Bergama Ovacık Köyü'ne Üçüncü Siyanür Çukuru
Bergama Ovacık Köyü'ne Üçüncü Siyanür Çukuru – Yeşil Gazete
Yıllardır siyanürlü altın madenlerine karşı mücadeleye sahne olan Bergama Ovacık Köyü’nde, şimdi de üçüncü atık deposu projesi gündemde. Bölgedeki madende de çalışmış olan emekli maden mühendisi Hasan Gökvardar, atık barajının deniz seviyesinin altına inmesinin çevre felaketine davetiye çıkaracağını belirtiyor.
Atık deposu nedir?
Atık depoları, çıkarılan altın cevherinin siyanürle ayrıştırılması işleminin ardından kalan siyanürlü ve ağır metalli sıvı ve çamurların biriktirildiği alan. Bu kimyasal atıkların bulunduğu depolar Bergama Ovacık, Çamköy, Narlıca köyleri bölgesinde zaten iki tane bulunuyordu. Maden şirketi, bölgede kurduğu iki atık barajının ardından üçüncü baraj projesini de hazırladı ve Çevresel Etki değerlendirme (ÇED) süreci başlatıldı.
Halkı bilgilendirme toplantısı halka haber verilmedi
ÇED toplantısının 6 Şubat günü yapılacağına dair duyuru İzmir Çevre ve Şehircilik ilk müdürlüğü internet sayfasında yayınlandı. Fakat ne Bergama belediye başkanı ne köylüler ne de Bergama Çevre Platfromu toplantının nerede kaçta yapıldığını blmiyor. Platform’dan Erol Engel , kendisini bir gece önce polisin “güvenlik önlemi” nedeniyle arayarak ÇED toplantısını haber verdiğini, aynı şekilde belediye başkanının da jandarma vasıtasıyla toplantıdan haberdar olduğunu söylüyor. “Altın Koza madencilik yangından mal kaçırır gibi toplantı yapmıştır” diyen Engel, halkı bilgilendirme toplantısının halka haber verilmeden yapılmasının garip olduğunu ekliyor.
Köyün tepesinde “cehennem çukuru”
Üçüncü atık deposu olması planlanan yer, köyün yakınındaki tepede yer alıyor. Şirket bu tepeden altın çıkarmak için, tepeyi kaza kaza büyük bir çukur oluşturdu. Atık deposunun asıl tehlikesi açılan çukurla birlikte deniz seviyesinin aşağısına inilmiş olması.
Evrensel Gazetesi’nden Özer Akdemir ’e konuşan Emekli Maden Mühendisi Hasan Gökvardar ’ın aktardığı kadarıyla, atık deposu yapılacak alan yaklaşık -50 ile -100 kotlarında, deniz seviyesinin altına kadar indi. Ovacık yöresinde yer altı su tablası +40 ile +60 kotlarında. Madenin başlama noktası ise +900 kotlarında. Dolayısıyla 3. atık deposu, yer altı su tablası ve geçirimli alüvyon tabakalar üzerine yapılmış oluyor.
Madenin ilk dönemlerinde 10 yıl boyunca Kamu İlişkileri Müdürlüğü yapan Gökvardar, kot farkının çok tehlikeli olduğunu belirterek “Bu bir ‘yeraltına yarı gömülü atık deposu tasarımı”dır dedi.
Yeşil Gazete’ye de konuşan Gökvardar, Ovacık altın madeniyle ilgili 2006 danuştay kararını hatırlatarak, “olası riskler göz önünde bulundurulduğundan kamu yararı yoktur” kararının bu atık deposu için de düşünülmesi gerektiğini, çünkü var olan risklerin 300 katına çıktığını hatırlatıyor; “herhangi bir kaçak durumunda siyanür doğrudan yeraltı suların karışır” diye ekliyor.
Üçüncü atık deposu burasının gözden çıkarıldığı anlamına gelir
Üçüncü atık deposu projesinin iptali konsunda Bergama Belediyesi itiraz dilekçesini gönderdi. Şimdi sıra, köylülerden gizli saklı yapılan ÇED toplantısının sonucunu beklemeye geldi. Erol Engel, ikinci atık deposu inşa edilirken ÇED toplantısında kendilerini konuşturmayan şirket yetkililerine inat bin kişiyle yaptıkları “alternatif ÇED Toplantısı”nı hatırlatıyor, “gerekirse yine yaparız” diyor.
“Çünkü üçüncü atık barajı bölgede tarımın, seracılığın sonu anlamına gelir. Çevre köylerde hasta sayısı gittikçe artıyor. Sonuçta ikinci artık deposu bile bölgede büyük riskti, üçüncüsünün yapılması buranın gözden çıkarıldığı anlamına gelir.”
(Yeşil Gazete)