Arap Dünyasının Sakin Bir Bölgesi Olan Dubai'nin Sadece 50 Yılda Yaşadığı Büyük Değişim
Bildiğiniz üzere Dubai'nin değişimi çok kısa sürede oldu. Bu hızlı değişimi sürecin tanıklarından dinleyelim;
Dubai sadece 50 yıl içinde küçük bir ticaret merkeziyken bugün dünyanın en ünlü şehirlerinden biri haline geldi.
Dubai, Aralık 1971’de Birleşik Arap Emirlikleri’ni kurmak için komşu emirliklere katıldı. O zamanlar, şehrin ulaşacağı gelişmeyi kimse beklemiyordu.
Bugün, dünyanın en yüksek gökdeleni olan Burj Khalifa gibi yüksek gökdelenleri, insan yapımı bir ada olan Palm Jumeriah (Palmiye Adaları) gibi iddialı projeler ile ön plana çıksa da Dubai’nin çölden, küresel bir güç haline gelmesinin tarihi cam ve çelikle başlamıyor aksine küçük ahşap gemi anlamına gelen “Dow” ile başlıyor.
1970’lerde Dubai Limanı’nda gümrük müfettişi olarak göreve başlayan ve dünyanın en büyük limanları yönetim şirketlerinden biri olan DP World’ün CEO’su olan Sultan Ahmed Bin Süleyman’a göre, petrol Dubai’de zenginlik inşa etmede temel bir rol oynamasına rağmen, şehrin kalkınmasına katkıda bulunan, tüccarların zihniyetiydi.
Ona göre Dubai’nin yükselişi burayı yüzyıllardır bir yurt olarak gören Bedevi kabilelerinin ticari zihniyetiyle bağlantılı ve onların yelkenlileri hala şehrin etrafındaki sularda akıyor.
Bin Süleyman bu konuyu şöyle açıklıyor:
“Lastiklerin, yedek parçaların, plastik ürünlerin, gıda maddelerinin ve diğerlerinin (Dubai Körfezi’nde) boşaltılan kargoları hatırlıyorum. Burası Dubai’nin kalbi, tüccarların yeri ve ticaret yapma noktasıdır.Ufukta çok yüksek duran, küçük körfezden arabayla sadece 15 dakikalık bir mesafede modern şehrin temellerinin atılmasına yardımcı olan şey, bu yelkenli tekneler ve taşıdıkları mallardı.”
Dubai'de bugün her yerde birbirinden modern yapılar ve bir çok yenilik göze çarpıyor. Fotoğrafçı Ramesh Shukla, tüm bu muazzam değişime doğrudan tanık olanlardan.
Shukla, cebinde bir dolardan daha azıyla 1965’te Mumbai’ den Dubai’ye gelmiş. Sonraki 50 yılda ise burada yaşanan değişimi belgelemeye devam etmiş.
“Fotoğraf makinem ve 50 filmle beraber geldim. İlk geldiğimde burada hiçbir şey yoktu. Asfalt yollar yoktu, sadece çöldü. Kaldığım yerde su ve elektrik yoktu. Son derece basit bir hayattı ve bu hayatı belgelemeye başladım.”
Çektiği en ünlü fotoğraf Aralık 1971’de BAE’nin kurucu şeyhlerinin fotoğraflarıydı. Bu, birliğin ruhu ve BAE’nin atan kalbi olması için Dubai’nin yükselişinin başlangıcını belgeleyen bir fotoğraftır.
Dubai bugün, dünya rekorları kırmasıyla göze çarpıyor.
2008’de tamamlanmasından bu yana dünyanın en yüksek binası olan 828 metre yüksekliğe ulaşan Burj Khalifa, yirmi birinci yüzyılın başından beri inşaatına başlanan ufuktaki en ünlü yapı sayılmaktadır. Şu an New York ve Singapur’daki kuleler, hırs ve büyüklük bakımından rekabet ediyor.
Guinness Rekorlar Kitabı’nın resmi olarak bilirkişisi Danny Hickson, bu kez dünyanın en büyük yelkenli gemisi olan başka bir dünya rekoru kırma girişimini değerlendirmek için Dubai Körfezi’ne geldi.
91,47 metreye ulaşan yelkenli geminin aslında yeni bir dünya rekoru olduğunu doğrulayan Hickson, şöyle açıklıyor:
“BAE’nin %60’ı Dubai’nin olmak üzere yaklaşık 423 kaydı var ve bu devasa bir rakam.”
Dubai son olarak da 2020’de Mars’ın yörüngesine Umut Sondası‘nı fırlattı.
Sonda, Salem Al-Marri’nin BAE Astronot programına başkanlık ettiği Muhammed bin Rashid Uzay Merkezi’nde tasarlandı ve geliştirildi.
Al Marri, astronot programı ve Umut Sondası’nın devam eden bir hikâyenin parçası olduğunu açıkladı ve ekledi;
“Atalarımız doğuştan kaşiflerdir. Birçok yıldızın Arapça isimleri vardır ve Müslüman kaşifler her zaman gökyüzüne ve yıldızlara bakmışlardır. Şu anda uzay teknolojilerini geliştirmek için kullandığımız bilimin temel taşını atmışlardır.”
Siz Dubai'nin çok kısa sürede yaşadığı bu değişimle ilgili ne düşünüyorsunuz. Yorumlarda buluşalım.
Yorum Yazın