Benim Otizm Etkisindeki Başarım...

Bursa Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, 4 Nisan 2019 ‘Otizmli Bir Bireyin Gözünden Dünya’ konulu bir panel gerçekleştirmiştim.

24 yaşındaki Otizmli bir birey olarak, tanı konulması sürecini, küçük yaşlarından hatırladıklarını, televizyonda, reklamlarda, dış dünyada gördüklerimin onda nasıl bir izlenim oluşturduğunu ve nasıl etkilendiğimi, eğitim yaşamımı, akranları ve öğretmenleriyle ilişkilerini aktardım. 

O sırada uzman Psikolog Özgün Baştürk Kahveci ise; otizmlilerde yaygın olarak görülen sosyal etkileşimde kayıtsızlık, ilgisizlik, iletişim farklılıkları, takıntı davranışları ve alışkanlıkları gibi özellikleri konusunda salondakileri bilgilendirdi. 

Bizim İl Müdürümüz Erkut Öneş; “Otizmli bireylerinde istihdama katılabileceğinin en güzel örneği Eren’dir. Biz İl Müdürlüğü olarak Eren’e bu imkânı sağlamakla belki bir ilki başlattık, ama son olmayacağına da inancımız tamdır. Bakanlığımızın bu konuda geliştirdiği politikalarla daha ileriye gideceğimiz de aşikârdır” dedi. Bursa Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Bursa Kent Konseyi Engelliler Meclisi işbirliği ile gerçekleşen programa İl Müdürü Erkut Öneş, Bursa Kent Konseyi engelliler Meclisi Başkanı İbrahim Sönmez, Engelliler Meclisi üyeleri katılırken, Otizmli bireylerin aileleri, özel eğitim alanında çalışan ve eğitim gören uzmanlar etkinliğe ilgi gösterdi. Bu yüzden katılan herkese teşekkür ederim.

Merhaba, benim ismim Eren TAN. Kısaca Otizm nedir? Kendi hayatım üzerinden size anlatayım. 1995 doğumlu olup iki yaşımda Otizm tanısı konmuştu.

Yakalandığımda küçükken sürekli TV izliyor, kendimi ifade edemiyor, çabuk öfkelenerek kendimi içime bağlıyordum. Yalnız bunların en büyük kabahati de TV ve diğer elektronik aletler idi… Çünkü TV, Bilgisayar, Tablet ve Telefonlar Otizmli bireyleri çok fazla tetikliyor.

Eğitime gelince de yedi yaşımda özel bir eğitim aldım. 1 yıllık özel eğitimden sonra, normal okullara kaynaştırmalı öğrenci olarak dâhil oldum. Fakat oralarda da daha çok sıkıntı yaşadım; arkadaşlarım beni dışladı, ilk, orta ve diğer lise öğretmenleri bana yardımcı olmak istemediler. Fakat bazı öğretmenlerin hatırına sürekli ders çalıştım.

Özellikle de 9.Sınıf Lise 1’e geçerken; kendimi çaresizliğe, sersem bir tembelliğe adamışken, o sırada bir Din Kültürü Hocası benim yardımına koşarak bana ihtiyaç duyduğum cesareti verdi ve öz güvenimi arttırdı. Çok sevdiğim bir hoca sayesinde düzelerek kendimi daha fazla ifade etmeye başladım. Yani eğitimde ilgi bile çok önemli aslında.

Tabii ki her şeyden evvel annem, babam, ikizim ve bütün sevdiklerim bana da özel ilgi vererek daha da düzelmiş oldum. Aslında Otizmli bireylerin kabuklarını kırabilmeleri için üç ciddi madde lazım; SEVGİ ile İLGİ, SABIR ve EĞİTİM! Eğer üç madde Otizmli bireylere uygulayabilirse, sonuç olarak kabukları kırılırcasına düzelir… Bu yüzden o üç maddenin uygulanması ümidiyle sağlıcakla kendinize iyi bakın…