Salgın Koşullarına Rağmen Minik Kalp Hastalarına Şifa Dağıtmayı Sürdürüyorlar
Salgın Koşullarına Rağmen Minik Kalp Hastalarına Şifa Dağıtmayı Sürdürüyorlar
İSTANBUL (AA) - Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi yürüttükleri ortak çalışmayla yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde minik kalp hastalarına umut olmaya devam ediyor.
SBÜ İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prenatal Tanı ve Takip Merkez Sorumlusu ve Perinatoloji-Riskli Gebelikler Uzmanı Prof. Dr. İsmail Özdemir, mesleklerinin en zor yanının anne karnındaki minik bebeklere kalp hastalığı tanısı konulduktan sonra takip ve tedavi amacıyla kliniklerine gönderilen ya da kliniklerinde tanı koydukları ailelere durumu anlatmak olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Özdemir, ailelerle durumu paylaştıktan sonra, Kovid-19 salgınına karşı tedbirler alarak onları 'konsey' adı verdikleri toplantılara çağırdıklarına işaret etti.
Konseyde, hastanelerinin Yenidoğan Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Gökhan Büyükkale ve Pediatrik Kardiyoloji Sorumlusu Doç. Dr. Helen Bornaun ile SBÜ Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatrik Kardiyoloji Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Alper Güzeltaş ve ekibinin de yer aldığını ifade eden Özdemir, 2021 itibarıyla ailelere destek vermesi amacıyla konseye psikologun da katıldığını aktardı.
- Minik kalpler her ay takip ediliyor
Özdemir, konseyde ve doğum sonrasında gerçekleştirdikleri tanı ve tedavi için aşamalarından şöyle bahsetti:
'Anne karnında minik kalplerdeki değişiklikleri izlemek için hastalarımızı her ay konsey toplantılarına çağırarak takip ediyoruz ve ameliyatın başarı oranını belirlemeye çalışıyoruz. Doğduktan sonra bebekleri yenidoğan ünitesine teslim ediyoruz. Burada ilk tedavilerini alıyorlar. Daha sonra Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi Pediatrik Kardiyoloji bölümünde anjiyo veya ameliyatları yapılıyor. Birbirine oldukça yakın bu iki kardeş hastanenin iş birliği içinde yani multidisipliner çalışması sonucunda ailelere daha iyi hizmet veriliyor.'
Aileleri yalnız bırakmadıklarının altını çizen Özdemir, başka illerden gelerek hastane yakınında ev tutan ve ameliyata kadar geçen süreçte takip ettikleri gebeler olduğunu aktardı.
İmkanı olmayan hastaları klinikteki tek kişilik odalara yatırarak takip ettiklerini belirten Özdemir, şu ifadeleri kullandı:
'Bu konularda Başhekimimiz Doç. Dr. Ali Kocataş'ın sınırsız desteklerini vurgulamam gerekir. Hastaların bebekleriyle taburcu olduktan sonra bizleri ziyaretleri sırasındaki mutluluk ve minnet duygularını tarif edemem. Elbette anne karnında ya da ameliyattan sonra kaybettiğimiz vakalarımız oluyor. Bütün bunlara rağmen önceki yıllarda ağırlıklı olarak gebeliği sonlandırmayı öneriyorduk ancak son yıllarda bu bebeklere başarılı kalp ameliyatları yapılıyor olması ailelerin umutlarını daha da artırmıştır. O nedenle, önceki yıllara kıyasla artık gebeliği sonlandırma kararını daha az alıyoruz.'
Prof. Dr. Alper Güzeltaş ise iki hastanenin iş birliği içerisinde çalışması sayesinde bebeklerin kalp hastalıklarını anne karnındayken teşhis ederek, tedavilerine başlayabildiklerini kaydetti.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın