'yı geri plana itmişti. Alice'in varlığıysa giderek daha baskın hale geliyordu. 1901'de Kraliçe Victoria ölümünün ardından yerine VII. Edward tahta geçerek yeni kral oldu.

Bu dönemde Alice birçok kişi tarafından 'Gerçek İngiltere Kraliçesi' olarak kabul ediliyordu.

Bu dönemde Alice birçok kişi tarafından 'Gerçek İngiltere Kraliçesi' olarak kabul ediliyordu.

Kralın üzerindeki etkisi büyüktü. Birçok kişi ve siyasetçi krala istediklerini kabul ettirmek için önce Alice'e gidiyorlardı. Bu durum çok uzun sürmedi. Edward, tahta çıktığında yaşlı, hasta ve obezdi. 1910'da Edward ölürken başında Alice ve Alexandra birlikte beklediler. Alice kendisini Alexandra'ya da kabul ettirmişti.

Kralın ölümünün ardından oğlu V. George tahta çıktı.

Kralın ölümünün ardından oğlu V. George tahta çıktı.

Ancak yeni kral ve eşi kraliçe Mary, VII. Edward'ın aksine fazla tutucuydular. Tahta çıkar çıkmaz Alice'i saraydan uzaklaştırdılar. Bunun üzerine Alice, ailesiyle birlikte dünya turuna çıktı ve uzun süre İngiltere'ye dönmedi. Birkaç yıl sonra geri döndüklerindeyse kendini ailesine adadı ve kralla ilgili hiç konuşmadı.

Şu noktada tarih gerçekten de tekerrürden mi ibaret diye düşünmeden edemedik...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
93
68
35
9
9
8
4
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
börtüböcek

Aile mesleği sürdürülmüş, müşteri odaklı çalışmış ve müşteri memnuniyeti sağlanmış demek ki.

Berkan Mertoğlu

7 kuşaktır istanbulluyuz gibi 4 kuşaktır metreslik yapıyoruz demiş

Semanur Ekim

Yazıya bir editörün bakmasında fayda var