Avrupa'da Durgunluğun Ayak Sesleri Türkiye'de Tekstil Sektöründe Duyulmaya Başladı: Tüm Sektörler Dertli
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin ifade ettiği şekliyle 'enflasyonla' da olsa 'Türkiye ekonomi modeliyle' büyümeyi tercih eden Türkiye, Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu'nun fiyat istikrarında önceliklendirdiği cari fazlayı ihracat ile vermeyi hedefliyor. Dünyada ise ekonomilerin frenine basıldığı bu günlerde böyle bir şey mümkün mü?
Küresel piyasalarda artan resesyon endişeleri Türkiye ekonomisinde baskı oluşturmaya başladı.
Türkiye’de ihracat denilince ilk akla gelen sektörlerden tekstilin merkezlerinden biri olan Denizli, dünya ekonomisinde çok konuşulan resesyon henüz resmen ilan edilmese de Avrupa özelinde etkilenmeye başladı. Denizli Sanayi Odası (DSO) meclis toplantısında yapılan konuşmalar sorunları gözler önüne serdi. Sadece tekstil değil birçok sektörde de yavaşlama etkileri olmasa bile emareleri görülmeye başlandı. Verilerden ekonomistlere, beyaz eşyadan otomotive birçok sektör dert yanmaya başladı.
Özellikle Avrupa’ya çok bağımlı olan sektörlere dikkat çeken Aslanoğlu, parite etkisinin de devam edeceğini söyledi.
"Resesyon olmasaydı bile bizde yavaşlama görülecekti"
Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, sektörde uzun süredir Avrupa yüzünden durgunluk olduğunu ilk 6 ayda pazarın yüzde 14 daraldığını söyledi.
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu, dünyada en büyük sorunların enflasyon ve borçluluk olduğunu şimdi de parasal sıkılaşmalar ile yatırımların yavaşlayacağını söyledi.
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Çetin Tecdelioğlu, dünyanın kaçınılmaz bir şekilde emtia ve enerji fiyatlarındaki yükselişten etkileneceğini, hayat pahalılığının da bir resesyon oluşturduğunu söyledi.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Laçin, dünya ekonomisinde ciddi bir kaos olduğunu, resesyonun ilk işaretinin de bakır, çinko, alüminyum, nikel gibi sanayinin temel hammaddelerinde yüzde 30 oranında ciddi düşüşler olduğunu ekledi. Resesyonun fiyat rekabetine yol açarak ihracat fiyatlarını düşüreceğini belirtti.
TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu, krizdin fırsat yaratabileceğini Avrupa’daki üretimin resesyondan etkilenmesi ile Türkiye’ye talep olabileceğini belirtti.
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, krizin 2008’deki gibi olmayacağını ancak talep tarafında olmasa da emtia birim fiyatlarında düşüş görüldüğünü söyledi.
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, resesyon tehlikesinin çok ciddi olduğunu ancak yerli sanayinin desteklenmesi ile haksız rekabet karşısında korunabileceklerini açıkladı.
Dünyadaki kadar Türkiye'deki ekonomi de zorluyor.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, yılın son çeyreğinde risk olduğunu, pandemi sonrası bozulan tedarik zincirinin Türkiye'yi tercih sebebi yaptığını belirtti. Resesyondan daha az etkilenmenin önemli olduğunu açıkladı.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, turizmin gelişim hızının yavaşlayabileceğini belirtirken, başarılı bir strateji ile sürecin lehte olması olanağına da sahip olunabileceğine değindi.
Resesyonun kendini gösterdiği makro ekonomik verilerden imalat sanayi kapasite kullanım oranlarının %78’den %77,6’ya gerilemesi ve İSO'nun açıkladığı İhracat iklim endeksinin de 51,8 ile Şubat 2021’den bu yana en düşük seviyeye gerilemesi olduğu görüldü.
İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinde henüz hissedilen bir durum olmadığını açıkladı. Fakat önümüzdeki dönemde finansal daralmanın olası olduğunu belirtti.
TDKD Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Gözmen ise ABD'den gelen siparişlerde bekletme talebi olduğunu, bunun ana sebebinin de kredi limitlerindeki düşüş olduğunu, ilk etkilenen sektörlerden olan deri konfeksiyonun hasar tespitinin can sıkıcı olabileceğini söyledi.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın