Matematik Dehası Cahit Arf'ın İstanbul Üniversitesi'ndeki Anısını Dinleyin!
Matematik Dehası Cahit Arf'ın İstanbul Üniversitesi'ndeki Anısını Dinleyin!
Türkiye'de akademik alışkanlıklara dair çokça eleştiri dillendirilir, çoğunu duymuşsunuzdur. Genelleme yapma hatasına düşmeden üniversitelerin bilim üretmekten ziyade bazı titrlerin peşinde koşulduğu bir memuriyet süreci olarak görüldüğü, yapılan akademik çalışma sayılarından, patentlerden ve hatta yabancı dil hakimiyeti oranlarından bile artık görülüyor.
Peki bu durum son yıllarda ortaya çıkan bir 'üniversite-içi yozlaşma' olarak mı? Cahit Arf'ın anısına bir bakalım.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
10 liralık banknotların arka yüzünde görmeye alışkın olduğumuz Cahit Arf'ı yeniden tanıyalım ki bu anıyı anlamlandırmamız kolaylaşsın.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Arf'ın eğitim hayatı Türkiye'de başlayıp Fransa'da devam etti. Eğitimi sonlandığında Galatasaray Lisesi'nde bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra rotasını Almanya'ya çevirdi.
Doktorasını bu teori üzerine yapma kararını hocalarıyla paylaşan Arf çokça eleştiri alsa da vazgeçmedi.
''Ben matematiğe hayatımı adadım, karşılığında bana hayatımı geri verdi.'' sözü bilime bağlılığını açıkça göstermiyor mu?
Arf o dönemlerde neredeyse her hafta düzenli olarak araştırma seminerleri düzenliyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bu durum sürekli hale geldikten sonra Arf şunları söylüyor:
''Halbuki üniversite bilim yapmaya müsait haldeydi, Witt geldi, Blaschke geldi, Hasse geldi. Başka pek çok insan gelip gittiler.''
Cahit Arf bu atmosferde artık topluluğun 'bilim yapma' amacı olmadığını gördüğünde 1962 yılında emekliliğini istedi.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Çok zorlamayın. Bazı toplumlara gelmez. Ne demişler alışmadık götte don durmaz..
Gayet de zorlanmalı. Hiçbir toplum kendiliğinden bilim aşkıyla gelmedi buralara. Hiçbir dünya toplumu doğuştan bilim aşkıyla veya çalışkanlıkla ödüllendirilm... Devamını Gör
Asıl hedefleri işte profesör olmak, dekan olmak, senatoya girmek, rektör olmak gibi şeylerdi. Yani bilim peşinde değil rütbe peşinde koşmak. şimdide farkı y... Devamını Gör
Bizde meslek aşkı yok makam aşkı var. Herkes bir makam bir ünvan peşinde.