Diri Diri Gömülmekten Korktuğu İçin Mezarına Pencere ve Çan Taktıran Adam
Diri Diri Gömülmekten Korktuğu İçin Mezarına Pencere ve Çan Taktıran Adam
Ölüm, herkesin bir gün karşılaşacağı bir gerçek. Ancak bir dönem insanlar için ölümden daha korkutucu bir şey vardı: Yanlışlıkla diri diri gömülmek. Bu korkunun bir adı bile vardı: Taphophobia. Bu fobi, Timothy Clark Smith gibi insanları oldukça ilginç önlemler almaya yöneltti. Gelin beraber bakalım. 👇🏻
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Modern tıbbın gelişmediği 19. yüzyılda, birinin gerçekten ölü olup olmadığını anlamak çoğu zaman büyük bir tahmin işiydi. Kalp masajı ve suni teneffüs gibi teknikler henüz yeniydi.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bu da ölülerin gerçekten ölü olduğunu anlamak için ya bedenin çürümeye başlamasını beklemek ya da cesede zarar vermek gibi rahatsız edici yöntemlere başvurulması gerektiği anlamına geliyordu.
Üstelik o dönemde tabutların kazılarak içlerinde tırnak izlerinin bulunduğu korkutucu hikayeler oldukça yaygındı. Bu durum, insanların diri diri gömülme korkusunu daha da artırıyordu.
19. yüzyılda yaşamış bir doktor olan Timothy Clark Smith, ölümünden sonra bile diri diri gömülme korkusunu yenememişti. Bu yüzden mezarına sıradışı özellikler ekletti.
Smith'in tasarımında, tabutunun baş kısmına bir pencere yerleştirildi. Pencere, gömülme sırasında hayatta olduğu anlaşılırsa dikkat çekmesini sağlamak için tam başının üzerine konumlandırıldı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ancak Smith sadece pencereyle yetinmedi. Eline bir çan bağlandı, böylece ses çıkararak yardım çağırabilirdi. Ayrıca mezara bir hava borusu da eklenerek hayatta kalma şansını artırmayı hedefledi.
Smith'in camlı mezarı, bugün hala Vermont, New Haven’daki bir mezarlıkta görülebiliyor. Ancak pencereye bakıp Smith’in yüzünü görmeyi beklemeyin. Zira vücut çürümeye başlayınca oluşan nem, camı tamamen buğulandırmış durumda.
Her ne kadar bu tasarım, dönemin taphophobia histerisinin ilginç bir yansıması olsa da Smith’in hikayesi bugün bile insanın tüylerini diken diken ediyor. Sizce bu korku, 1800’lerin karanlık bir abartısı mıydı, yoksa haklı bir önlem mi?
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Sakarya Üniversitesi Almanca Mütercim ve Tercümanlık bölümü öğrencisiyim. Alt yazı tercümanlığı, sosyal medya içerik üreticiliği ve editörlük görevlerinde bulundum. Onedio'da yaşam ve genel kültür kategorilerinde içerik üretiyorum. Farklı kültürleri ve birbirinden ilginç hikayeleri okuyucularla buluşturmayı seviyorum.
Tüm içerikleri
Yorum Yazın