Avrupa'da Yüksek Mahkeme Kararı: Çalışanların Yolda Geçirdiği Zaman Mesaiye Dâhil!
Avrupa'nın en yüksek hukuki mercii olan Avrupa Adalet Divanı; Avrupa Birliği içinde bulunan çalışanların hakları ile ilgili çok önemli yeni kanunları devreye soktu. Avrupa Birliği sınırları içinde, sabit bir ofisi olmayan çalışanlar artık işe gidip gelme sürelerini mesaiden sayabilecek. Ayrıca tüm çalışanlar için geçerli olan bir başka hükme göre personel; izin günlerinden önce veya izin süresi boyunca hasta olması durumunda daha fazla yıllık izin talep edebilecek. Avrupa'nın en büyük sendikası olan Unison'un desteklediği yeni yönergeler işveren birlikleri tarafından 'suistimale çok açık' olarak değerlendirildi.
Avrupa Adalet Divanı iki adet çalışan ve işveren davasını baz alarak çalışma saati ve izin günleri hakkı konusunda çok büyük reformlar yaptı.
Indy100'ün haberine göre çoğu Avrupalının haberdar bile olmadığı bir dava sayesinde Avrupa'nın en yüksek mahkemesi olan Avrupa Adalet Divanı; tatil sırasında hastalanan çalışanların hasta sayıldıkları gün kadar yıllık izin talep edebilmesine yasal olarak hak tanıdı.
Avrupa Adalet Divanı ayrıca sabah ve akşamları işe gidiş dönüşte harcanan vakitlerin de mesai olarak sayılmasına hüküm verdi.
Avrupa Adalet Divanı sabit bir ofiste çalışmayan personelin bu tür yolculuklarının karşısında ücret talep etme hakkı olduğu hükmünü de verdi.
Bugüne kadar böyle bir hakkı olmayan, elektrik ustası, gaz tesisatçısı, bakım görevlisi ve satış temsilcileri gibi meslek sahibi bireyler artık Avrupa Birliği çalışma süresi kanunları tarafından korunacak.
Bu tür çalışanları olan şirketlerin bölgesel ofisleri yoksa bu kanunlara karşı geliyor olma tehlikesi altındalar.
Adalet Divanı, çalışanların sağlık ve güvenliğini Avrupa Birliği'nin Çalışma Süresi Yönergesi uyarınca koruduğunu belirtti. Divanın bu kararı vermesine sebep olan İspanya'da bir güvenlik sistemi şirketi olan Tyco ve bir çalışanı arasında yaşanan dava oldu.
Dava şöyle sonuçlanmıştı; "İşçilerin evlerinde başlayan yolculuğu yapmalarının sebebi, işçinin kendi arzusundan değil tamamen işverenin bölgesel ofisini ortadan kaldırmasından kaynaklanmıştır."
Peki ücretli izin veya izin sırasında hastalık veya rahatsızlık sebebiyle kaybedilmiş günler ne olacak?
Bu yönergenin temelinde de Madrid'de bir belediye çalışanının davası yatıyor.
2009 yılında geçen olayda Francisca Pereda isimli çalışan bir aylık yıllık izininden hemen önce sakatlanmış ve izinin daha ileri bir tarihe alınması şirketi Madrid Movilidad tarafından kabul edilmemişti.
Avrupa Birliği Mahkemesi, çalışanı haklı buldu ve tatilinin daha ileri bir tarihe alınmasına izin verilmesi gerektiğine ve izinin bir sonraki yıla aktarılması gerektiğine hüküm verdi.
Kamu sektörünün en büyük sendikası olan Unison ise, kararı destekledi.
2009 yılında Guardian'a konuşan Unison temsilcisi, "Çalışanlar hastaysa, çok açık bir şekilde tatil yapmıyorlar demektir. Kararlaştırılmış izin günlerini sağlıklarına kavuşunca alabilmeleri gerekir."
Öte yandan iş hukukunun ileri gelen uzmanları; çalışanların bu kanunu kötüye kullanması olasılığının da olduğunu öne sürüyor.
İngiliz Sanayi Birliği'nin İnsan Kaynakları İdaresi direktörü Katja Hall, Telegraph'a yaptığı açıklamada 'çoğu firmanın zaten mantıklı ve anlayışlı bir yaklaşım izlediğini' belirtti ve ekledi, 'Çalışanlara tatil izinlerini hastalık izinlerine çevirme hakkı tanınması suistimale çok açık.'
Bir hukuk firması olan Eversheds'in ortağı da şöyle diyor:
'Suistimal tehlikesi çok açık; bir çalışan bir çok yıllık izninde hasta olduğunu öne sürerek elde ettiği hakkı arttırabilir.'
Öte yandan şimdiki işveren tutumunun da konuya yalnızca 'kötü şans' olarak bakmak olduğunu fakat bu kanunun da çözüm olmayacağını söylüyor.
Yorum Yazın
Bu küffarda gram akıl yok oysa bizim gibi kul hakkının şirkle aynı muameleyi gördüğü İslam dininden olsalar hiç böyle şeylerle uğraşmaz; sigortayı asgariden ... Devamını Gör
ooo insan hakları çok ilginç. br gün ülkem de şöyle bir haber duyabilecek miyim acaba
hayır
Heyecanlanmayın olm, "Avrupa'da" diyor. Trakya değil yanlış anlamayın bildiğin Avrupa. Biz Ortadoğu denen b*k çukurundayız, hatırlatıyım.