'Esad Giderse Kim Gelecek Sorusundan Bıktık'
'Esad Giderse Kim Gelecek Sorusundan Bıktık'
Başbakan Erdoğan, AB yetkilileri ile düzenlediği basın toplantısında Suriye konusunda çarpıcı mesajlar verdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Avrupa Konseyi Başkanı Herman Varn Rompuy ile Brüksel'de ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Erdoğan, basın toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye konusunda gerekli adımların atılması gerektiğini belirterek 'Atılması gereken adımları bize sormamaları gerekir. Suriye'de Beşar giderse yerine kim gelecek sorusundan bıktık. Beşar giderse halkın iradesi iktidar olacaktır. Şimdi çok partili döneme geçmek halkın iradesi kmi istiyorsa onu başa geçirmesi gerekir. Bundan kötü Suriye düşünülemez' dedi.
Basın toplantısından satırbaşları;
HERMAN VAN ROMPUY
Artan bir işbirliği içindeyiz. İnsani durum konusunda aynı duyguyu paylaşıyoruz çevre ülkeler konusunda. Yarın Montrödeki toplantının yeni bir siyasi süreç başlatmasını diliyorum. Gelecekte de verimli bir işbirliği yapacağız.
JOSE MANUEL BARROSO
Burada ağırlıklı olarak ikili ilişkileri ve çevre ülkeleri konuştuk. Ab ve Türkiye müttefiktir. Bu konuda yararlı ve verimli görüşmeler yapıldı. Tek bir sayıyı saymak isterim ticari ilişkilerimizi vurgulamak için. Türkiye'nin yüzde 75inden fazlası Ab'den gelmektedir.
Geri kabul anlaşması imzalandı. Vize için imzalar atıldı. İki taraf için de faydalı olacaktır. Ab'de bir çok kişinin düşündüğü gibi endişe duyuyoruz. Samimi bir dost olarak Erdoğan'la konuştum ve bu sohbet sonucunda memnun oldum. Başbakan bize güvence verdi. Erklerin ayırmına saygı duyduğunu belirtti. Bunlar Türkiye'nin ekonomik çıkarınadır. Dolayısıyla, burada dile getirdiğimiz konuları Türkiye kaydetmiştir. Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı konuları izliyoruz. Size yardım etmeye hazırız. Ticari ilişkileri nasıl derinleştireceğimizi konuştuk. Çok acilen Kıbrıs konusunda kapsamlı bir çözüm sağlanması gerektiğini konuştuk. Türkiye'nin Ab üyeliği için bu önemli bir konu.
BAŞBAKAN ERDOĞAN
Uzun bir aradan sonra buradayız. Çok verimli görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmeler sebebiyle memnuniyetimi özellikle ifade etmek isterim. Türkiye olarak Ab ile ilişkilerimizin geliştirilmesi noktasında samimi olduk. Türkiye olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirme konusunda kararlı bir tutum sergiledik. Tüm iyi niyetimize rağmen 3.5 yıllık bir durgunluk meydana geldi. Geçen Kasım ayında yeni bir fasıl açıldı. Bu önemli gelişmeler Türkiye - Ab ile ilişkilerde bir canlanmaya işaret etmektedir.
'SON DERECE FAYDALI OLMUŞTUR'
Brüksel'e uzun bir aradan sonra yaptığım bu ziyaretin hem ilişkilerin seyri bakımından hem de karşılıklı beklentilerin dile getirilmesi açısından son derece faydalı olmuştur. Son birkaç yıldır yaşanmakta olan ekonomik kriz Türkiye-AB işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bölgesel ve uluslararası gelişmeler de işbirliğinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur.
SURİYE'DE YAŞANANLAR
Son dönemse Suriye'de meydana gelen olaylar Türkiye'yi ciddi manada rahatsız etmektedir. hele hele dünkü görüntüler bir insanlık vahşetinin bir soykırımın ne denli ağır olduğunun bilincinden olan bizleri rahatsız etmiştir. Artık burada insanlığın bir harekete geçmesi, Suriye'deki bu gelişmeler karşısında atılması gereken adımların bir anda atılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Yarınki Cenevre 2 toplantısının olumlu neticeler vermesi beklentisi içindeyiz. BM'nin çok daha kararlı bir adım atmasını bekliyoruz.
KIBRIS MESELESİ
Kıbrıs konusunda da bizler her türlü olumlu adım atılması konusunda kararlıyız. Burada garantör bir ülke olarak yapmamız gereken neyse yapmakta kararlıyız.
'YÜK ALMAK İÇİN GELİYORUZ'
Müstakbel tam üye olarak katkı sağlayabileceğimize inanıyoruz. Bu itibarla Ab'ye yük olmak için değil, yük almak için girmek istediğimizi defaatle ifade ettik. Vatandaşlarımıza en kısa süre içinde vize muafiyetinin sağlanabilmesine verdiğimiz önemi vurguladım.
'HALKIN İRADESİNİN ÜSTÜNDE GÜÇ YOKTUR'
Yargının bağımsızlığı derken tarafsızlık ilkesinden saparak kullanılırsa ciddi manada sıkıntılar doğar. Halkın iradesinin üstünde bir güç kabul etmiyoruz. Yasama organı bu tür sıkıntılar olduğu zaman bunu düzenleme ile mükelleftir. Özellikle medya üzerinde iletişimden çok bunu ikili görüşmelerimizde yapmamız çok daha isabetli olacaktır.
'KİM GELECEK SORUSUNDAN BIKTIK'
Artık burada herhangi adım atılmayacaksa nerede ne zaman adım atılacak insana bunu sorarlar. BM teşkilatının bu konuyu farklı ele alması gerektiğine inanıyorum. Atılması gereken adımları bize sormamaları gerekir. Suriye'de Beşar giderse yerine kim gelecek sorusundan bıktık. Beşar giderse halkın iradesi iktidar olacaktır. Şimdi çok partili döneme geçmek halkın iradesi kmi istiyorsa onu başa geçirmesi gerekir. Bundan kötü Suriye düşünülemez. 150 bin insan öldürüldü. 150 bin insanın öldürüldüğü Suriye'de daha biz neyi soruyoruz.
HSYK DÜZENLEMESİ
Bu konu ile ilgili bize tavsiyeler oldu. Bu tavsiyeler istikametlinde gerekli değişilklikler komisyonda yapıldı.
MERKEZ BANKASI'NIN HAMLESİ
Merkez Bankası bağımsız bir kurumdur. Bana ya da bakanlarıma bağlı değil. Merkez Bankası'nın aldığı bu kararı isabetli görüyorum, kendilerini tebrik ediyorum.
haberler.com
Erdoğan, AB Liderlerine Güvence Verdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel seyehatinin en önemli toplantılarından birine katıldı. Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı Barroso ile bir araya geldi.
Erdoğan, Rompuy ve Barroso yapılan görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuştular.
AB Konseyi Başkanı Rompuy, Başbakan Erdoğan ile bölgesel konular da dahil olmak üzere birçok konuda istişare ettiklerini belirterek, Erdoğan'dan çeşitli konularda güvence aldıklarını söyledi.
'SURİYE İÇİN ARTIK ADIM ATILMALI'
Görüşme sonrası yaptığı açıklamada Suriye konusuna değinen Başbakan Erdoğan, olayların 911 kilometre sınırı olan Türkiye’yi ciddi olarak rahatsız ettiğini vurguladı.
Dün yayınlanan işkence fotoğraflarına vurgu yapan Başbakan 'Hele hele dün düşen görüntüler soykırımın ne denli ağır olduğunu ortaya koymakta ve bizleri ciddi manada rahatsız etmiştir. Bu nedenle yarınki Cenevre 2 toplantısını çok önemsediğimi belirtmem gerekmektedir. Artık adımların atılması gerektiğini buradan tekrar ediyorum' diye konuştu.
Kararlı adımların atılmasını beklediğini söyleyen Erdoğan, 'Esad giderse yerine kim gelecek sorsundan bıktık. Kim gelecek halk iradesi gelecek' dedi.
Başbakan Erdoğan, 'İnsanlığın harekete geçmesi ve Suriye'deki bu gelişmeler karşısında atılması gereken adımları artık biran beklemeden atmasının gereğini ben de Brüksel'den tekrar hatırlatmak istiyorum' dedi.
'FASILLARIN AÇILMASI ORTAK ÇIKARIMIZADIR'
Avrupa ile ilişkileri gelişmesinde her zaman samimi olduklarını dile getiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Fasılların açılması hem Türkiye'nin hem de AB'nin ortak çıkarınadır' dedi.
'Brüksel'e uzun bir aradan sonra yaptığım bu ziyaret son derece yararlı olmuştur' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Türkiye olarak Avrupa Birliği ilişkilerimizi yürütmekte her zaman samimi olduğumuzu ve olmaya devam edeceğimiz belirttik. Ne var ki bütün gayretlerimize rağmen AB ile 3.5 yıllık bir durgunluk meydana geldi. Geçtiğimiz yıl Kasım ayında müzakereler yeniden başladı. Ardı ardına gerçekleşen bu gelişmeler ilişkilerin yeniden canlandığını gösteriyor' dedi.
'KUVVETLER AYRILIĞIYLA SORUNUMUZ YOK'
'Türkiye'de kuvvetler ayrılığı konusunda hiç kimsenin bir sorunu yoktur' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Demokratik parlamenter sistem içerisinde kuvvetler ayrılığı noktasında kimsenin bir şüphesi olmaz, olamaz. Ancak kuvvetlerin birbirine müdahalesi de söz konusu olamaz. Eğer kuvvetler birbirine müdahale etmeye kalkarsa orası demokratik bir ülke olmaktan çıkar' dedi.
Dünya Bülteni / Haber Merkezi
Başbakan Erdoğan Brüksel'de AB'nin Zirvesiyle Çalışma Yemeğinde Buluştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel'deki temasları çerçevesinde AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompu ile görüştü. Erdoğan daha sonra, Barroso, Van Rompuy ve Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz ile birlikte çalışma yemeğine katıldı, ardından da ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel'de, çalışma yemeği formatındaki dörtlü zirvede Avrupa Birliği'nin (AB) üç ana kurumunun başındaki isimlerle bir araya geldi.
AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile ayrı ayrı görüşen Erdoğan, bu temaslarının ardından Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz'un da katılımıyla düzenlenen çalışma yemeğine katıldı.
Van Rompuy, Barroso ve Schulz, Erdoğan'ı yemeğin düzenlendiği AB Konseyi binasının VIP girişinde karşıladı. Çekilen aile fotoğrafının ardından çalışma yemeğine geçildi. Çalışma yemeğine Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi katıldı.
Başbakan Erdoğan daha sonra Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Van Rompuy Cenevre-2'ye değindi
Herman Van Rompuy toplantıda Cenevre-2 Konferansına değinerek, 'Artan bir işbirliği içindeyiz. İnsani durum konusunda aynı duyguyu paylaşıyoruz çevre ülkeler konusunda. Yarın Montrö'deki toplantının yeni bir siyasi süreç başlatmasını diliyorum. Gelecekte de verimli bir işbirliği yapacağız' dedi.
Barroso: 'Başbakan bize güvence verdi'
AB Komisyonu Başkanı Barosso ise ağırlıklı olarak ikili ilişkileri ve çevre ülkeleri ele aldıklarını belirterek, 'AB ve Türkiye müttefiktir. Bu konuda yararlı ve verimli görüşmeler yapıldı' diye konuştu.
Türkiye ile AB arasındaki ticarete değinen Barosso, Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 75'inden fazlasının AB ile olduğunu söyledi. Barosso, 'Geri kabul anlaşması imzalandı. Vize için imzalar atıldı. İki taraf için de faydalı olacaktır. AB’de bir çok kişinin düşündüğü gibi endişe duyuyoruz. Samimi bir dost olarak Erdoğan'la konuştum ve bu sohbet sonucunda memnun oldum. Başbakan bize güvence verdi. Erklerin ayrımına saygı duyduğunu belirtti. Bunlar Türkiye’nin ekonomik çıkarınadır. Dolayısıyla, burada dile getirdiğimiz konuları Türkiye kaydetmiştir. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı konuları izliyoruz. Size yardım etmeye hazırız. Ticari ilişkileri nasıl derinleştireceğimizi konuştuk. Çok acilen Kıbrıs konusunda kapsamlı bir çözüm sağlanması gerektiğini konuştuk. Türkiye’nin AB üyeliği için bu önemli bir konu' şeklinde konuştu.
Erdoğan: 'Uzun süre sonra yaptığım bu ziyaret'
Başbakan Erdoğan ise uzun bir aradan sonra Brüksel'de olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
'Memnuniyetimi ifade etmek isterim. Her zaman samimi bir çaba içerisinde olduk. Eş zamanlı olarak geri kabul anlaşması imzalandı. Bu ilişkilerde canlanma anlamına gelmektedir. Uzun süre sonra Brüksel’e yaptığım bu ziyaret karşılıklı beklentilerimizin dile getirilmesi bakımından yararlı olmuştur. Az önce gerçekleştirdiğimiz görüşmede ilişkilerimizin daha ileriye taşınması için görüşlerimizi teyit ettik. Altını çizmem gereken bir konu var; Ankara Anlaşması'nın 52’inci maddesinde dediği gibi tam üyelik konusunda ilerleme kaydedilmesini bekliyoruz.'
Suriye'deki işkence görüntüleri
Suriye'de son dönemde yaşananların sınır komşusu olarak Türkiye'ye ciddi olarak rahatsız ettiğini dile getiren Erdoğan, 'Hele hele dün düşen görüntüler soykırımın ne denli ağır olduğunu bizleri ciddi manada rahatsız etmiştir. Bu nedenle yarınki Cenevre-2 toplantısını çok önemsediğimi belirtmem gerekmektedir. Artık adımların atılması gerektiğini buradan tekrar ediyorum. Türkiye’de 700 bin sığınmacı var. 2 milyar doları aşkın harcamamız oldu ve bunu da durdurmaya niyetimiz yok. Ancak maalesef uluslararası camiadan gelen destek 130 milyon civarındadır. Ve bizler bu süreç içerisinde yarınki toplantının olumlu netice vermesini dilemekteyiz. Kararlı adımlar atılmasını bekliyoruz' dedi.
Kıbrıs konusuna da değinen Erdoğan, 'Türkiye olarak her türlü olumlu adımın atılması için kararlıyız. KKTC’nin Cumhurbaşkanı ile yapıcı tavırda olmaları için telkinde bulunduk. Güney Kıbrıs’ın takınacağı tavrın olumlu istikamette olması durumunda inanıyorum ki Kıbrıs’ta her iki halkın kazanacağını görebiliriz' diye konuştu.
Yargı bağımsızlığı
Toplantıda HSYK düzenlemesi ve yargı bağımsızlığı konusu da gündeme geldi. Başbakan Erdoğan, 'Eğer yargı bağımsızlığını tarafsızlık ilkesinden saparak kullanmaya kalkarsa orada ciddi manada sıkıntılar doğar. Bu sıkıntıları aşabilmek için de yargının hem bağımsızlığını hem de tarafsızlığı ilkesini ortaya koymak ve bunu da belli esaslara bağlamak yasamanın görevidir' şeklinde konuştu.
Basın toplantısında, üç ismin konuşmasının ardından soru-cevap kısmına geçildi. Bir basın mensubu, Erdoğan ve Van Rompuy'a 'Türkiye Merkez Bankası bugün faizleri yükseltmeme kararı aldı. Bunun siyasi baskı altında yapıldığı söyleniyor. Buna ne dersiniz? AB’yi etkileyecek bir durum mu? İkinci soru, Van Rompuy’a; tam üyelik tam hedefiniz mi yoksa imtiyazlı ortaklık mı sürdürülecek?' sorusunu yöneltti.
Başbakan Erdoğan, 'Merkez Bankası bağımsız bir kurumdur. Bana ya da bakanlarıma bağlı değil. Merkez Bankası'nın aldığı bu kararı isabetli görüyorum, kendilerini tebrik ediyorum' diye yanıt verdi.
Van Rompuy ise bu soruyu, 'Üyelik müzakereleri geçtiğimiz yıl bir ivme kazandı. 2010’dan beri ilk kez olmak üzere yeni bir başlık açıldı. Bu iki tarafın da çıkarınadır. 2014 yılında umarım daha fazla ilerleyebileceğiz. Nihai hedef konusunda şunu söylemeliyim; 49'uncu maddeye dayanarak daima hedef üyeliktir' diye cevapladı.
Toplantıda basın mensupları HSYK düzenlemesine ilişkin de soru yöneltti. Bu düzenleme ile yargının, Adalet Bakanına bağlanacağı endişesini hatırlatarak, bunun kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olup olmadığını ve AB'nin bunu nasıl karşıladığını soran yabancı gazeteciye, Van Rompuy, 'Burada ne konuşuyorsak, toplantıda da aynı şeyleri konuştuk ve aynı açıklıkla ele aldık' dedi.
'Kuvvetlerin birbirine müdahalesi...'
Başbakan Erdoğan ise bu soruya şöyle yanıt verdi:
'Demokratik parlamenter sistem içerisinde kuvvetler ayrılığı noktasında kimsenin bir şüphesi olmaz, olamaz. Ancak kuvvetlerin birbirine müdahalesi de söz konusu olamaz. Eğer kuvvetler birbirine müdahale etmeye kalkarsa orası demokratik bir ülke olmaktan çıkar.'
CNN Türk