onedio
Görüş Bildir

horlama Haberleri

horlama ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. horlama ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Bilinçaltımız Hastalıklara Yol Açabilir mi?
Hastalıklarımızın sebeplerinin sadece fiziksel olmadığını, duygusal çatışmalarımızın da hasta olmamızda büyük bir etken olduğu bilinen bir gerçek. Ruhsal Gelişim Danışmanı Gülnur Ünal duygusal çatışmalarımızn hastalık sebebi olduğunu belirtiyor ve “Hastalığı bedenden uzaklaştırmak tedavi edilmeli. Ancak, bilinçaltımıza yerleşmiş ve hastalığa neden olan olumsuz düşünceleri tespit ederek onları dönüştürdüğümüzde hastalıkları kalıcı biçimde ortadan kaldırmak mümkün” diyor. Son zamanlarda hangi doktora gidersek gidelim, “stresten uzak durun” önerisini sık sık duymaya başladık. Yaşamımızdaki her deneyim gibi hastalıklarımızı da düşüncelerimizle, bilinçaltımıza yerleşmiş inançlarımızla kendimiz yaratıyoruz. Ruh, zihin ve beden bütünlüğünü bozduğumuz zaman ruhsal veya fiziksel rahatsızlıklar baş göstermeye başlıyor. Öfke en önemli etken Ayrıca öfkenin hasta olmamızla ilgili çok önemli bir etken olduğunu vurgulayan Gülnur Ünal Şunları söylüyor: “Yaşadığımız olaylar ve bunların bizde bıraktığı düşünce, inanç ve duygular bilinçaltımızda kodlamalar olarak yerleşiyor. Geçmişte yaşanmış bir olayı kodlayan bilinçaltı, o durumu hatırlatan bir imgeyle karşılaştığında sorunu aktifleştiriyor. Duygusal çatışma yaşadığımız her durum bedenimizde belirli bir bölgeyi etkiliyor. Çatışmanın şiddetine bağlı olarak rahatsızlığın ölçüsü de değişiklik gösteriyor. Yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, çarpıntı, sırt ve boyun ağrıları, egzama gibi rahatsızlıklar; en çok da korku, endişe, öfke, güvensizlik duyduğumuz zamanlarda ortaya çıkıyor. Öfke ya da korkuya kapıldığınızda kalbinizin ritmini, akciğerlerinizi ve diğer organlarınızın sağlıklı çalışmasını bozabilirsiniz.” www.unimetre.com Ayrıca kimi duygu ve düşüncelerin vücudun belirli yerlerinde rahatsızlıkara yol açabileceğini söyleyen Gülnur Ünal, bunları şu şekilde sıralıyor; •Baş Ağrısı: Kendini muteber görmemek. Kendini eleştirmek. Korku. • Kilo: Korku, korunma ihtiyacı. Duygulardan kaçmak. Güvensizlik, kendini reddetmek. Doyum aramak • Bulimia: Kendinden nefretin çılgın bir doldurma ve boşaltması. Umutsuz dehşet. • Bunama (Alzheimer): Çocukluğuna sözde geri dönüş. Bakım ve ilgi talep etmek. Hayatın yükünden kaçış. • Cinsel Soğukluk: Korku, zevk almayı reddetmek. Cinsel ilişkinin kötü bir şey olduğuna inanmak. Duyarsız partnerler. Babadan Korkmak. • Depresyon: Sahip olma hakkına sahip olmadığını hissetmekten kaynaklanan kızgınlık. Umutsuzluk. • Hiperaktiflik: Korku. Kendini baskı altında ve çılgın hissetmek • Diyabet: “Keşke öyle olsaydı” düşüncesinden kaynaklanan özlem. Büyük bir kontrol ihtiyacı. Derin keder. “Geriye hiçbir tatlılık kalmadı.” • Horlama: Eski düşünce kalıplarını bırakmayı inatçı bir biçimde reddetmek. • Kalp Krizi: Para ya da mevki uğruna kalbindeki tüm sevinci yok etmek. • Kanser: Derin incinme. Uzun zamandır süren içerleme. İnsanı yavaş yavaş yiyip bitiren bir sır ya da üzüntü. Nefretleri taşımak. “Ne yararı var ki?” yaklaşımı. • Kısırlık: Korku ve yaşama sürecine direnme veya ebeveynlik deneyimine ihtiyacı olamama. • Menepoz: Artık arzu edilmeme korkusu. Yaşlanma korkusu. Kendini reddetmek. Kendini yeterince iyi, yeterli hissetmemek. • Sağırlık: Reddetmek, inatçılık, kendini tecrit etmek. “Duymak istemediğiniz nedir? “Beni rahatsız etmeyin?” • Selülit: Biriktirilmiş öfke ve kendini cezalandırmak. • Tiroit- boğaz rahatsızlıkları: Kendi duygu ve düşüncelerini ifade edememe: • Göz rahatsızlıkları: Hayatından memnun olmama, kendine güvensizlik, umut kaybı. • Dalak, pankreas rahatsızlıkları: Hayatın zevklerini yaşayamama, gelecekten ve başaramamaktan korkma • Boyun, omuz ağrıları: Yaşamda esnek olmama, inatçılık, öfke kaynaklı duygusal çatışmalar.
1 Nisan'ı Kahkahaya Dönüştürecek 10 İlginç Ürün
1 Nisan sabahına uyanan birisi o gün her şeye hazırlıklıdır. Siz de 1 Nisan'da duyduğunuz çoğu şeye 'Kesin şakadır, şaka yapıyorlar yahu!' psikolojisiyle yaklaşmıyor musunuz? Eğlenmek her güne özel bir lükstür elbet ama bir gün bile olsa herkesin şaka yapma potansiyelinin yüksek olması çok güzel bir şey. Günler önceden yapılan muzur planlar 1 Nisan tarihini iple çekiyor bilmiş olun. Eeee herkes şakalaşırken (belki de siz de şaka mağdurları arasında olacaksınız kim bilir ) siz kimseye şaka yapmadan boş bir gün mü geçireceksiniz? Bizden size tavsiye şimdiden eyleme geçin ve etkiye tepki prensibini etkin hale getirecek kozlarınızı kullanın. 'Ama ben daha hiçbir plan yapmadım, bu saatten sonra ne yapabilirim ki!' mi diyorsunuz? Hiç karamsarlığa kapılmayın, 1 Nisan'ı oldukça keyifli geçirmenize sebep olacak en ilginç ürünlerimiz imdadınıza yetişiyor.
Bacak Kasından Yapılan Ameliyatla Horlamaya Son
Hafif ve orta dereceli horlama ve apne (uykuda soluk kesilmesi) probleminin cerrahisinde bacak kasları kılıfı kullanılmaya başlandı. Tıp terminolojisinde fasya lata olarak bilinen dış yan uyluk kaslarının üzerindeki kılıftan alınan şerit sayesinde, horlama ve uyku apnesine neden olan dil kökü asılıyor. Horlama ve apneye yol açan sorunlardan biri de dil kökündeki sarkmalar. Sarkarak uykuda solunum yolunu tıkayan dil kökünü çekme ameliyatlarına bir yenisi eklendi. Dünyada birkaç merkezde yapılan bizde ise ilk kez denenen yöntemde, fasyalata denilen, dizin üstündeki kasları saran kılıftan alınan 0,5 sanimetre eni, 20 sanimetre boyundaki doku parçası kullanılmaya başlandı. Medipol Mega Üniversite Hastanesi kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Murat Karaman, 1’inci Soluksuz Senfoni Horlama ve Obstrüktif Uyku Apnesi Kongresi’nde de sunduğu ameliyatı ilk kez 35 yaşındaki Fatih Karayılan’a uyguladı. Hastanın çene altından girerek dil köküne ulaştı. Kökü, içinden bir ip gibi geçirdiği kas kılıfıyla çene ucuna doğru çekerek asmayı başardı.haber kaynağı:  365haber.org/sağlık haberleri
Horlama Başarıyı Engelliyor
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kızılay, geniz eti, uyku apnesi ve horlamanın çocuklarda dikkat dağınıklığının ve okul başarısında düşmenin önemli bir nedeni olduğunu dile getirdi.Kızılay, yaptığı açıklamada, çocuklarda horlamanın ciddi bir problem olduğunu beyan etti. Horlamanın yüzde 95 nedeninin geniz eti büyümesi olduğunu söyleyen Kızılay, “Bu, bazen horlamaya yol açıyor sadece horlamayla da kalmıyor, uyku apnesi dediğimiz uykuda nefes durmasına yol açıyor. Bu da çocuğun okul başarısını çok etkiliyor” diye konuştu.Horlamanın çocuklar üzerinde pekçok olumsuz etkisi olduğuna dikkati çeken Kızılay...devamı: 365haber.org/sağlık haberleri
Stres Bruksizme Yol Açıyor
Genellikle stresle tetiklenen uyurken diş gıcırdatma yani bruksizm, uykuda konuşma ve horlamadan sonra en sık görülen uyku bozukluğu sorunu.Uyku esnasında oluşan güçlü çene hareketlerinin tetiklediği çeneyi sıkma, dişleri gıcırdatma olarak tanımlanan bruksizmin görülme sıklığının %20’lere kadar ulaştığını dile getiren Dr. Özbölük, “Araştırmalar horlama ve uyku apnesi gibi durumların dişlerini gıcırdatan kişilerde daha çok görüldüğünü gösteriyor” şeklinde konuştu.kaynak:  724saglik.org/sağlık haberleri
Uyku Hakkında Bilmediğiniz 16 Şey
“Bir sana doyamadım, bir de sabah uykusuna” Başrolde uyku. Saatlerce uyusak da doyamayacağımız kadar tatlıdır kendisi. Ders dinlerken, ofiste çalışırken, televizyon izlerken, dolmuşta giderken… Uyku için her yol mübahtır. Peki, gözümüzü kırpmadan saatlerimizi harcayabileceğimiz bu eylem hakkında neler biliyoruz? Tabi ki horlama müzikali dışında.
Edebiyatçılardan Kobanê İçin Bir Cümle ve Çağrı: 'Koridoru Aç Türkiye'
Edebiyatçılar Kobanê ile dayanışma için biraraya geldi.Yazar ve şairler Türkiye’nin yaşam koridoru açması taleplerini ilettiği bir metne imza attı. Aralarında PEN Türkiye ve Türkiye Yazarlar Sendikası temcilcilerinin de olduğu 160 kişi imza verdiği metin yeni katkılara açık.Cezayir Toplantı Salonu’ndaki basın toplantısında okunan metnin ardından sanatçılar “Kobane için 1 cümle” katkıda bulundu.İmzacılar arasında yer alan pek çok edebiyatçının katıldığı toplantıda imza metnini Mert Fırat’ın seslendirdiği videonun izlenmesiyle başladı. Kürtçesini Burhan Sönmez’in okuduğu metin şöyle:“Koridoru aç Türkiye...Kobane'deki olası katliamı durdurmak için, Kürd olmak şart değil. Süryani, Ermeni, Ezidi ya da Arap olmak gerekmiyor. Musul, Humus, Keseb, Şengal ve Kobane, dostlarımızın dostları, arkadaşlarımızın akrabasıdır.Hayat için, insanlık için, kadim kültürler için soykırıma seyirci kalma!Koridoru aç...Kobane için dünya ayaklandı.Direnişi ezme, dostluğu horlama, kötülüğü kışkırtma.Bütün hayatlar kutsal, barış hepimizin hakkıdır.Irk, din, dil, cinsiyet farklarını dağlayarak, toplumu yaralama.Koridoru aç...En yakınımızda, göz göre göre soykırım olursa, ağaçlar bile yaprak döker. Gökyüzü utanır bizden.Mezopotamyamız kanarsa, bundan böyle toprağa tutunamayız.Koridoru aç Türkiye... , Hayat kurtarmak varken vahşete katılma. Devlet, insanlık onurumuzu bizden çalmasın.Tereddüt ettiğiniz her an ölüm kokuyor, halklar toprağından sökülüyor, kadınlar tecavüze uğruyor, çocuklarsonsuza kadar çocuk kalıyor.Koridoru aç Türkiye...”Metnin okunmasının ardından açılış konuşmasını Murathan Mungan yaptı. Mungan Kobanê’nin yanında olmanın insan olmanın gereği olduğunu vurguladı.IŞİD saldırılarına karşı sessizliğe tepki gösteren Mungan, Kobanê sorunu çözülmezse Türkiye’nin de istenmeyen durumlarla karşı karşıya kalabileceğini söyledi.“ ‘Sınırın ötesindeki halk’ yok o halk bizim halkımız. Kürt, Ezidi, Sünni olduğu için değil, insan oldukları için bizim halkımız. “Sanatçılar olarak birer cümle söylediklerini belirten Mungan “soykırım karşısında duyarlılık geliştirmek için herkesin kendi cümlesini söylemesini bekliyorum” dedi.“Ümit ediyorum bizden sonraki kuşağın yazar ve şairleri artık cümlelerini daha güzel şeyler için, barış içinde dünya için kurar, hatta o dünyanın içinde doğar. Gelecekte güzel cümlelerin yazılmasını diliyorum.”Toplantıya katılan edebiyatçılar Kobanê için cümlelerini söylerken, toplantıya katılamayanların gönderdiği cümleleri Ayşegül Tözeren okudu.Sezai Sarıoğlu: De ve da kendi kaderini kendi tayin etsin. Devletler ayrı yazılsın, Kobanê, insan ve isyan hep birlikte yazılsın.Menekşe Toprak: Kadim toprakların çocukları ağıtlar dinleyerek değil de masallar dinleyerek büyüsün diye Kobanê’ye koridor açın.Orhan Alkaya: Koridoru tıkama.Gaye Boralıoğlu: Öteki dünyanın cehenneminden korkanlar bugün yüzyılın cehennemini yarattılar, vebali ağırdır. Bu korkunç savaş bir an önce sonlandırmalıdır.Roni Margulies: Sınırlar sadece haritalarda olur, toprağın üzerinde sınır yoktur. Koban’ede yaşayanlar sınır ötesi değillerdir, akrabalarımızın yaşadığı komşu semttir Kobanê.Seray Şahiner: Seyirci kalıp gaddarın gölgesine sığınmaktansa Kobanê’nin ê’sindeki şapkanın gölgesine sığınıp Pir Sultan’ın ‘Açılın kapılar şaha gidelim’ dediği atla ‘koridoru aç Türkiye’ diyelim.Emrah Serbes : Kobanê’ye açılacak koridorun Türkiye’nin iç barışı ve huzuru için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Direnişçileri selamlıyorum.Necmiye Alpay: Son Cumartesi Anneleri oturumunda Hanım Tosun’un sözlerinde hepsi özetli: “JİTEM’in bize yaptıklarını bugün Kobanê’de IŞİD yapıyor”.Murat Uyurkulak: Kobanê kalesi düşerse bu ülkede zaten zor ayakta duran barışın, kardeşliğin burçları yıkılır. Kobanê’ye koridor aç.Sevinç Koçak: İnsanlar ölüyor canım kardeşim; insanlar, kurşuna diziliyor, başları kesiliyor, kadınlara tecavüz ediliyor, çocuklar katlediliyor ve insanlar direniyor.Ahmet Büke: Doğduğun yer artık yoksa, öleceğin yer de seni kabul etmiyor, bunu belledik.Oya Baydar: Kobanê küçücük bir umut ışığıdır. Işığın sönmesine izin verme.Şeyhmus Diken: Kobanê; insan olmanın kadri kıymetidir. Orada insanlığın geleceği uğruna savaşılıyor. Sahip çık. Sahip çık ki, insanlığa dair değerler kazansın. Beyza Kural | Bianet