Süpermarketlerin Sırf Siz Daha Çok Alışveriş Yapasınız Diye Uyguladığı 24 Taktik
Süpermarketlerin ve gıda şirketlerinin tek bir amacı vardır: Daha çok şey satın almanız böylece daha fazla para harcamanız. Bunu nasıl başardıklarını merak ediyorsanız buyurun.
1. Alışveriş arabaları ve sepetleri siz daha çok doldurabilesiniz diye büyük yapılmıştır
2. Çok zorlamayın en fazla 4 ürünün fiyatını aklınızda tutabilirsiniz
Bu beynimizin genel ortalaması. Dolayısıyla gündelik şeylerin çoğunun fiyatında aldanmasanız da daha seyrek tükettiğiniz ürünlerde fahiş fiyatları fark etmezsiniz bile. Sıra dışı şeyler alacaksanız mümkünse karşılaştırma yapın.
3. Müşterilerin yarısı kasa sırasında satın almaktan vazgeçer
Bu yüzden marketler kasa sıralarını mümkün olduğunca dar yapar ve sepetinizdekileri çıkartıp koymanıza yol açacak boş yer bırakmazlar. Dolayısıyla almaya emin olmadığınız şeyleri kasaya girmeden bırakmak daha akıllıca olur.
4. Alışveriş yaparken kendiniz bir şeyler dinlemeyi tercih edin
Süpermarkette yayınlanan ses ve müzikler sizi yavaşlatmak üzere kuruludur. Kimi akıllı playlistler sizi yüzde 29 oranında daha yavaşlatır. Yavaşladıkça daha çok şey alırsınız. HIZLANIN!
5. "Aa bizim bakkala ne kadar benziyor!"
Rekabeti psikolojik olarak da koruyabilmek için et, sebze, meyve reyonunda esnaf tipli uzmanlar göreceksiniz. Sandığınız kadar faydalı olmayabilirler.
6. Meyve sebzenin üstünde çiy taneleri var kesin tazedir
Tazeliği temsil etmek için sprey olarak püskürtülen su taneleri aynı zamanda bu tip besinlerin çabuk bozulmasına da yol açar. Ayrıca özellikle yapraklı sebzeleri (marul, maydanoz, vs) tarttırmadan önce iyice silkeleyip durularsanız suyun ağırlığına boş yere para da vermemiş olursunuz.
7. Aa 10 tanesi 10 lira mı? Süpermiş!
80 kuruşluk bir içeceğin etiketini kaldırıp ’10 tanesi 10 lira’ yazdığınızda bu çoğumuza avantajlı bir şey izlenimi verecektir (ve 1 yerine durduk yere bir şeyden 10 tane birden alacağız). Gerçek fiyatlarını bilmediğiniz ürünlerin kampanyalarında iyi düşünmekte fayda var.
8. Sürüden ayrılın!
Mümkünse market alışverişlerinizi hafta sonları yapmayın. Etrafta her şeye telaşla saldıranlar sizin de terbiyenizi bozacaktır. Bilinçli alışveriş için en iyi günler Pazartesi ve Salı olarak kayıtlara geçmiş.
9. Hoşgeldiniz, buyurun
Kapıda müşterileri karşılayan ve mağazaya davet edenlerin en büyük faydası içerdeki hırsızlığı azaltmak. Çünkü davetle girilen yerlerde hırsızlık daha az oluyor.
10. Yeni çıkan ürünümüzü denemek ister misiniz?
Markete ilk giriş bölgesi müşterinin ‘gazını alma’ amacı taşıyor. Genel anlamda şöylece bir bakıp geçiyor çünkü içerde yapacak şeyleri var. Bu yüzden bu bölümler genelde promosyonlar için kullanılıyor.
11. Bu akşam film izlesek mi?
Sonra karşınıza çıkan alansa ‘sakinleşme bölgesi’. Burada genelde kitap, dergi, DVD gibi durup bakacağınız, çaktırmadan dışarıyı ve telaşı unutacağınız, daha sakin bir alışveriş yapacağınız bir şekle giriyorsunuz.
12. Aa sağlıklı beslenme
Ardından gelen ilk nokta sebze ve meyve reyonu. Burada olmalarının sebebi insanın en temel ihtiyacı olan ‘karın doyurma’ meselesini çözüyor oluşu. İnsan alışverişe bu mantıklı noktadan başlayınca devamındaki ıvır zıvır, gereksiz şeyleri satın alırken vicdan azabı duymuyor.
13. Yumurta nerede ya?!
Süt, yumurta gibi taze ve günlük alınan ürünler genelde en arkada yer alır. Çünkü onlar her şartta zaten alınacaktır. Onlar bulunana kadar başka şeyler gösterip ‘kanına girilir’.
14. Sürat felakettir, ama marketler için
MIT Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği bir araştırma mağazaya giren müşterilerin cep telefonlarının baz istasyonuna yolladığı sinyalleri takip ederek hareketliliğini ölçer. Sonuçlara göre duraklama zamanı yüzde 1 arttığında, satışlar yüzde 1,3 artar. Yani markette de sürat felakettir. Yavaş olmalı ve daha çok şey satın almalıyız.
15. "Ohh mis gibi koktu valla"
Market içinde ekmek, kuru pasta, yaş pasta yapan ve satan fırınların esas amacı etrafa saldığı kokularla insanları acıktırmak ve daha çok şey aldırmaktır. Bu ürünlerin önemli bir kısmı önceden yapılıp sonra ısıtılan ürünler olsa da görsel ve kokusal etkileri yabana atılır cinsten değildir. Bu taze ürün görünümlü fırınların etrafında genellikle kasap, şarküteri ve hazır dondurulmuş gıda ürünleri yer alır. Böylece kafamızdaki taze ve dondurulmuş kavramı silinir. Her ikisinden de alırız.
16. Koku insanoğlunun en temel ve etki yaratan duyularından biri
Dolayısıyla kimi marketler aynı ekmek kokusu gibi kimi yapay kokuları reyonlara ‘salar’. Örneğin deterjan reyonunda yeni yıkanmış çamaşır kokusu; hatta ses teknolojisiyle yeni yıkanmış çarşafların sesleri bile taklit edilir. Bu da satın alma hissini kamçılar. (Bir ilginç örnek: bu konuda uzmanlaşan The Aroma Company, yaz tatili satan bir turizm şirketinin içine hindistan cevizi kokusu yaydığında satışların artmasını sağlar. Çünkü hindistan cevizi insanlarda güneş kremini, plajları ve tatili anımsatmakta ve iştah kabartmaktadır.)
17. Gözümüzün gördüğü en iyisidir
Market raflarında en kıymetli alan göz hizasıdır (bu da aslında ülkeden ülkeye değişir. Uzakdoğulular kısadır, Batılılar nispeten uzundur, vs…) Dolayısıyla marketler bu hizaya yerleştireceği ürünler için üreticilerden ekstra para alır. Çünkü insan genelde yukarı ve aşağıdaki seçeneklere bakmaz. Ama yine de bazı çalışmalar üstlerin ya da rafların sonlarının da değerli olduğunu ortaya koyuyor.
18. Çocuklara özel ürünler nerede?
Bazı ürünler de özellikle stratejik olarak daha alttaki raflara yerleştirilir, çocukların göz hizalarına!
19. Biri bizi gözetliyor
Marketlerdeki güvenlik kameraları güvenlik dışındaki işlere de yarar. Örneğin birçok mağaza optik tanıma yazılımları sayesinde müşterilerin ürünleri rafta gözüyle seçerken takındığı mimikleri ve hareketlerini kaydederek sonuçlar çıkarmaya çalışıyor.
20. Bira reyonları...
Bu araştırmaların sonucuna göre market içinde en az seçim yapılan alan bira. İnsanlar ne istediğini bilerek rafa gidiyor, buluyor ve alıyor. Bu yüzden biracıların mağaza içinde değil dışında promosyon yapması gerek.
21. Bunun şu boyu yok mu?
Az seçenek olması genelde işe yarar. İnsanlar çok seçenek olan bir yerde karar veremediği için hiçbir şey almadan çıkabilir. Bunun için de çözüm birbirine yakın kalite ya da kategorideki iki ürünün yanına daha alt seviyeden bir üçüncü ürün yerleştirmek. Bu ‘tuzak’ ürün karar vermeyi kolaylaştırıyor.
22. Yer karoları bile size özel
Bazı süpermarketler, özellikle pahalı ürünlerini sattığı alanlarda daha küçük yer karoları kullanmayı tercih eder, bunun amacı sizin hızlı gittiğinizi hissetmenizdir. Aslında yavaşsınızdır ama siz bunu fark etmezsiniz, ne demiştik sürat market için felakettir.
23. Süpermarket indirim kartları
Marketlerin müşterilerine özel olarak verdiği kartlar sadece size indirim yapabilmek için değildir. Bu kartlar perakendecilere sizin alışveriş alışkanlıklarınız konusunda çok kıymetli bilgiler de sağlar.
24. Son olarak labirent marketler
Son olarak marketlerin tamamı almak istediğiniz ürüne ulaşmak için almayı hiç planlamadığınız yüzlerce ürünün yanından geçeceğiniz şekilde tasarlanmıştrır.