Görüş Bildir
Haberler
Kandırıldık! Son Günlerde Hepimizin İnanarak Paylaştığı Ama Doğru Olmadığı Ortaya Çıkan Haberler

Kandırıldık! Son Günlerde Hepimizin İnanarak Paylaştığı Ama Doğru Olmadığı Ortaya Çıkan Haberler

Serngl
18.01.2019 - 12:00

Teyit.org işbirliği ile...

Geçtiğimiz günlerde oldukça viral olup, sosyal medyada, web sitelerinde ve hatta gazetelerde paylaşılan bazı haberler gerçeği yansıtmıyordu. Teyit.org da sağ olsun, yine bu haberleri bizim için araştırıp gerçekleri ortaya çıkardı. 

Bakalım neler olmuş ve işin aslı neymiş?

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. "Fotoğrafın Türk bayrağı yakan Suriyelileri gösterdiği iddiası."

1. "Fotoğrafın Türk bayrağı yakan Suriyelileri gösterdiği iddiası."

Sosyal medyada paylaşılan ve teyit.org’a ihbar olarak gönderilen bir fotoğrafın Türk bayrağı yakan Suriyelileri gösterdiği iddia edildi.

Fakat Türk bayrağını yakan fotoğraftaki grubun Suriyeli olduğu iddiası doğru değil. Fotoğraf 2015 yılında Irak’ın başkenti Bağdat’ta Türkiye’nin Musul’daki askeri varlığına karşı düzenlenen protestolar sırasında çekildi.

Fakat Türk bayrağını yakan fotoğraftaki grubun Suriyeli olduğu iddiası doğru değil. Fotoğraf 2015 yılında Irak’ın başkenti Bağdat’ta Türkiye’nin Musul’daki askeri varlığına karşı düzenlenen protestolar sırasında çekildi.

Suriyelilerin Türk bayrağı yaktığı iddiasıyla paylaşılan fotoğraf, 2015 yılında Irak’ta bulunan Başika Üssü’ne Türkiye’den askeri güçlerin takviye edilmesi üzerine başlayan protestolarda 12 Aralık 2015 tarihinde çekildi. Söz konusu protestolar 2015 yılının Aralık ayında birçok haber sitesi tarafından haber yapıldı. Irak’ta Türk askerlerinin bulunmasına karşı yapılan protestolar “Irak’ta Türk bayrağı yakıldı” başlığıyla Al JazeeraTürk, Habertürk, Sözcü, Kazete, Milliyet, Mynet ve Hürriyet gibi sitelerin haberlerinde yer aldı. Protestolarla ilgili Reuters, Al Arabiya, Youm7 ve RT gibi haber sitelerinin de haberlerini görmek mümkün. Söz konusu protestolar TV kanallarının ana haber bültenlerine de konu olmuştu.

2. "RTÜK’ün ‘cin’ kelimesini yasakladığı iddiası."

2. "RTÜK’ün ‘cin’ kelimesini yasakladığı iddiası."

Sosyal medyada paylaşılan ve Cumhuriyet, Haber Sol, Oda TV, T24, Halk Tv, Sputnik ve Gazete Duvar, tarafından yapılan haberlerde, Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) “cin” kelimesini yasakladığı ve bunun yerine “üç harfliler” kelimesinin kullanılacağı iddia edildi. ATV’de yayınlanan ve Palu ailesinin konuk olduğu Müge Anlı ile Tatlı Sert isimli programda söylenen “Çocuğun içinde, RTÜK yasakladığı için söyleyemiyorum, ‘üç harfliler’ olduğu söylenmiş” ifadelerine dayandırılan haberlerde, RTÜK’ün cin kelimesini yasaklılar listesine soktuğunun anlaşıldığı da ifade edildi.

RTÜK’ün, “cin” kelimesini yasakladığı ve yerine “üç harfliler” kelimesinin kullanılacağı iddiası doğru değil. RTÜK’ün yasakladığı herhangi bir kelime listesi bulunmuyor.

RTÜK’ün, “cin” kelimesini yasakladığı ve yerine “üç harfliler” kelimesinin kullanılacağı iddiası doğru değil. RTÜK’ün yasakladığı herhangi bir kelime listesi bulunmuyor.

Ancak RTÜK’ün, “kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar eden” programlara ceza verme yetkisi var. Yani bir yayında “cin” kelimesi geçmese dahi RTÜK yasasına aykırı yayın yapıldığında cezai yaptırım uygulanabilir. Buna karşılık içinde “cin” kelimesi geçen bir program RTÜK yasasına göre sorun teşkil etmiyorsa bir yaptırım uygulanmıyor. RTÜK’ün hangi hususlara karşı cezai işlem uygulayabileceği, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri isimli kanunda düzenlenmiş. Söz konusu kanunun “yayın hizmeti ilkeleri” isimli 8. maddesi, “medya hizmet sağlayıcılar, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla bu fıkrada yer alan ilkelere uygun olarak sunarlar” hükmünü taşıyor. 23 fıkradan oluşan maddenin (r) bendi ise yayınların “fal veya batıl inançlar yoluyla kişileri istismar edemeyeceğini” belirtiyor. Buna karşılık yasada hangi kelimelerin kullanılıp hangilerinin kullanılamayacağına dair açık bir madde yer almıyor. teyit.org konu hakkında RTÜK İzleme ve Değerlendirme Başkanlığı ile de görüştü. Uygulanan cezaların RTÜK yasasına göre belirlendiğini belirten yetkililer, “cin” kelimesinin yasaklanmadığını ifade etti. Yetkililer daha önce içerisinde “cin” kelimesi geçen yayınların ceza aldığını ancak bunun sebebinin kelime değil yayın içeriği olduğunu hatırlattı.

3. "Fotoğrafların Doğu Türkistan’da işkenceye uğrayan Müslümanları gösterdiği iddiası."

3. "Fotoğrafların Doğu Türkistan’da işkenceye uğrayan Müslümanları gösterdiği iddiası."

Sosyal medyada paylaşılan ve teyit.org’a ihbar olarak gönderilen fotoğrafların, Çin tarafından Doğu Türkistan’da işkenceye uğrayan Müslümanları gösterdiği iddia edildi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Ancak, elleri bağlı şekilde yerde yatan ve kollarını açan bir adamın olduğu fotoğrafların Çin tarafından işkence yapılan Doğu Türkistanlı Müslümanları gösterdiği iddiası doğru değil.

Ancak, elleri bağlı şekilde yerde yatan ve kollarını açan bir adamın olduğu fotoğrafların Çin tarafından işkence yapılan Doğu Türkistanlı Müslümanları gösterdiği iddiası doğru değil.

İşkenceye uğramış gözleri bağlı kişi, Falun Gong (Falun Dafa olarak da adlandırılıyor) isimli spiritüel bir kuruluşun üyesi. Diğer fotoğraf ise Çin’deki Hristiyan bir kiliseye mensup olan Cai Xiangdong isimli kişiye yapılan işkenceyi gösteriyor. Sosyal medyada paylaşılan ve üç Çinli polisin işkence yaptığı bir kişiyi gösteren fotoğraf hakkında Falun Gong isimli kuruluşun İnternet sitesinde bazı bilgiler yer alıyor. Falun Gong öğretisine mensup kişilere Çin devleti tarafından uygulanan işkencelerin yer aldığı yazıda bir Hristiyan kilisesine mensup olan Cai Xiangdong isimli kişiye 2002 yılında işkence yapıldığı ifade ediliyor. Cai Xiangdong isimli kişinin, Çin’in Henan bölgesindeki Kongzhuang polis karakolunda işkenceye maruz kaldığı da belirtiliyor. Bunlara ek olarak sitede işkence anına ait başka fotoğraflar da yer alıyor.

Fotoğrafların, ABD’de bulunan ve Çin’de meydana gelen din kaynaklı işkenceleri araştıran “Committee for Investigation on Persecution of Religion in China” isimli kuruluşun İnternet sitesinde de yer aldığını görmek mümkün.

Fotoğrafların, ABD’de bulunan ve Çin’de meydana gelen din kaynaklı işkenceleri araştıran “Committee for Investigation on Persecution of Religion in China” isimli kuruluşun İnternet sitesinde de yer aldığını görmek mümkün.

David Aikman tarafından 2003 yılında yazılan “Jesus in Beijing: How Christianity is Transforming and Changing the Global Balance of Power” isimli kitapta Xiangdong’un uğradığı işkenceden de söz ediliyor. Kişilere uygulanan işkencenin isminin ise “su işkencesi” olduğu belirtiliyor.

4. "Fotoğrafın Doğu Türkistan’da birbirine sarılan iki kardeşi gösterdiği iddiası."

4. "Fotoğrafın Doğu Türkistan’da birbirine sarılan iki kardeşi gösterdiği iddiası."

Sosyal medyada paylaşılan ve teyit.org’a ihbar olarak gönderilen bir fotoğrafta birbirine sarılan iki çocuğun Doğu Türkistan’da Çin’in işkence ve zulmünden kaçan iki kardeş olduğu iddia edildi.

Fakat fotoğrafın Doğu Türkistan’da Çin’in işkence ve zulmünden kaçan iki kardeşi gösterdiği iddiası doğru değil. Fotoğrafın orijinali 2007 yılında Vietnam’ın kuzeydoğusunda bulunan Ha Giang eyaletinde Vietnamlı fotoğrafçı Na Son Nguyen tarafından çekildi.

Fakat fotoğrafın Doğu Türkistan’da Çin’in işkence ve zulmünden kaçan iki kardeşi gösterdiği iddiası doğru değil. Fotoğrafın orijinali 2007 yılında Vietnam’ın kuzeydoğusunda bulunan Ha Giang eyaletinde Vietnamlı fotoğrafçı Na Son Nguyen tarafından çekildi.

Doğu Türkistan’dan olduğu iddia edilerek paylaşılan fotoğraf, Vietnamlı fotoğrafçı Na Son Nguyen tarafından 2007 yılında Vietnam’da çekildi. 4 Mayıs 2015 tarihinde BBC’ye verdiği röportajda Nguyen fotoğrafla ilgili şunları söylüyor: “Köyün içinden geçiyordum ve ebeveynleri tarlada çalışırken evlerinin önünde oynayan iki çocuğun görüntüsü beni durdurdu. Muhtemelen iki yaşında olan küçük kız ortamda bir yabancı olduğu için ağlamaya başladı ve belki de üç yaşında olan erkek çocuğu onu sakinleştirmek için sarıldı. Sahne hem hoş hem de dokunaklıydı. Hızlıca bir çekim yaptım.”  Fotoğrafçı Na Son Nguyen’in kişisel Instagram hesabından 2 Nisan 2015 tarihinde “Vietnam’ın Ha Giang eyaletinin dağlık bir köyünde, ebeveynleri tarlada çalışmaya giden küçük bir oğlan, kız kardeşini yatıştırmak için ona sarılıyor” notuyla birlikte karenin Ekim 2007’de çekildiğini belirterek fotoğrafı paylaştığını söylemek mümkün. Nguyen’in aynı fotoğrafı 11 Şubat 2016 tarihinde kişisel Facebook hesabından da paylaştığı görülebiliyor.

5. "Mescid-i Haram’da çekirge istilası yüzünden namaz kılınamadığı iddiası."

5. "Mescid-i Haram’da çekirge istilası yüzünden namaz kılınamadığı iddiası."

Sosyal medyada, Sputnik, İhlas Haber Ajansı (İHA) Yeni Akit, Akşam, Ne Oldu, İlkha, En Son Haber, Ekşi Sözlük, Asya’nın Sesi, Haberler gibi İnternet sitelerinde paylaşılan ve teyit.org’a ihbar olarak gönderilen bir videoda Mekke’de yaşanan çekirge istilası nedeniyle Kâbe ve çevresinin etkilendiği iddia edildi. Bazı paylaşımlarda ise Kâbe ve çevresinde tarihte ilk kez namaz kılınamadığı iddiaları yer aldı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Kâbe ve çevresinde çekirge istilası yüzünden namaz kılınamadığı iddiası doğru değil. 7 Ocak 2019’da Mekke’de Kâbe’nin de içinde bulunduğu alanı çevreleyen büyük mescit Mescid-i Haram’da çekirge istilası yaşanmış.

Kâbe ve çevresinde çekirge istilası yüzünden namaz kılınamadığı iddiası doğru değil. 7 Ocak 2019’da Mekke’de Kâbe’nin de içinde bulunduğu alanı çevreleyen büyük mescit Mescid-i Haram’da çekirge istilası yaşanmış.

YouTube’da bir kullanıcının 7 Ocak 2019’da paylaştığı bir videoda söz konusu çekirge istilası fark ediliyor. Video boyunca böcek sesleri duyulabiliyor. Videonun 30. saniyesinde tepesinde yeşil ışık bulunan bir minare dikkat çekiyor. Google Haritalar’a kullanıcıların yüklediği fotoğraflardan bu minarenin Mekke’deki Mescid-i Haram’ın etrafında bulunan dokuz minareden biri olduğu anlaşılıyor. YouTube’da Al Jazeera Mubasher’in 8 Ocak 2019 tarihli bir videosunda iddia videodakine benzer görüntüler yer alıyor. Ayrıca videoda önceki gün yaşanan çekirge istilasına dair bazı bilgiler de bulunuyor. H24 Info’da 8 Ocak 2019’da yayımlanan bir haberde sosyal medya kullanıcılarının 7 Ocak’taki çekirge istilasından etkilenen bölgeden paylaştıkları bazı görüntüler de yer alıyor. Al Araby’de ise çevredeki birçok mekanın 7 Ocak’taki çekirge istilasından etkilendiği ifade ediliyor. 11 Ocak 2019’da The Times of Israel’de yer alan bir haberde ise CNN’in aktardığı bilgilere göre videoda görülen çekirgelerin “siyah çekirge” oldukları ve çevredeki kanalizasyon, atık su kaynakları gibi sebeplerle sayılarının artmış olabileceği belirtiliyor. İlgili haberlerde istilanın ardından görevlilerce yapılan temizlik sırasında çekilmiş bazı fotoğraflara da ulaşmak mümkün.

İlgili videolara buradan ve buradan ulaşabilirsiniz.

6. "Videonun kayak yapan bir kadını ayı kovaladığını gösterdiği iddiası."

6. "Videonun kayak yapan bir kadını ayı kovaladığını gösterdiği iddiası."

Sosyal medyada paylaşılan ve teyit.org’a ihbar olarak gönderilen bir videoda kayak yapan bir kadının çektiği görüntülerde arkasında onu kovalayan bir ayının görüldüğü iddia edildi. İddia video 2016 yılının Nisan ayında da dolaşıma girmiş ve bazı İnternet sitelerinde yer almıştı. Video 2016 yılında Facebook’ta “Fanatik” ve “Bunları Biliyor Musunuz?” isimli sayfalar tarafından da paylaşılmıştı.

Fakat söz konusu videoda snowboard yapan kadını bir ayının kovaladığı iddiası doğru değil. Video, bir yapım şirketi olan “The Woolshed Company” tarafından viral videoların yayılımına ilişkin bir sosyal deney gerçekleştirmek amacıyla montajlanarak hazırlanmış.

Fakat söz konusu videoda snowboard yapan kadını bir ayının kovaladığı iddiası doğru değil. Video, bir yapım şirketi olan “The Woolshed Company” tarafından viral videoların yayılımına ilişkin bir sosyal deney gerçekleştirmek amacıyla montajlanarak hazırlanmış.

İlk olarak 10 Nisan 2016 tarihinde Kelly Murphy tarafından YouTube’a yüklenen ve 7 Ocak 2019 tarihinde Twitter’da tekrar dolaşıma giren söz konusu video montajlanarak hazırlanmış. Videonun 0.36, 0.50 ve 0.57 saniyelerinde alınan ekran görüntülerinde kadını kovaladığı iddia edilen bir ayı görmek mümkün. Fakat video sesli bir şekilde izlendiğinde snowboard yapan kadının ayıyla arasındaki mesafe açılsa da videodaki ayı sesinin seviyesinin mesafeye uygun olarak değişmediği görülebiliyor. Buna ek olarak, belirtilen saniyelerde görülen ayının sürekli aynı ritimde koşması da dikkat çeken unsurlardan biri. Videonun YouTube paylaşımındaki açıklamaya bakıldığında video yönetmeni, prodüktörü ve bir İnternet sitesine atıfta bulunulduğu da görülüyor. Böylece videonun kayak yapan bir kadının özçekim videosu değil üretilmiş bir içerik olduğu anlaşılabiliyor. Yani videoda gözüken ayı sonradan videoya yerleştirilmiş. Videonun açıklama kısmında belirtilen İnternet sitesi Google’da aratıldığında Riot Content isimli bir İnternet sayfasıyla karşılaşılıyor. Bu sayfanın açıklama kısmında İnternet sitesinin “TVC, çevrimiçi ve viral içerik üretme stüdyosu” olduğu bilgisine ulaşılabiliyor. Ayrıca söz konusu video da Riot Content isimli bu İnternet sitesinde bulunabiliyor. İddia video aynı zamanda açıklama kısmında videonun üreticisi olarak belirtilmiş olan “The Woolshed Company”nin “The Viral Experiment” adlı çalışmasının “How much of the news we should believe?” (Haberlerin ne kadarına inanmalıyız?) kısmında videonun 0.15’inci saniyesinde de bulunuyor. Bu videonun da İnternet'te viral olması için düzenlenmiş bir sosyal deneyin parçası olduğu görülebiliyor.

Söz konusu videoya buradan ulaşabilirsiniz.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
50
14
7
2
2
2
1
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Mümtaz Emre

A HABER' in yalan haberlerini doğrulasana bide. Olmuyo di mi :)

Hakan Bayram

Teyit.org doğrulayan site onedio alakası yok . Teyit.org adresine istediğiniz haberi ihbar yaparak incelenmesini sağlayabilirsiniz.

hondatyper

ne olacak bizim bu medyanın yalan haber hastalığı