Kara Kedilerin Neden Kötü Şans Getirdiğine İnanırız?
Uzun yıllardır dünyadaki ülkelerin birçoğunda kara kedilerin kötü şans getirildiğine inanılır. Peki, bu garip inanç nasıl ve nerede başlamıştır hiç düşündünüz mü? Gelin beraber keşfedelim.
Kara kedi görmenin kötü şans getireceği, en eski inançlardan birisidir.
Koyu renkli kediler, modern Cadılar Bayramı sembollerine de dahil edilmiş ve böylece ürkütücü olmaları ile tanınırlar. Peki, kara kediler ve kötü şans arasındaki bu ilişki nasıl ve nerede başladı?
İnsanlar ve kediler arasındaki bağlantılar, dünyanın en eski medeniyetlerine ve tabi ki eski Mısır'a kadar izlenebilir.
Kediler ayrıca Yunan mitolojisinde de yer alır. Özellikle, büyü, ay ve cadılık tanrıçası Hekate'nin bir kediye sahip olduğu ve onu aynı zamanda bir yardımcı bir yaratık (Avrupa folkloruna göre bir cadıya yardım eden doğaüstü bir yaratık) olarak kullandığı belirtilir.
Kara kedilerin uğursuzluk getirdiği inancı ise 13 Haziran 1233'te Papa IX. Gregory tarafından yayınlanan “Vox in Rama” adlı resmi bir klise belgesi ile başladı.
Bu belgede, kara kedilerin Şeytan'ın bir tezahürü olduğu belirtiliyordu.
Kedilerin erken dönemlerde Şeytan ile ilişkilendirilmelerinin yanı sıra, ortaçağ Avrupa'sında da kediler cadılarla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı hale geldi.
Erken Hristiyan klisesi Avrupa'da cadılarla birlikte var olmuştur. Ancak klise güç kazandıkça, cadıları halkın kalbini ve zihnini kazanmada doğrudan bir rekabet olarak görmeye başladı. Bu, klisenin cadıları avlamaya, zulmetmeye, işkence etmeye ve öldürmeye başladığı zamandı.
"Cadılar doğal dünyaya büyük bir saygı duyardı ve bitki ve hayvanlara derin bir sevgi beslerlerdi," diyor Fallingstar.
'Bu yüzden, insan ve hayvan arasındaki sevgi 'şeytani' ya da şeytanca olarak görülmeye başlandı ve yaşlı kadın ve kedileri şüpheli hale geldi.”
Fakat Hristiyanlar sadece cadılar, kediler ve şeytan arasında yarattıkları bağlantıdan korkmadılar: ayrıca ikisini de tehdit olarak gördüler.
“Kediler, cadılıkla suçlanan kadınlar gibi, otoriteye karşı bir saygısızlık sergiler,” diye not ediyor.
“Onlar, köpeklerin aksine layık olmayanları yalamazlar. Klise, bağımsız kadınlara ya da bağımsız hayvanlara tahammül edemezdi.”
Bir noktada, cadıların kedilerle eşleştirilmesi kara kedilere daraldı, ancak bunun tam olarak neden olduğunu söylemek zor.
Sonunda, kara kedilere ve cadılıkla ilişkilerine duyulan korku, Püriten kolonistler sayesinde Atlantik ötesine taşındı ve cadıların, evcil hayvanlarına dönüşebileceği düşüncesi, cadılıkla suçlananların kediye sahip olmalarından gelişti.
Ortaçağ sırasında, kedilerin kötülükle olan ilişkileri nedeniyle kedilerin öldürülmesi olağan bir durumdu.
Bazı insanlar kedileri Veba'nın yayılmasında suçlamış ve onları ortadan kaldırmanın başka bir sebebini bulmuşlardı. Ancak bu planları geri tepti.
Garip bir ironi olarak kedilerin öldürülmesi vebanın yayılmasını hızlandırdı.
Fare popülasyonunu kontrol etmek için yeterli sayıda kedi olmadığı için hastalık hızla yayıldı.
Ama kara kedilerin kötü şans getirdiği fikri evrensel değil!
Diğer ülkelerde, örneğin İskoçya ve Japonya'da onların refahı temsil ettiği düşünülür.
Kısacası bir kara kedinin uğurlu bir yaratık mı yoksa kötü bir doğaüstü güç mü olduğu tamamen hangi efsanenin benimsendiğine dayanmaktadır.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Yorum Yazın