Bizler Dövizdeki Yükselişin Yarattığı Krizle Meşgulken Geçtiğimiz Ay Teknoloji Dünyasında Neler Yaşandı?
Malumunuz, her ülkenin, coğrafyanın kendine özgü dertleri var. Dolayısıyla bizim kafamıza taktıklarımızla teknoloji dünyasını şekillendiren ülkelerin dertleri de bir değil. Bakalım biz döviz depreminin ardından krizi önlemeye çalışırken bilim ve teknoloji dünyasında geçtiğimiz ay hangi gelişmeler hayat buldu?
Yıllardır üzerine çalışılan 'katlanabilen akıllı telefon' tasarımlarında sona yaklaşıldı, yakında piyasaya sürülebilir.
Katlanabilir OLED ekran üretmenin zorluğu teknolojiyle ufak bir mücadele ortaya çıkarsa da birçok firma katlanabilen akıllı telefonlar, tabletler hatta televizyonlar üzerine çalışmayı sürdürüyor.
Kısa bir süre içerisinde yepyeni bir teknoloji modasına uyum sağlamamız gerekebilir, hazırlıklı olun.
Google'ın tasarladığı yapay zekâ aracı sayesinde internet üzerinde çocuklara uygulanan cinsel suistimal eskisine kıyasla daha hızlı tespit edebilecek!
Şimdilerde insan gücüyle gerçekleştirilen bu suistimal barındıran içerikler artık tanımlanan kurallar çerçevesinde yapay zekâya emanet. Yeni kurallar koyulması için insanlara halen ihtiyaç var fakat böylesine mühim bir konuda yapılan bu atılım öylesine önemli ki, %700 daha fazla sonuca erişileceği öngörülüyor.
Jetgiller'de bir Rosie vardı hatırlar mısınız? O biraz küçülerek, Vector adıyla evlere giriyor.
Evde 'Hey Vector, bir sorum var.' dediğiniz anda sizi dinlemeye başlıyor. İsterseniz bir matematik işlemini, isterseniz bir konudaki ansiklopedik bilgiyi danışın, hepsini bir dost gibi anlatıyor.
Belki ev işlerine yardım edemiyor ama...
İsterseniz fotoğrafınızı çekebilir, içerisinde barındırdığı oyunları sizinle oynayabilir.
Temizlik işlerini de kendimiz yapacağız artık...
8 taşıyıcı pervanesi olan, drone gibi bir helikopter bu.
Hibrit bir motora sahip helikopter, daha doğrusu 'octocopter' helikopterler gibi kullanmak için bir uzmanlık istemiyor. Hatta kullanımı öylesine kolay ki üretici firmanın CEO'su 'bir drone uçurabilen herkes bunu da uçurabilir' diyor. Ayrıca ekliyor: 'Bir drone uçuramıyor olsanız bile muhtemelen bunu uçurabileceksiniz.'
Göstergeler, basınç değerleri yok. Birkaç buton, bir de ekran.
Kullanımı kadar (ABD özelinde) edinmesi de kolay olacağa benziyor, 200 bin dolardan daha ucuza piyasaya sürülecek ve birçok parçası katlanabilir olduğu için bir otomobil garajında bile saklanabilecek.
Kişisel antrenörünüz evinize geldi.
Makine öğrenmesiyle sizi tanıyan ve yapmanız gereken antremanları planlayan bu aygıt evden çıkmadan en verimli egzersizinizi yapmanızı sağlıyor.
Sağında ve solunda bulunan, farklı pozisyonlarda konumlanabilen ekipmanlarıyla her ihtiyaca yanıt verdiğini tahmin ediyoruz. Tahminimizde haklıysak, belki çok azımızın deneyimleyebileceği hayli ilginç bir yöntem olacak.
Bizi bizden iyi tanıyacak bir antrenör fikri...
Şimdilik izlemekle yetiniyoruz.
Robotlar bize has olanı, sanatı üretebilir mi? Pindar Van Arman'a göre bu sorunun yanıtı çok basit.
Çünkü o robotlara tıpkı bizler gibi yaratıcılık isteyen dokunuşlarla sanatsal çizim yapmayı öğretti.
Bu cümleyi kurmak kadar kolay olmadı bu süreç aslında.
10 yıllık yapay zekâ çalışmasının ardından bile bu çizimi bir robotun yaptığına inanmak hiç de kolay değil.
Yaratıcılığın ne olduğunu ve formülünü tam olarak kestiremezken bu tip bir çalışmanın ortaya çıkması makinelerin bir sonraki aşamada bizler gibi hissedebileceklerini de düşündürüyor.
San Francisco'daki bu kahvecide her şey robotlar tarafından yapılıyor. Her şey.
Ama granül kahve üzerine süt tozu eklenerek yapılmıyor hiçbir kahve, her bir içecek özenle hayat buluyor. Bu girişimin ortaya çıkma sebebi sabahları kahve sırası beklemek istemeyen ya da 'ben insanlarla muhatap olmayı sevmiyorum' diyen müşterilere daha iyi bir hizmet sunabilmek.
Herhangi bir kahvecide alabileceğiniz tüm kahveleri daha hızlı, hem de bir robotun 'tam istediğiniz o içeceği' yapabileceğini bilerek alma fikri, fena değil sanki?
Kahvenizi aldıktan sonra sizi görmüyor olsa da size el sallaması cabası.
Bu robotik el robotların mekanik, keskin hareketlerini bir insanınki gibi becerikli hale getirebilmek için ortaya çıktı.
Elon Musk'ın da yatırımcıları arasında olduğu girişim kendi içerisinde yaptığı simülasyonlarla yapacağı hemen her hareketi, ardından gelecek diğer hareketleri bir düzene yerleştiriyor ve bir insan gibi akıcı hareketler yapabiliyor.
Bu robotik elin bağlı olduğu sistemin yaptığı işi şöyle anlatalım.
Yapay zekâyla birlikte bu sistem öylesine yoğun bir çalışma gerçekleşiyor ki bir anda normal şartlarda 100 yıl sürecek simülasyonlar ortaya koyuyor ve uygun hareketin seçimini yapıyor.
Kim demiş zincirsiz bisiklet olmaz diye?
Zincirin getirdiği sorunları geride bırakmayı sağlayacak bu tasarım normal bir bisiklete nazaran sürtünmeyi neredeyse yarı yarıya azaltıyor. Yani bu bisikletle çok uzun mesafeleri çok daha az efor harcayarak katedebileceğiz.
Peki akıllara takılan soruyu soralım: Bu sistem zincir olmadan nasıl çalışıyor?
Çok basit. Neredeyse 130 yıllık bir teknolojiyi kullanıyorlar aslında.
Şaft tekniği! Biraz da seramik aksamlarla geliştirildiğinde güç transferini öylesine verimli hale getirmek mümkündü, bu ekip de getirdi.
Çoğumuz ilkinin piyasaya sürüldüğü zamanı bile hatırlamıyorken fotoğraf çekebilen gözlük Spectacles'ın 2.si ortaya çıktı.
Meşhur GoPro kameraların yerini alacak gibi görünen bu gözlük hem yüksek kalitede çekim yapabiliyor hem de (belki de pek iyi olmayan bir özellik olarak) fark bile edilmiyor.
Üreticisinin de meşhur uygulama Snapchat olduğunu belirtelim.
Su geçirmiyor, akıllı telefonunuzla entegre... Peki iznimiz olmadan bazı görüntüleri kaydeder mi? Bir süre bu soruyu düşünmeden edemeyeceğiz.
Herhangi bir ekipman taşımadan, kullandığımız günlük eşyalara entegre teknolojiler heyecan verici!
Yorum Yazın
Bizde de "kadın mısınız yoksa bayan mı" anketi yapılıyor, sakızın orucu bozup bozmadığını henüz öğrenebilen olmadı. Hayvana/insana, ölüye/diriye tecavüz çalı... Devamını Gör
vector güzelmiş ama onun bildiği bilgiler enişteninki kadar etmez :D
yiyorsa ebru sanatı yapsın o robot