onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Kendi Çocuğu Dahil Kimsenin Simasını Hatırlayamayan 'Yüz Körlüğü' Hastası Kadının Üzücü Hikayesi

Kendi Çocuğu Dahil Kimsenin Simasını Hatırlayamayan 'Yüz Körlüğü' Hastası Kadının Üzücü Hikayesi

Aylin Çakar
16.10.2020 - 09:07 Son Güncelleme: 16.10.2020 - 11:52

Hayali bile çok ürkütücü 🥺

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

29 yaşıma kadar kendimi zihinsel engelli olmadığıma ikna etmeye çalıştım. Yüz körlüğüm olduğunu sadece bir yıldır biliyordum.

29 yaşıma kadar kendimi zihinsel engelli olmadığıma ikna etmeye çalıştım. Yüz körlüğüm olduğunu sadece bir yıldır biliyordum.

Daha bir yıl önce “ prosopagnosia” denen bir tanı olduğunu öğrendim. Ondan önce, 29 yıl boyunca hep utangaçtım ve kendimi az gelişmiş olmadığıma ikna etmeye çalıştım. Çocukken, insanları ayırt edemediğim için sorunlar yaşadım. Sorunum hakkında ailemle konuşmaya çalıştım ancak babam sürekli şiir ezberlemem gerektiğini ve hafızamı zorlamam gerektiğini söyledi. Annem bana inanmıyordu ancak o zamanlar böyle bir şeyden haberdar olmadıkları için neden böyle davrandığını anlıyorum.

Şiddetli baş ağrılarım nedeniyle görüştüğümüz nörologların hiçbiri sorunun ne olduğunu bana söyleyemedi.

Şiddetli baş ağrılarım nedeniyle görüştüğümüz nörologların hiçbiri sorunun ne olduğunu bana söyleyemedi.

 Bu sorunu yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünerek kendimden utanırdım. Şimdi durumun böyle olmadığını biliyorum ve başkalarına bu durumdan bahsetmek istiyorum. Bu açıklama, kendimi kabullenmenin son noktası ve güvensizliklerime karşı savaşımdır. 16 yaşında çocukluk arkadaşlarımla denize gittiğimizde eski fotoğraflara baktık ve herkes her şeyi kolayca hatırlarken bende öyle olmadığını fark ettim. O anda, yüzleri herkesten farklı gördüğümü anladım. Fotoğraflarda kaşımın üstündeki benden kendimi ayırt ediyordum. Bir kişiyle iletişim kurduğumda yüzünü net görüyorum ancak göz teması kesilir kesilmez hafızamda yüzlerini canlandıramıyorum.

Bazen eski erkek arkadaşımın yanından geçiyorum ve onun olduğunu bile anlamıyorum. Ama önünüzde kimin olduğunu anlamadan yaşamak çok zor.

Bazen eski erkek arkadaşımın yanından geçiyorum ve onun olduğunu bile anlamıyorum. Ama önünüzde kimin olduğunu anlamadan yaşamak çok zor.

Örneğin; kavisli bir burun, göze çarpan benler, göz rengi, yaralar ve dövmeler gibi özellikleri sayesinde insanları ayırt edebiliyorum ancak en ufak bir değişiklik yaptıklarında her şey başa sarıyor. Örneğin eşimin sakallı ve sakalsız hali benim için iki farklı insan gibi ancak ses tonları sayesinde etrafımdakileri tanımlıyorum. Aynada ya da fotoğrafta kendime baktığımda kaşımın üstündeki ben, saç çizgim, çenemdeki yara izi ve kalkık burnum sayesinde önümde kimin olduğunu anlıyorum. Yüzümün özelliklerini biliyorum ve onları kafamda tutabiliyorum. Bir defasında bir çocuğun yanına gittim ve şortunu düzelttim. Sonra oğlum yanıma gelip 'Anne, benimkini de düzelt' dediğinde karşımda bir yabancının çocuğunun olduğunu fark ettim.

5 yaşındaki oğlum anaokuluna gidiyor ve her gün ona hangi kıyafetleri giydirdiğimi düşünüyorum.

5 yaşındaki oğlum anaokuluna gidiyor ve her gün ona hangi kıyafetleri giydirdiğimi düşünüyorum.

Ona bilerek parlak giysiler alıyorum çünkü aynı yaştaki diğer çocuklar arasında onu tanımamı kolaylaştırıyor. 'Anne!' diye bağırarak bana koşması günümü kurtarıyor diyebilirim. Oğlumun turuncu peluş kurbağa sırt çantası var. Bu kurbağayı gördüğümde benim çocuğum olduğunu hemen anlıyorum. Daha bebekken yüz hatlarını ezberlemeye başlamama rağmen kafamdaki ifadesini oturtamadım. Bu arada, doğum yaptıktan sonra hastanedeyken oğlumun başka bir çocukla karıştırılacağından ve farkına bile varmayacağımdan çok korkuyordum. Bir başka yeni anne, yeni doğan kızıyla yanımda yatakta yatıyordu ve çocuklarımız benim için ayırt edilemezdi. En azından cinsiyetlerinin farklı olması iyiydi ve çocuğumun kim olduğunu yalnızca cinsel organlarından anlayabiliyordum. Prosopagnosia ile yaşamak kolay değil. Çocuğunuzu tanımadığınızı veya son zamanlarda konuştuğunuz birinin size geldiğini ancak onu tanımadığınızı hayal edin.

Bazı insanlar, sokakta yürürken onları tanımadığım için kibirli olduğumu düşünüyor ancak onları tanıyamıyorum.

Bazı insanlar, sokakta yürürken onları tanımadığım için kibirli olduğumu düşünüyor ancak onları tanıyamıyorum.

İnsanlara hastalığımı anlattığımda yalan söylediğimi düşünmeleriyle yüzleşiyorum. Hikayemle ilgilenen ve yüzleri hatırlamadan yaşamanın nasıl bir şey olduğunu soran insanlar da oluyor. Bu konunun en olumlu yanı canımı sıkan kişilerin yüzünü hatırlamamak oluyor. Benim için hepsi yeni insanlar. Eskiden satış memuru olarak çalışırdım ve eğer bir müşteri gelip küfür ederse ertesi gün farklı kıyafetlerle geldiği sürece onu tanımaz ve olumsuz olayları hatırlamazdım. Rüyalarımda yüzler yerine duyguları görüyorum. Bir kişiyle göz temasım koptuğunda bu kişinin saç şekli ve yüzü yerine belirli bir duyguyu içeren ifadesi hafızamda beliriyor. Modern emojiler sayesinde hafızamdaki yüzleri daha canlı ve daha çeşitli görüyorum. Son zamanlarda rüyalarımda yüz yerine aydınlatılmış bir nokta veya bir parıltı görüyorum.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Çizgi filmlerden ve filmlerden yüzleri de hatırlamıyorum. Tüm Harry Potter öğretmenleri bana aynı görünüyor. Karlar Ülkesi'nin karakterlerini çıkartma ve posterlerde ayırt edebiliyorum.

Çizgi filmlerden ve filmlerden yüzleri de hatırlamıyorum. Tüm Harry Potter öğretmenleri bana aynı görünüyor. Karlar Ülkesi'nin karakterlerini çıkartma ve posterlerde ayırt edebiliyorum.

Yüzleri bu şekilde gören tek kişinin ben olmadığımı öğrendiğimde, yüz körlüğü ile ilgili bilgileri incelemeye başladım ve bunun çeşitli nedenlerle ortaya çıktığını öğrendim. Önceleri prosopagnosianın nadir görülen bir hastalık olduğu düşünülüyordu ve beynin yüzleri tanımaktan sorumlu belirli bölümlerinin hasarından kaynaklandığına inanılıyordu. Şimdi, yüz körlüğünün doğuştan olabileceği ve nüfusun %10'unun bu rahatsızlıktan muzdarip olduğu söyleniyor.

Bu bir genetik piyango gibi ve hastalığın farklı dereceleri var: Birisi bir kişinin portresini hiçbir şekilde bir araya getiremezken sadece bulanık bir nokta görebilir. Diğerleri sadece gözlerin çizgilerini veya sadece burnunu görür ve yüz özelliklerinin geri kalanı silinir.

Bu bir genetik piyango gibi ve hastalığın farklı dereceleri var: Birisi bir kişinin portresini hiçbir şekilde bir araya getiremezken sadece bulanık bir nokta görebilir. Diğerleri sadece gözlerin çizgilerini veya sadece burnunu görür ve yüz özelliklerinin geri kalanı silinir.

Günümüzde yüz körlüğü tedavi edilemiyor. Beyninizde, yüz tanımadan sorumlu olan alanı, hafızayı ve ince motor becerilerini geliştirmek için kullanabileceğiniz teknikler var. Bir tedavi bulamazlarsa, doktorların en azından durumu stabilize eden bir teknik geliştirmelerini isterim çünkü her geçen gün daha da kötüleşiyorum ve korkarım ki 10 yıl içinde hiç kimseyi tanıyamayacağım. Arkadaşlarımı ve ailemi tanımak istiyorum. Yeni bir saç modeli ve makyajla aynada kendimi tanımak istiyorum. Yüz körlüğü benzersiz bir özellik değil, bir hastalıktır. Beyninizden dışarı çıkmayan paslı bir çivi gibidir.

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İlginizi çekebilecek diğer içeriklere buradan ulaşabilirsiniz 👇

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
115
87
8
6
5
4
3
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
ufukdiyoki

Bende de biraz olduğuna eminim. Mesela geçen hafta peynir sipariş ettiğim bir adam vardı. Tanıştık, oturduk, çay içtik. Şimdi o adamı mümkün değil hatırlayam... Devamını Gör

haralagurele

çok korkunç çok üzüldüm ya

Xena

Ne dertler var be... İşsiz olduğuma şükrettim. Teşekkürler Tanrım <3