Görüş Bildir

Mevlüt Çavuşoğlu Haberleri

Mevlüt Çavuşoğlu ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Mevlüt Çavuşoğlu ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Egemen Bağış'tan Tepki Çeken Tweet
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonun ardından Avrupa Birliği Bakanlığı koltuğunu Mevlüt Çavuşoğlu'na bırakan AK Partili Egemen Bağış attığı tweet ile sosyal medyada tepki çekti. 269 gündür sürdürdüğü yaşam mücadelsini dün kaybeden Berkin Elvan'ın cenaze töreni devam ettiği sırada Egemen Bağış'ın paylaştığı mesaj bir anda sosyal medyanın bir numaralı gündemi oldu. Bağış'ın attığı, 'Terörün bitmesinden ve kardeşliğimizden rahatsız olup çözüm sürecini hedef alan nekrofillere de gereken cevabı milletimiz 30 Mart'ta verecek' tweeti sosyal medyada tepki çekti. TWEETİ SİLDİ Tepkilerin artması üzerine Egemen Bağış bugün saat 13:55'te attığı tweeti sildi.
Bakan Oy Sayar mı?
CHP İl Başkanı Devrim Kök cep telefonundan Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu'nun da içinde yer aldığı bir fotoğraf karesini paylaştı. Bakan Çavuşoğlu'nun yanında il Emmniyet müdür yardımcısı ve seçim hakimiyle masanın üzerinde oy sayımına nezaret ettiğini iddia eden İl Başkanı Kök, 'Burada bir Bakan'ın olması, bulunması etik midir?' dedi. Antalya seçimlerinde usul hatalarının yanında, bir siyasetçinin yapmaması gereken şeyleri yaptığını savunan Kök, 'Bir Bakan'ın adliyeye gelip sayılan oyların başında dikilmesinin mantığını çözmüş değiliz' diye konuştu. Kök, şunları söyledi: 'CHP, Antalya'da kazandığı seçimi masa başında kaybetmiştir ama buna müsaade etmeyeceğiz. Adalete güveniyoruz. İtirazlarımızı yaptık. Müsaade etmeyeceğiz. 48 saat içinde geriye dönecektir. Sandıklar yeniden sayıldığında açık ara önde çıkacağından eminiz. Adaletli olunmasını istiyoruz, adalete güveniyoruz.' Kanal D
AB Bakanı Çavuşoğlu'ndan O Fotoğrafa Açıklama
Çavuşoğlu, basında çıkan seçim gecesi çekilen bir fotoğrafı konusunda da şunları kaydetti 'Bugün de bir resim yayınladılar. O resimde neymiş, ben oyları saydırıyormuşum. Sandıkları dolaşırken ki zaten herkese açık olan, herkesin fotoğraf çektiği bir ortam, bir tane sandıkta bir tane oy farklı çıkmıştı. Onu sayıp duruyorlardı. Ben, hatta oradakilere takıldım: 'Gittiğim bir ülkede seçim sonucunu gözlemlerken, bir oyu 2 saatte zor buldular. İnşallah siz çabuk bulursunuz' diye, şakalaştık. Sonra biz oradan gittik. Sandıkları dolaşıyorduk. Bunu kullanarak, güya ben oyları açtırmışım, saydırmışım diye. Şimdi böyle yalanlar attılar.' Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini kaybeden CHP'li Mustafa Akaydın'ın belediyeye ait ıslak imzalı belgeleri yok ederken yakalandığını ve yurtdışına kaçma hazırlığında olduğunu öne sürdü. AB Bakanı Çavuşoğlu, Afyonkarahisar'da İkbal Otel'de düzenlenen 'Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Toplantısı'na Ak Parti İstanbul Milletvekili Egemen Bağış ile birlikte katıldı. Basın mensuplarının soruları üzerine Antalya'daki seçim sürecini değerlendiren Çavuşoğlu, Akaydın'la ilgili, 'Seçim akşamı, bütün partilerin belediye başkan adayları ve milletvekillerinin bulunduğu İl Seçim Kurulu'na gittim. Zaten hukuki hakkımız. Kendisi de oradaydı ve panik olmuştu. Hatta, 'Çavuşoğlu oyları kaydırıyor, saydırıyor' gibi bir sürü yanlış haberler yaydı. İftira attılar. Kendisi zaten bunun böyle olmadığını ve olamayacağını biliyor' dedi. YURTDIŞINA KAÇACAK Çavuşoğlu, Başkan Akaydın'ın belediyeye ait ıslak imzalı belgeleri yok ederken yakalandığını, yurt dışına kaçacağını öğrendiklerini ileri sürdü. Bakan Çavuşoğlu, 'Polisimiz, adli güvenlik kollarımız ve hukukçular Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin evrakları yakılırken, hem de Akaydın'ın kendi ıslak imzalı ve 2013 yılına ait belgeleri yakarken suçüstü yaptı. Belediye belgeleri en az 5 yıl saklamak durumunda. Bu genel kuraldır. Bu evraklar yakılırken bugün suçüstü oldu. Panik olmasının sebebi şimdi belli. Herhalde ülkeden kaçmanın yollarını arıyor. Bizim edindiğimiz bilgiye göre böyleymiş. Ama neyse cezası onu çeker, hukuki süreç başlar. Esas panik olmasının gerçek sebebini tüm Türkiye bugün gördü' şeklinde konuştu. BİR GAZETENİN YAZMASI ÜLKEYİ BAĞLAMAZ Benzer haber ve açıklamaların ABD'de New York Times'da yer aldığının belirtilmesi üzerine Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bu gazete ya da Cihan Haber Ajansı veya Zaman ya da Milliyet, Hürriyet bir şey yazdığında, o ülkede bir şey yazdığında her şey onun yazması gibi olmuyor. Ancak basın özgürdür, yazabilir. Ama ABD'de bir gazetenin yazması tüm ülkeyi bağlamaz. AB parlamentosunda bir milletvekilinin görüşü 28 ülkeyi bağlamaz. AB'de kararların nasıl alınacağı başından beri bellidir. Türkiye'de de bir gazetecinin yazdığı, başka bir ülkeyi bağlamaz. Bağlamadığı gibi ne iktidarı bağlar, ne de Türkiye Cumhuriyeti devletini bağlar. Bu kadar abartmaya gerek yok, komplekse girmeye gerek yok. Bir gazeteye mi bağlı Türkiye'nin geleceği? Bu kompleksten kurtulalım.' Onur BAYRAM/AFYONKARAHİSAR, (DHA) 
'Son Üç Ayda Yaşananlar, Türkiye'nin AB Değerlerine Bağlılığını Sorgulattı'
Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, son üç ayda yaşanan olayların Türkiye’nin Avrupa değerlerine ve standartlarına bağlılığı konusunda şüphelere neden olduğunu belirterek, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde yeniden reform sürecine ağırlık vermesini umut ettiğini söyledi.Brüksel’de yapılan ve AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katıldığı AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu toplantısında bir konuşma yapan Füle Türkiye’nin AB sürecine ilişkin bazı endişelerini dile getirdi. Füle, “Genişlemeden sorumlu üye olarak itiraf etmeliyim ki son üç ayda yaşanan olaylar Türkiye’nin Avrupalı değerlere ve standartlara bağlılığı konusunda şüphelere neden oldu. Umarım önümüzdeki üç ayın bu konuda yanıldığımı ortaya çıkarmasını umud ettiğimi ifade etmek isterin. Umarım. Türkiye, ülkeyi AB’ye daha da yakınlaştıracak reformlara tam anlamıyla yeniden başlar ve bu yapıcı işbirliği ilişkilerimizim sahip olduğu tam potansiyeli kullanmamızı sağlar” ifadelerini kullandı. Füle konuşmasında özellikle son aylarda kabul edilen yasaların ve Twitter ile Youtube gibi sosyal medya platformlarına yönelik erişim engelleme kararlarının neden olduğu endişelere dikkat çekti. “Katılım müzakereleri konusundaki işbirliği şeklimizi gerçekten değiştirmeliyiz” diyen Füle, “Bu özellikle hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanları için büyük önem taşıyor… Bu konular kesinlikle tartışmasız bir öncelik olarak görülmeli” dedi. Füle, geçen yıl bazı müzakere başlıklarının açılması ve vize muafiyeti diyaloğunun başlatılması ile Türkiye-AB ilişkilerine önemli bir ivme kazandırıldığına dikkat çekerken, başta enerji olmak üzere pekçok alanda bu işbirliğinin ilerletilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ancak konuşmasında AB’nin özellikle Türkiye’deki ifade özgürlüğü konusundaki endişelerini dile getirdi. Bu çerçevede HSYK’nın yapısında değişiklikleri öngören yasa ile internet erişimi ile ilgili düzenlemeleri içeren yasaya dikkat çeken Füle “İfade özgürlüğü alanında yeni internet yasasının Telekomünikasyon İletişim başkanlığı’na keyfi yetkiler vermesinden üzüntü duyuyorum” dedi. TİB’in taleplere rağmen bazı kullanıcılara yönelik erişimi engellememesi üzerine geçtiğimiz haftalarda Twitter ve Youtube’a erişimi engellemesi AB’nin ciddi tepkisine yol açmıştı. Füle, Türkiye’deki bu gelişmeleri dikkatle takip ederek sonbaharda yayınlanacak İlerleme Raporu’nda bu gelişmeleri dile getireceklerini ifade etti. REUTERS
AP Üyesinden Bakan Lütfi Elvan'a 'Aptal' Çıkışı
AP üyesi Andrew Duff, Ulaştırma Bakanı Elvan'ın 'www'den çıkar ttt'yi kurarız' sözleri ile ilgili olarak attığı tweette Elvan'a 'aptal' dedi. Duff daha sonra sözünü geri aldı T24 Avrupa Parlamentosu İngiliz Liberal Partisi üyesi Andrew Duff , 'www'den çıkar ttt'yi kurarız' diyen Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan için “aptal” ifadesini kullandı, ancak daha sonra bu sözünü geri aldı. diken.com.tr’de yer alan habere göre, AP üyesi Andrew Duff, Elvan’ın sözlerinin yer aldığı bir küpürü de iliştirerek attığı ilk tweet’te “Bu adam belli ki aptal” dedi. Daha sonra Duff, aynı fotoğrafı iliştirerek paylaştığı bir diğer tweet’te ‘idiot' ifadesini düzeltti ve aynı mesajı bu kez, “Bu adam belli ki aptal değil” ifadeleriyle paylaştı. Avrupa Parlamentosu Libarel Grup üyesi Duff, daha önce de eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış hakkında Avrupa Parlamentosu’na soru önergesi vermiş; kendisine ‘paralel’ yakıştırması yapan Bağış’ın halefi Mevlüt Çavuşoğlu ’nu, bu iddiayı ispat etmeye çağırmış, aksi takdirde özür dilemesini istemişti.
Kabinenin Çocuk Yüzü
Anadolu Ajansı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bakanların çocukluk fotoğraflarını derledi. AA
Türkiye'deki Yolsuzluk İddiaları Avrupa Parlamentosu'nda
17 Aralık'taki yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından istifa eden Türkiye'nin ilk Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış döneminde AB fonlarının usulsüz kullanılıp kullanılmadığıyla ilgili olarak Avrupa Parlamentosu'na soru önergesi verildi. Önergede, AB tarafından verilen Erasmus Fonu'nun usulsüzce kullanıldığı iddialarının istifalara neden olan yolsuzluk iddialarıyla ilgili olup olmadığı da soruluyor. Soru önergesinin altında, biri Hollandalı, diğeri İngiliz olan iki liberal grup üyesi parlamenter var. Parlamenterlerden İngiliz Andrew Duff, yeni AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun kendisini Fethullah Gülen hareketiyle irtibatlı gösterdiği gerekçesiyle özür dilemesini istiyor. Hollandalı Marietje Schaake ile birlikte önerge veren Andrew Duff, geçen hafta AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı tartışma ile gündeme gelmişti. Duff, geçen haftaki Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısında Çavuşoğlu'nun kendisini 'Fethullah Gülen grubu tarafından satın alınmakla' itham ettiğini öne sürdü. İngiliz parlamenter Çavuşoğlu'na, 'Beni ve Avrupa Parlamentosu'nu Türkiye'de 'paralel yapı' olarak tanımladığınız şeyin parçası olarak mı görüyorsunuz? Bu sözlerinizi kanıtlayamıyorsanız, sizden bir özür bekliyorum.' diye seslendi. Schaake ve Duff, 'acil olarak yanıtlanması' istemiyle verdikleri soru önergesinde, Aralık ayından bu yana yaşanan gelişmelerin, Türkiye toplumunda ayrışmalara neden olduğunu belirterek, 'Bu ayrışma hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı konusunda temel sorunlar ortaya koydu' görüşünü dile getirdi. Duff ve Schaake, Turkiye'deki birçok devlet görevlisinin 'yolsuzlukla bağlantılarının gündeme geldiğini' anımsatarak, AB'nin katılım öncesi reformlara katkı amacıyla Türkiye'ye verdiği yardımlarda da yolsuzluk yapılıp yapılmadığını sordular. Önergede, AB Komisyonu'nun Mart ayı başında, eski Bakan Egemen Bağış döneminde Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi'ndeki (Ulusal Ajans) AB fonlarının usulsüz kullanımına ve personel alımlarına ilişkin iddiaları incelemek üzere soruşturma başlattığı anımsatıldı. Erasmus programıyla ilgili bu yolsuzluk iddialarının Türkiye'deki diğer 'geniş yolsuzluk iddiaları' ile bağlantısı olup olmadığı soruldu önergede. Liberal Grup üyeleri ayrıca, soruşturmanın Türkiye'ye verilen diğer fonları da kapsayacak biçimde genişletilmesini istedi. Duff ve Schaake, AB Komisyonu'nun Türkiye'ye verilen yardım paralarının amacı dışında kullanıldığını düşünüp düşünmediğini sordu. Önergede şu ifadeler yer aldı: 'AB Komisyonu, Türkiye'nin şu anki durumunu nasıl değerlendiriyor? Komisyon, yolsuzluk iddialarının gelecekte de tekrarlanmaması için ne yapmayı düşünüyor?' Yusuf Özkan | BBC Türkçe
Erdoğan Köşk'e Çıkarsa, Başbakanlığa Kim Gelecek?
AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) toplantısı ve Başbakan Tayyip Erdoğan ’ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesinin ardından cumhurbaşkanlığı seçimleri için yol haritasının belirlendiği öne sürüldü. Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına aday olması beklenirken, seçimlere kadar olan 10 aylık sürede Bülent Arınç , Binali Yıldırım , Ali Babacan , Ahmet Davutoğlu ve Mehmet Ali Şahin ’in başbakanlık için ismi geçiyor. 2015 seçimlerinin ardından ise Cumhurbaşkanı Gül’ün AKP’nin genel başkanı olacağı iddia ediliyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le yaptığı ikinci görüşme ve gerçekleştirdiği istişare toplantıları, AKP’nin cumhurbaşkanlığı seçimindeki yol haritasını büyük ölçüde netleştirdi. Partide yapılan değerlendirmelerin ardından ortaya 3 aşamalı Köşk planı çıktı. Erdoğan’ın oyun planında ‘Ara seçimle dışarıdan Başbakan seçtirmek’ ile ‘Başbakan ayrı, genel başkanın ayrı isimlerden olması’ formüllerinin olmadığı görüldü. Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan ’ın haberine göre, Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olacak. Partiyi genel seçime kadar olan 10 aylık sürede geçici başbakan yönetecek. Gül, siyasi konjonktüre bağlı olarak 2015’te seçimin ardından partinin başına geçecek. Bu planın iki önemli gerekçesi olduğu belirtiliyor. Erdoğan, halk tarafından seçilen cumhurbaşkanı olarak 10 aylık süreyi ‘fiili başkan’ gibi yönetecek. Bu yaklaşım, işleyişte sorun çıkarmaz, toplumda da genel kabul görürse, ‘etkisiz başbakan’ formülüyle devam edilecek. Erdoğan, 2015’teki genel seçimleri Köşk’ten yönetecek. Ancak formülde tıkanma yaşanırsa, ‘daha güçlü başbakan formülü’nü devreye sokulacak. Abdullah Gül, seçimlerde önce aday olacak, sonra genel başkan seçilecek. Erdoğan’ın Köşk’e çıkmasıyla hem başbakanlık, hem de AKP Genel Başkanlığı koltukları boşalacak. Bu nedenle de gözler bu 2 koltuğun yeni sahibine yönelecek. Kulislerde Erdoğan’ın yeni görevlendirme için 45 gün içinde yapılacak AKP kongresinde seçilecek ismi bekleyeceği belirtilirken, bu süre içinde başbakanlığı, başbakan yardımcılarından birinin vekaleten yürüteceği, bu ismin de Bülent Arınç olabileceği belirtiliyor. Aynı şekilde Gül de milletvekili olmadığı için bu formülün dışında kalıyor. Kulislerde, partinin gelecek planlarında adları öne çıkan Gül ve Kurtulmuş’un milletvekili olmalarıyla birlikte liderlik konusundaki asıl yarışın, seçimlerden sonra 2015’te başlayacağı belirtiliyor. AKP’nin büyük ölçüde ortaya çıkan Köşk planıyla ilgili son istişareler mayıs ayı boyunca sürecek. AKP, 9 Mayıs’ta milletvekilleriyle Afyon’da toplanacak. 2 gün sürecek toplantıya bu kez milletvekillerinin aileleri davet edilmedi. Parti, 16 Mayıs’ta il başkanları, belediye başkanları ve milletvekillerinin katılımıyla ‘büyük istişare’ toplantısı yapacak. Erdoğan ile Gül’ün son istişareleri de mayıs ayının sonunda gerçekleşecek. Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına aday olacağı yorumları güçlenirken, geçiş hükümeti için senaryolar tartışılıyor. AKP MKYK’den çıkan mevcut seçim sistemi ve 3 dönem kuralıyla devam kararları Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına aday olacağı beklentisini güçlendirirken partide “Erdoğan Köşk’e çıkarsa geçiş hükümetinin başbakanı kim olacak?” sorusuna da yanıt aranıyor. Cumhuriyet gazetesinden Emine Kaplan ’ın haberine göre, 2015 seçimlerine kadar Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ya da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun geçiş hükümetini kurup başbakanlığı yürütebileceği belirtiliyor. Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan ise başbakanlık için adı geçen isimlerin yanı sıra Ali Babacan ve Mehmet Ali Şahin’in de seçime kadar hükümetin başına geçebileceğini belirtti. Partide sayısı az da olsa Erdoğan’ın Köşk’e çıkmayıp Gül’le devam edilebileceği, 2019 seçimlerine dönük planlamalar yapılabileceği görüşü de dile getiriliyor. AKP MKYK’de alınan kararlar kulisleri hareketlendirdi. AKP kulislerinde, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin şu değerlendirme ve senaryolar konuşuluyor: Erdoğan Köşk’e çıkarsa geçiş hükümeti kurulur: MKYK’de mevcut seçim sistemi ve 3 dönem kuralıyla devam kararı, Başbakan’ın adaylığı kesin olarak düşündüğünün işareti. Eğer Cumhurbaşkanı Gül ile yaptıkları görüşmeden sonra Erdoğan’ın adaylığına karar verilir ve seçimi de kazanırsa mevcut hükümet düşmüş olacak. 2015 genel seçimine kadar geçiş hükümeti kurulur. Geçiş hükümetinde Başbakan Yardımcısı Arınç, eski Ulaştırma Bakanı Yıldırım, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu başbakanlığı yürütebilir. Partinin kongresinin de 45 gün içinde toplanması gerekiyor. Yeni cumhurbaşkanının hükümeti kurmakla görevlendireceği isim genel başkan da seçilebilir, yine 2015 seçimine kadar genel başkan ve başbakan farklı isimlerden olabilir. Erdoğan Köşk’e çıkarsa Gül’ün konumu Abdullah Gül, milletvekili olmadığı için başbakanlığı devralma gibi bir durumu yok. Gül’ün milletvekili olması için “erken genel seçim” ya da “ara seçim” düşünülmüyor. Gül, 2015 seçimlerine kadar beklemek zorunda. Bu süreçte Erdoğan, Gül’ün kendisiyle uyumlu çalışıp çalışmayacağını görmek isteyecektir. Erdoğan, Köşk’e çıksa bile başbakan ve parti genel başkanlığı konusunda Gül ile görüşmeleri devam edecektir. Erdoğan, partinin üzerindeki elini çekmeyecektir. Bu nedenle de kendisiyle uyumlu çalışacak bir genel başkan ister. Gül, eğer bu koşullara uymayı kabul ederse kendisine başbakanlık yolu açılabilir. Erdoğan partide kalmaya karar verirse Başbakan Erdoğan’ın aday olması güçlü bir beklenti olarak ortaya çıkmasına rağmen tersi bir durum da ortaya çıkabilir. Milletvekilleri, MYK, MKYK ve parti teşkilatlarda Erdoğan’ın aday olması gerektiği yönünde bir görüş oluşsa da Başbakan, Cumhurbaşkanı Gül ile son karar toplantısında “Parti beni istiyor ama benim tercihim sizden yana” diyebilir. Bu durumda MKYK’de 3 dönem kuralına devam edilmesi yönünde karar alınmış olsa bile Erdoğan için tüzükte bir istisna getirilebilir. MKYK’nin kararı, istisna için engel değil. 2015’te hedef anayasal çoğunluk Dar ve daraltılmış bölge seçim sistemlerinden vazgeçildi, ancak partili yarı başkanlık ya da başkanlık hedefinden vazgeçmiş değil. 2015 seçimlerinde en azından anayasayı referandumla bile olsa değiştirebilecek 330’un üzerinde bir milletvekili sayısı hedefleniyor. Eğer bu sayıya ulaşılabilirse Köşk’e kim çıkarsa çıksın bir anayasa değişikliği yapılır. Eğer yarı başkanlık ya da başkanlık sistemine ilişkin bir anayasa değişikliğinin hemen ardından da cumhurbaşkanının görev süresine bakılmaksızın bir başkanlık seçimine gidilir. Başkan adayı yine Erdoğan olur. Genel ve yerel seçimin birleşeceği 2019 seçimleri ile aynı yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili planlamalar da yapılabilir. Erdoğan ve Gül’ün karşılıklı güç denemesi Erdoğan, Çankaya Köşkü’ne çıkarsa fiili yarı başkan gibi tüm yetkilerini kullanarak hem cumhurbaşkanlığı hem başbakanlık yapmak istiyor. Bunun için de başbakan olacak kişinin Erdoğan’la yetki çatışmasına girmeyecek bir kişinin olması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Gül ise “kukla başbakan” olmayacağını zaman zaman verdiği mesajlarla ortaya koydu. Erdoğan, partinin başında kalırsa ise yine halk tarafından seçilen cumhurbaşkanının kendisinin önüne geçmesini, hükümetin politikalarını sekteye uğratacak kararlar almasını istemiyor. Abdullah Gül, Erdoğan’dan sonra parti tabanında sevilen ve saygı duyulan bir isim. Erdoğan, bu süreci “Gül’ü küstürmeyecek”, parti kurma ya da başka oluşumlara girmesini önleyecek şekilde götürmek istiyor. Erdoğan, Gül’ün partiye genel başkan olması durumunda kendisiyle uyumlu çalışmasını sağlamak için zemin hazırlamaya çalışıyor. Erdoğan’ın istişare sürecini bu kadar uzatması, karar görüşmesini en sona bırakması da Gül’ü bu duruma zorlama amacı taşıyor. Erdoğan, 9-11 Mayıs günlerinde Afyon’da milletvekilleriyle kamp yapacak. Bu toplantının ardından AKP Genel Merkezi’nde bakanların da katılımıyla geniş bir MYK toplantısı yapılabileceği belirtiliyor. Erdoğan’ın tüm bu aşamaların tamamlanmasının ardından mayıs sonuna doğru Cumhurbaşkanı Gül ile son karar görüşmesini yapacağı kaydediliyor. Ancak bu görüşmede adayın kim olacağı belirlense de Erdoğan’ın adaylık başvuru takviminden önce açıklama yapması beklenmiyor. AKP yöneticileri, Erdoğan’ın adaylık takviminin başlamasıyla birlikte partinin cumhurbaşkanı adayını açıklayacağı kaydediliyor. YSK’nin belirleyeceği takvime Cumhurbaşkanlığı için adaylık başvurularının 29 Haziran’da başlaması, 3 Temmuz’da da sona ermesi planlanıyor. YSK’nin taslağına göre, geçici aday listesi 8 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanacak, kesinleşmiş liste ise 11 Temmuz’da açıklanacak. Cumhurbaşkanlığı seçimi için ilk tur 10 Ağustos, ilk turda kazanan aday olmazsa ikinci tur ise 24 Ağustos’ta yapılacak. 3 dönem kuralı nedeniyle 2015 seçimlerinde Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Bekir Bozdağ, Beşir Atalay ve Ali Babacan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AKP Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Ali Şahin, Hüseyin Çelik, Salih Kapusuz ve Haluk İpek, grup başkanvekilleri Mustafa Elitaş ve Nurettin Canikli gibi isimlerin yer aldığı 68 milletvekili aday olamayacak. AKP MYK’de yapılan değerlendirmede, 3 dönem kuralı kaldırılsa bile bu milletvekillerinden 20 kadarının tekrar aday yapılabileceği belirtilerek, ihtiyaç duyulan isimlerin parti yönetiminde ve başka alanlarda görevlendirilebileceği belirtildi. Başbakan Yardımcısı Arınç, Kuzey Irak’taki Rudaw gazetesine yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağı konusunda şu görüşü dile getirdi: “12 yıl başbakanlıktan sonra sayın Başbakanımızın sayın Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra eğer arzu ederse ve düşüncesinde varsa adaylığını koyacağını düşünüyorum. Başbakanımız yine kendisi, sayın Cumhurbaşkanımız veya bir başkası ile ilgili tablo nedir, arkasında destek var mıdır, bu destek onu cumhurbaşkanı yapar mı, partinin durumu ne olacaktır, Türkiye’nin gidişatı nereyedir, ekonomik ve siyasi istikrarın bozulmaması için nasıl bir karar alınması gerekiyor bence bunların hepsini düşünecek ve sonunda bir karar verecektir. Şahsi kanaatimi sorarsanız, hemen bütün şartlar sayın Başbakanımızın aday olmasını ve yeni cumhurbaşkanı olarak seçilmesini işaret ediyor. Ben de ‘hayırlı olsun’ diyorum. Hem onun vereceği karar hem de sayın Cumhurbaşkanımızın onunla birlikte yapacakları toplantıda görüşecekleri konular bence çok önemli. Herhalde 20 gün sonra falan Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın birlikte görüştükleri ve verdikleri kararı duyacağız.” T24
AKP'de 2015'te Aday Olamayacak 70 İsim
AKP'’nin dün MKYK’sında aldığı 3 dönem kuralıyla ilgili devam kararı ile 70 milletvekili 2015 seçimlerinde aday olamayacakAKP'nin dün MKYK'sında aldığı 3 dönem kuralıyla ilgili devam kararı ile aday olamayacak 70 isim şöyle: “Başbakan Tayyip Erdoğan , Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, eski Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Tarım Bakanı Mehdi Eker, Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı, Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji Bakanı Taner Yıldız, Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, eski Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Siyasi ve Hukuki İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, AR-GE’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, Mali ve İdari işlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Edip Uğur, Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, Genel Sekreter Haluk İpek, Grup Başkenvekili Nurettin Canikli, Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Nimet Baş(İstanbul), Necati Çetinkaya(Adana), Sadık Yakut(Kayseri), Vecdi Gönül(Antalya), Faruk Nafiz Özak(Trabzon), Ayhan Sefer Üstün(Sakarya), Cevdet Erdöl( Ankara ), Mustafa Ataş(İstanbul), Halide İncekara(İstanbul), Sait Açba(Afyon), Ruhi Açıkgöz(Aksaray), Ali Rıza Alaboyun(Aksaray), Fahrettin Poyraz(Bilecik), Vahit Kiler(Bitlis), Bayram Özçelik(Burdur), Ali Küçükaydın(Adana), Mehmet Daniş(Çanakkale), Ünal Kaçır(istanbul), Enver Yılmaz(İstanbul), Nevzat Pakdil(Maraş), Hakkı Köylü(Kastamonu), Muzaffer Baştopçu(Kocaeli), Hasan Fehmi Kinay(Kütahya), Durdu Mehmet Kastal(Osmaniye), Nusret Bayraktar(Rize), Şaban Dişli(Sakarya), Cemal Yılmaz Demir(Samsun), Mustafa Demir(Samsun), Ahmet Yeni(Samsun), Afif Demirkan(Siirt), Yahya Akman(Urfa), Şükrü Ayala(Tokat), Zeyit Aslan(Tokat), Köksal Toptan(Karabük), Ziyaettin Akbulut(Tekirdağ), Mehmet Sarı(G.Antep), Kerim Özkul(Konya), Harun Tüfekçi(Konya), Hasan Ali Çelik(Sakarya), Murat Yıldırım(Çorum).Vatan