Tüm Bilim Dünyasının Kaderini Değiştiren Deney: Charles Vacanti'nin İnsan Kulağı Taşıyan Faresi
1989 yılında Charles Vacanti tarafından gerçekleştirilen bir fare deneyi, tüm bilim dünyasının kaderini değiştirerek estetik cerrahinin geleceğine ışık yakmış. Gelin hep birlikte sizler için derlediğimiz bu içeriğimize göz atalım...
Bildiğiniz üzere bilim dünyasında yapılan bazı deneyler fareler üzerinden yapılan test denemeleri ile gerçekleşir.
1989 yılında Charles Vacanti tarafından gerçekleştirilen plastik cerrahi deneyinde de bir fare kullanılarak deney testi tamamlandı.
Plastik cerrahi ve teknolojisi 20. yüzyılın sonlarına doğru çok gelişti, ancak insan kulağı, sahip olduğu kıkırdak nedeniyle insan vücudunun yeniden yapılandırılması en zor kısmı oldu. Kıkırdak oluşturulabilmesine rağmen, onu insan dokusundan yeniden yapmak çok zordu. Bu nedenle kaza geçiren birçok insan sonsuza kadar şekilsiz bir kulakla veya kulaksız yaşamak zorunda kalacaktı.
Bu problem, 1898'de doku mühendisliği ve kök hücreler konusunda uzman Charles Vacanti liderliğindeki fare kulağı projesini doğurdu.
Aynı yıl, Charles Vacanti, doku uzmanı olan kardeşi Joseph Vacanti'nin yardımıyla biyolojik olarak parçalanabilen bir yapı iskele üzerinden küçük bir insan kıkırdağı parçası büyütmeyi başardı.
Deneyin bir fare ile ilerletildiğini öğrenen herkes, farenin DNA'sının, sırtında insan kulağını büyütmek için genetik olarak tasarlandığını düşündü.
Ancak bu deney genetik mühendisliğini kapsamıyordu, deney, doku mühendisliği tarafından yürütülüyor ve genetikler ile oynanmıyordu.
Bu deney için kullanılan fare, tüyleri olmadığı için "Çıplak Fare" olarak adlandırıldı.
Bunun nedeni, bu fare türünün maruz kaldığı işlemlerden dolayı onları tüysüz bırakan ve bağışıklık sistemini tam anlamıyla yok eden bir mutasyondu. Bu fareyi deney için özel ve uyumlu yapan şey bağışıklık sisteminin olmamasıydı.
Yabancı mutasyonla savaşacak bir bağışıklık sistemi olmadan, kalıplanmış kıkırdak, tamamen insan kulağına dönüşene kadar hücrelerle doldurulabilecekti.
Hücreler sağlıklı olduğu ve yeterince hızlı geliştiği sürece özellikle insan hücrelerine ihtiyaç yoktu. Sentetik kulak kıkırdağı, bir kez nakledildiğinde insan vücudu büyüdükçe daha da gelişecek olan 3 yaşındaki bir çocuğun kulağını çoğaltmak için yaratıldı.
Sentetik kulak kıkırdağı farenin sırtına yerleştirildi ve canlı hücrelerle tamamen gelişene kadar 12 hafta orada bırakıldı. Bu deneyin insan DNA'sı ile herhangi bir genetik mühendisliği müdalesi içermediği düşünüldüğünde kulak, doğal bir insan kulağına %90 oranında benziyordu.
İlk fotoğraflar paylaşıldığında birçok yanlış anlaşılmalara neden olduğuna rağmen bu deney, insanları tıp ve bilim dünyasının ümit verici olanaklarına tanıttı.
Yorum Yazın