Görüş Bildir
Haberler
Birbirinden Eğlenceli Anonim 6 Deyim ve Açıklaması

Birbirinden Eğlenceli Anonim 6 Deyim ve Açıklaması

Hikmetin
12.09.2014 - 19:44 Son Güncelleme: 26.04.2022 - 13:36

1. Geçti Bor'un Pazarı, Sür Eşeğini Niğde'ye...

Bor’un pazarı salı günleridir. Bir gün önceki pazartesi günü hazırlık günü olup, yöresel deyimle “Deripazarı” dır. Asıl pazar gününe de Ulupazar denir. Deri pazarı günü, otuz kırk kilometre uzaktan gelecekler ve salı günü pazara yetişeceklerin hazırlık günüdür. İlçeye, bu deri günü gelenler, ertesi günün yoğun işlerinden bir kısmını görürler. Bu hazırlık günü çalışmaları, yaz ve kış mevsimine göre değişiklik gösterirdi. Sonbaharın yazdan kalma bir günü, erken saatlerde, kırk kilometre uzaktaki köyünden çıkan bir pazarcı, Bor’un bağlarına girdiğinde, geçmiş ikindi zamanıdır. Molayı, yıkılmış kerpiç duvarın içeri girdiği Pınarbaşı mevkiindeki, Tütüncü Hasan’in bağına verir. Eşeğini de dinlendirmek için indirdiği yüke sırtını dayayıp da pazardan alacaklarının hesabını yaparken, içi geçer ve derin bir uykuya dalar. Eşşeği önündeki yiyecekleri çoktan bitirmiş, bağlı bulunduğu ağacın kabuklarını kemirmeye başlamıştır. Deri pazarı gününün ikindi zamanı başlayan uyku gece de sürdüğü gibi, Ulupazar gününün, yani salı gününün ikindisine uzanır yirmibeş saatlik bir uykudan uyanan pazarcı, halinde bir değişiklik hissetmeden şehrin yolunu tutar. Tutar amma, yollarda bir başkalık var, pazara gidenlere rastlayacağı yerde, pazardan dönenleri görür. Dönen bir pazarcıya, merakla sorar; Neden Ulupazarını almadan dönüyorsunuz? Pazarcı ertesi günün Niğde pazarını işaretle;” Geçti Bor’un pazarı , sür eşeğini Niğde 'ye babalık” der.

Kaynak: Anonim

İçeriğin Devamı Aşağıda

2. Saman Altından Su Yürütmek

2. Saman Altından Su Yürütmek

Geniş bir ovanın üzerinde bir köy, bu köyünde bir tanecik ırmağı varmış. Irmağın suları aynı anda köyün bütün tarlalarına yetecek kadar gür olmadığından her gün bu ırmağı bir köylü kendi tarlasına sulamak için kullanıyor, diğerleri de sıranın kendisine geleceği günü bekliyorlarmış. Ancak bir gün köyün açıkgözlerinden biri ırmaktan kendi tarlasına gizli bir kanal yapıp, diğer köylüler bu durumu fark etmesin diye kanalın üstünü toprak ve samanlarla kapatmış. Böylece tarlasına her gün yeteri kadar su geliyor, bolca mahsul alıyormuş. Bir süre sonra ırmağın suları azalıp, bu açıkgözün tarlasından bereket fışkırınca köylüler vaziyetten kuşkulanıp adamın tarlasına baskın yapmışlar. Birde bakmışlar ki kanallar suyla dolu ve üzerinde otlar yüzüyor. Cevap belli: Ulan köftehor, saman altından ne su yürütüyorsun!

Kaynak: Anonim

3. Atı Alan Üsküdara Geçti

Bir sabah Köroğlu kalktığında atını bağladığı yerde bulamamış. Önce bütün Bolu'nun, sonra da civar illerin altını üstüne getirmiş Köroğlu ama atını bir türlü bulamamış. Tesadüfen İstanbul'un Avrupa yakasındaki bir at pazarını gezerken atına rastlamış. Atta onu tanımış tabi ki. Köroğlu bindiği gibi yıldırım hızıyla uzaklaşmaya başlamış pazardan, satıcıda tabi peşinden. Kıyıya ulaştığında hemen bir tekne bulup atıyla beraber Üsküdar'a doğru yoluna devam etmiş Köroğlu. Satıcı beyimiz kıyıya vardığında Köroğlu çoktan Üsküdar'a varmış. Durumu gören biride o ünlü sözü patlatmış: ''Boşuna uğraşma beyim, atı alan Üsküdar'ı geçti''

Kaynak: Anonim

4. İnsanoğlu Kuş Misali

Zamanında Üsküdar'da bir Miskinler Tekkesi bulunurmuş. Adından da anlaşılacağı üzere buraya yurdun en tembel, en miskin insanları takılırmış. İşte burada iki miskin kendilerine iki sandalye bulup oturuyorlarmış. Gel zaman git zaman havalar gittikçe soğumaya başlamış. Tekkenin penceresi açık ama kimsenin ayağa kalkıp pencereyi kapatmaya mecali yok. 

Birinci miskin: Yahu havalar iyice soğudu, şu pencereyi kapatmak lazım.

İkinci miskin: Doğru söylüyorsun mirim, kapatmak lazım. Aradan saatler geçer, haftalar geçer, hatta ay geçer, yine aynı diyalog aralarında sürer gider. Sonunda birinci miskin daha fazla dayanamaz bütün gücünü toplayıp karşı pencereye ulaşır, camı kapatır ve hemen oracıktaki bir iskemleye kendini bırakır. Sonra öteki miskin arkadaşına şunları der: ''Ya mirim gördün mü, insanoğlu kuş misali. Dün neredeydim, bugün neredeyim''

Kaynak: Anonim

5. Hakkında Hayırlısı Böyleymiş

Bu deyim daha çok değer verilmeyen birinin başına gelen felaketi  birazda alay ederek- hafife almak için kullanılıyor. 

Bir zamanlar Üç kişilik bir hırsız gurubu varmış. Bunlar her gittiği yeri soyup soğana çevirmekte yurt çapında ustalaşmış, namı almış yürümüş kişilermiş. Aralarından biri şefmiş. Şef oldukça sert mizaçlı, acımasız biriymiş. Bir gece konağın birini soyuyorlarmış, çatıdan salona ip sallandırmışlar, biri topladığı eşyaları iple tırmanarak çatıdaki şefe veriyor, şef; bunları dışarıda gözcülük yapan diğer hırsıza ulaştırıyormuş. İçerideki hırsız salonda som altından bir şamdan görmüş, iple çatıya çıkarken,

''şefim bu şamdan benim ona göre'' demiş. Şef bu lafa bir hayli sinirlenip ipi kesmiş, adam kafa üstü yere çakılıp ölmüş. Konaktan yürütebildikleri ile birlikte öteki hırsızla hızla uzaklaşırlarken adam ölen arkadaşı ile ilgili bütün cesaretini toplayıp; ''Zühtü de iyi adamdı be şefim'' Şef sert bir bakış fırlattıktan sonra gür sesiyle bağırmış: ''Sus ulan! Hakkında hayırlısı böyleymiş''

Kaynak: Anonim

6. Bize de mi Lo Lo Lo

Adamın birisi borcunu vaktinde ödeyemediği için tefeci tarafından mahkemeye verilmiş. Tanıdığı bir avukata derdini anlatmış. Avukat:

-'Ben seni kurtarırım, sen mahkemede hakim ne sorarsa dilsiz taklidi yaparak Lo Lo Lo dersin, sakın ağzını açıp konuşma' diye talimat vermiş.

Mahkeme günü hakimin bütün sorduklarına Lo Lo Lo demiş ve Avukat ta 'Benim müvekkilim dilsizdir, böyle bir borcu yoktur, haksız bir borç ile zavallıyı mağdur etmek istiyorlar', şeklinde müdafalarla adamı kurtarmış.

Ertesi gün vekalet ücretini almaya gelen Avukata, adam yine dilsiz taklidi yaparak 'Lo Lo Lo' deyince, avukat kızmış:

-'Yahu, bize de mi Lo Lo Lo

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
21
17
11
6
3
3
1
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın