Nisan Doğan Yazio: Aşı Olmamak İşten Çıkarılmak İçin Haklı Sebep Olabilir mi?
Hepimizin gündemi her ne kadar onunla yaşamayı öğrensek de Covid-19 ile fazlasıyla meşgul. Etkinlik duyurularında post pandemi denilip salgın sonrası devrin başladığı ilan olunsa da günlük açıklanan vakıa sayısı ülkemizde hala binleri bulmakta. Tek vakıanın olduğu dönemlerde OMO ile makarna ambalajı yıkayanlarımız denizin ve güneşin tadını çıkarmaya devam ediyorlar
Aşı zorunluluğunun iş hayatına etkisi ne olacak?
Aşı olmamak haklı mı yoksa geçerli fesih nedeni midir? Aşı olmadığı için işten çıkarılan işçi tazminat alabilir mi?
İş hukukunda bir geçerli fesih nedeni bir de haklı fesih sebebi dediğimiz iki kavram var. Bu iki sebep arasındaki fark ise fesih sonrası haklar bakımından önem taşıyor. Geçerli sebep ile fesih halinde İşverenin tazminat ödeme yükümlülüğü doğar. Haklı nedenle fesih halinde ise işçi tazminat alamaz.
Burada işvereninin işyerinde iş sağlığı ve güvenliği borcu olduğu dolayısıyla virüsün yayılmaması için önlem alması gerektiği kabulünden yola çıkarsak geçerli nedenle fesih yapabileceğini söyleyebiliriz. Ancak bu durumda da işçinin tazminata hak kazanacağının altını çizmek gerekir. Elbette burada yapılacak olan değerlendirmede birçok başlığın birlikte ele alınması şart. Çalışanın evden de çalışması mümkünse; iş yerine gelmesi zorunluluk değilse bu durumda iş sözleşmesinin feshinin son çare olması ilkesinden hareketle fesih yerine evden çalışma seçeneğinin sunulması daha yerinde olacaktır.
Elbette aşı olmak, PCR testi yaptırmak bir nevi çalışanın en özel verilerini sağlık verilerini işveren ile sürekli olarak paylaşmak anlamını da taşımakta. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin ilkelerin de bu noktada devreye gireceği gözden kaçmamalı.
PCR testi aşıya alternatif olabilir mi?
Hem aşı olmayan hem de PCR testi yaptırmayan çalışanın sözleşmesi tazminatsız olarak feshedilebilir mi?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın duyurusunun bir nevi aşı olmaya alternatif getirerek aşı olmayan çalışanın işten atılmasının önüne geçildiği söylenebilir. Ancak çalışanın hem aşı olmaması hem de haftada bir olan PCR testini vermek istememesi halinde ne olacak? Elbette bir diğer soru çalışanın PCR testi yaptırmayı kabul etmesi halinde PCR test ücretlerinin maliyeti kime ait olacaktır?
Çalışanın hem aşı olmak istememesi hem de PCR testi vermeyi kabul etmemesi halinde işverenin geçerli nedenle tazminat ödeyerek iş sözleşmesini feshedebileceğini kabul etmek gerektiği kanaatindeyim. Her ne kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın işyerlerine gönderilen yazıları olsa da aşının yasa ile zorunlu hale getirilmemesi sebebi ile işverenler haklı nedenle değil ancak geçerli nedenle fesih yapabilecek ve bu durumda da işçinin tazminat hakkı doğacaktır.
Aşı ve PCR testinin yapılmasının iş sağlığı ve güvenliği önlemi olarak kabul edilmesi sebebi ile test maliyetlerinin işveren tarafından karşılanması daha yerinde olacaktır.
Yorum Yazın