Şifre Bilimi Kriptolojinin Annesi Olarak Nam Salan Elizabeth Smith Friedman'in Etkileyici Yaşam Öyküsü
Şifre biliminin en önemli ismi olarak günümüzde halen anılan Elizabeth Smith, başarıları ile etkileyici bir yaşam öyküsüne sahip. İki dünya savaşında da etkin rol alan Smith'in çarpıcı hikayesini sizler için derledik. 👇
Elizabeth Smith, 1892 yılında Indiana, Huntington’da bir çiftlikte dünyaya geldi. 1911 ve 1913 yılları arasında Wooster Üniversitesi’ne giden genç Elizabeth, annesinin hastalığı sebebiyle eğitimine ara vermek zorunda kaldı.
Evine daha yakın bir konumda bulunan Hillsdale Koleji’nde eğitimine devam etti ve İngiliz Edebiyatı alanında diplomasını aldı.
Kriptografi (şifreleme) ile ilk kez Riverbank Laboratuvarları’nda tanışan Elizabeth, Shakespeare’in metinlerinin gizemini çözmek için burada işe girdi.
Bu laboratuvar kısa bir süre içerisinde bilinen tüm şifreli yazı biçimleri hakkında kapsamlı bilgi toplayarak şifreli mesajları deşifre edebilen tek tesis olma özelliğini kazandı.
Birinci Dünya Savaşı başladığında orduya eğitim hizmetleri başlandı ve ordu tarafından eğitim için laboratuvarlara gönderilen görevliler arasında William F. Friedman de yer alıyordu.
William Friedman ve Elizabeth Smith evlendiler. Bunun üzerine 1921’de Elizebeth, savaş departmanında çalışmak için kocasıyla birlikte Washington DC’ye taşındı.
Elizabeth eşiyle birlikte de çalışıyordu ancak kendi vakalarını aldığı da oluyordu: Mesela yasak döneminde, alkol kaçakçıIığı operasyonlarını çökertmek için şifreleri çözmek gibi...
Ancak Elizabeth'in şifreler ile olan yeteneği kısa zamanda ABD Donanması tarafından fark edildi. Elizabeth, hem yerel hem de uluslararası uyuşturucu kaçakçılığından çeşitli suçlara kadar incelemesi için hükümette işe alındı.
Elizabeth, kariyerinin en önemli meyvelerini İkinci Dünya Savaşı'nda verdi. Ünlü kriptolojist ve ekibi, müttefik kuvvetlerin Alman Enigma makineleri karşısındaki en büyük güçtü.
Almanlara önemli müttefik sırlarını iletmek için kurulan casus çetesi, bu sayede çökertildi. Ancak İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra FBI, tüm başarıyı tek başına üstlendi.
Kendisine yapılan bu saygısızlığa müdahale etmeyen Elizabeth, Uluslararası Para Fonu’nda (IMF) çalışmaya devam ederek iletişim güvenliği sistemi geliştirmeye yardım etti.
Buradaki kısa süreli görevinin ardından kocasıyla birlikte emekli oldu. Çift birlikte The Shakespearean Ciphers Examined isimli bir kitap yayımladılar.
Shakespeare'e olan ilgisi kriptanaliz ve kriptografiyle tanışmasına yol açtı. "Şifre biliminin annesi" olarak bilinen Elizabeth, ancak ölümünden sonra başarıları için anılmaya başlandı.
Ayrıca ölümünün ardında başarıları için Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) tarafından tanınarak NSA’nın Onur Listesi’ne alındı.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlara buyurun...
İlginizi çekebilir:
Yorum Yazın