onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Deli Kişiliği ve Eksantrik Halleriyle Dikkat Çekse de 'Dadaizm'in Babası' Haline Gelen Bir Garip Sanatçı: Marcel Duchamp

Deli Kişiliği ve Eksantrik Halleriyle Dikkat Çekse de 'Dadaizm'in Babası' Haline Gelen Bir Garip Sanatçı: Marcel Duchamp

Sanat dünyasında absürtlüğüyle var olan Marcel Duchamp, son derece iddialı bir kişilikti...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

28 Temmuz 1887’de refah seviyesi yüksek bir ailenin çocuğu olarak Blainville-Crevon’da dünyaya geldi.

28 Temmuz 1887’de refah seviyesi yüksek bir ailenin çocuğu olarak Blainville-Crevon’da dünyaya geldi.

Sanat yeteneğini dedesinden alan Duchamp, sanata oldukça meraklı bir çocuktu. Çocukken sıkça satranç oynar, kitap okur, müzik dinler ve resim yapardı. Sanatçı olmak için evi terk etti ve Paris’teki Académie Julian’da abilerinin desteğiyle okudu. Okul masrafları için karikatür çizimleri yapıp sattı, böylece okulu bitirebildi.

1897-1907 yılları arasında Corneille Lycee’de 'felsefe, tarih, belagat, aritmetik, fen, İngilizce, Almanca, Latince ve Yunanca' dersleri aldı.

1897-1907 yılları arasında Corneille Lycee’de 'felsefe, tarih, belagat, aritmetik, fen, İngilizce, Almanca, Latince ve Yunanca' dersleri aldı.

Ek olarak 'Empresyonizm', 'simya' ve 'gizemli bilimler'le de ilgili biriydi. Fransız-Amerikalı sanatçı Marcel Duchamp, sanat tarihinin akışını değiştiren isimler içinde önde gelen isimlerden oldu. 'Kron fotoğraf' çekmekten büyük bir keyif alırdı. 1904’te Paris’e gitti ve 1908 Courrier Français Gazetesi’nde çalıştı.

1911’de Francis Picabia ile tanışması onu olumlu yönde etkileyen bir durum oluşturdu.

1911’de Francis Picabia ile tanışması onu olumlu yönde etkileyen bir durum oluşturdu.

1. Dünya Savaşı döneminde Amerika'ya yerleşti. New York’taki 'Armory Show' sergisinde 'Merdivenden İnen Çıplak' tablosu kabul gördü ve insanlarda şok etkisi yarattı. Olumlu, olumsuz bir sürü eleştirinin hedefi oldu. Francis Picabia'nın desteğiyle çağdaş sanat sergisini açmayı başardı. 'New York Dada Hareketi'nin baş temsilcisi oldu.

Ressam Claude Monet, eserlerini en çok beğendiği ve hayranlık duyduğu sanatçı olduğu için Monet'in eserlerini örnek alarak kendi sanatına yön verdi.

Ressam Claude Monet, eserlerini en çok beğendiği ve hayranlık duyduğu sanatçı olduğu için Monet'in eserlerini örnek alarak kendi sanatına yön verdi.

Kadın kılığına girerek gezip dolaşan Duchamp, kendini 'Rrose' ismiyle tanıtırdı. Yarattığı kendine has üslubuyla 20. yüzyılın en önemli sanatçılarının arasına girmeyi de başardı. Duchamp’ın eserlerine bakılınca 'Dadaist', 'Sürrealist' ve 'Kübist' sanat akımlarının etkilerini görmek mümkündü. Etkisinde kaldığı akımların izleri eserlerinde rahatça görülürdü.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Fazlasıyla sıra dışı ve kabul görmeyecek kadar absürt olan eserlerini sergilere gönderirken 'R. Mutt' takma adını kullandı.

Fazlasıyla sıra dışı ve kabul görmeyecek kadar absürt olan eserlerini sergilere gönderirken 'R. Mutt' takma adını kullandı.

Ters döndürdüğü pisuvarı 'çeşme' olarak sergileyebilecek bir hayal gücü ve yaratıcılığa sahipti. Eserleri önce garipsenmiş olsa da sonraları oldukça merak uyandırmaya ve takdir görmeye başladı. Sanat tarihi ile alakalı kitaplarda kuramsal bölümlerde 'Dadaizm'in Babası' olarak ifade edilen bir sanatçı haline geldi.

Her zaman dönemin kalıplaşmış ve sarsılmaz sanat tabularını hedef gösterdi.

Her zaman dönemin kalıplaşmış ve sarsılmaz sanat tabularını hedef gösterdi.

Bu tabulara karşı olan tavrını, Mona Lisa kartpostalına bıyık çizmek gibi kendine has başkaldırı yöntemleriyle gösterdi. Sanat camiasında büyük bir tartışmanın fitilin ateşleyerek ikiye bölünmeye yol açtı. Duchamp, en iyi eserinin ‘’Büyük Camın Taşınırken Kırılması’’ adını taşıyan yapıtı olduğunu söyleyerek herkesi bir kez daha şaşırtmayı başarmıştı.

Sanat camiasında zengin bir ailenin oldukça şımartılan ve gereksiz bir öz güvene sahip çocuğu olarak da görülüyordu.

Sanat camiasında zengin bir ailenin oldukça şımartılan ve gereksiz bir öz güvene sahip çocuğu olarak da görülüyordu.

Yıllar içinde deli, kaçkın ya da şizofren olduğuna dair söylentiler de baş gösterdi. Bu konudaki gerçek sadece ve sadece 'Dadaist' olmasıydı. Sanatı ve sarsılmaz kaidelerini yok sayan ve reddettiği ‘’sanat estetiği’’ anlayışına karşın resim yapmaya başladığı ilk dönemlerde, resimlerindeki 'Empresyonist' ve 'Fovist' etkileri gizlemeyi lüzumsuz gördü.

Bir süre sonra sanat camiasında kendini kanıtlama çabasını bir kenara bıraktı.

Bir süre sonra sanat camiasında kendini kanıtlama çabasını bir kenara bıraktı.

Sanatsal uğraşlardan elini eteğini çekince tüm vaktini en büyük hobisi olan satrançla geçirmeye başladı. 2 Ekim 1968’de Neuilly-sur-Seine’de dünyaya gözlerini yumdu. 

Bizce her insanın amaçları doğrultusunda bu denli kararlı olması çok önemli, başarı zaten geliyor sonrasında...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
62
40
11
8
8
8
6
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Eren Gezer

Bildigim kadariyla Dadaizm New York'ta degil, Zurich'te ortaya cikti. Ducham da Dadaist degil Surrealistti. Ben mi yanlis biliyorum yoksa Dadaizmi etkiledi y... Devamını Gör