Burçak Yüce Yazio: James Webb Teleskobuyla Zeki Müren de Bizi Görecek Mi?
Teknoloji ve gözlem biliminin şu son günlerde geldiği nokta sanıyorum hepimizi heyecanlandırdı.
İlle de gökyüzüne meraklı ve sevdalı olanlar.
Burada emektar Hubble Uzay teleskobunu da anmadan geçemeyeceğim doğrusu.
Kimsenin hakkını, emeğini yemeyelim.
Canlı, cansız fark etmez, kıyamam ben. Sayesinde flu ve genellikle siyah beyaz da olsa evrenle ilgili ne kareler kaydedildi. Şimdi onun sayesinde keşfettiğimiz bölgelere James Webb teleskobuyla bir kez daha bakıyoruz. Üstelik baktığımız alan kumsalda bir kum tanesi kadar. Evet, yanlış duymadınız. Günlerdir gördüğünüz o ihtişamlı kareler uzayda bir kum tanesi bile değil belki…
James Webb teleskobunun Hubble Uzay Teleskobuna göre avantajlarına gelirsek,
Öncelikle Hubble ile iki haftada çekilen görüntüler James Webb Teleskobu ile yaklaşık 12 saatte çekilebiliyor.
Hubble 2,4 metre çapındaydı. Muazzam bir görüntüleme teknolojisine sahip bu teleskop ise 6,5 metre çapında. Yani görüntüler çok daha net. Bunu Telefon modellerimizi yükselttikçe çözünürlüğün, netliğin artması gibi bir durumla aynı şekilde düşünebiliriz.
Son olarak James Webb tarafından çekilen fotoğraflar bize ne anlatıyor ve gelecek için neler vaat ediyor?
Sayesinde kütlelerden dolayı bükülme etkisi yapan ışıkları görebiliyoruz.
Kâinata doğup milyarlarca yıl yaşayıp sonradan patlayarak ölen ve binlerce yıl içinde parçaları etrafa yayılan yıldızların ölüm anına tanıklık edebiliyoruz.
4.6 milyar yıl öncesinden gelen ışıkları görebildiğimiz gibi fotoğrafın daha derinlerine baktığımızda evrenin ilk oluşum zamanını yani 13 milyar yıl öncesini bile görebilmek mümkün oluyor.
Yani biz gökyüzüne baktığımızda geçmişimi görüyoruz.
Nasıl mı?
Anlatayım,
Şöyle ki güneş ışığı bile bize 8 dakikada ulaşıyor yani güneşe baktığımızda güneşin ancak 8 dakika öncesini görüyoruz. Işık saniyede 300 bin kilometre hızla ilerliyor. Bu şu demek, ışık bir saniyede 300 bin kilometre yol alıyor. Bizden o kadar uzak gezegenler galaksiler gök cisimleri var ki ışık bu kadar hızlı olduğu halde görüntüleri hala dünyaya ulaşmadı ve biz uzaya baktığımız zaman şimdiyi değil geçmişi görmüş oluyoruz. Kısacası etrafa bir şekilde ışık yayan kaynak bize ne kadar uzaksa biz onun o oranda geçmişini görüyoruz.
Dolayısıyla evrenin sonuna değil başına bakmış oluyoruz yani en başındaki büyük patlamaya kadar gözümüzü ufka dikiyoruz.
Tüm bu özellikleriyle sanıyorum bu fotoğraflar insanlık tarihinin albümünde en özel yeri alacak.
Zeki Müren bizi görebilir mi? Bilmem de sanat güneşi henüz hayattayken dünyadan çıkan ışık ışınlarının henüz ulaşmadığı gezegenlerden dünyayı izleme şansımız olsa aynı mantıkla Zeki Müren’in yaşadığı yılları izleyebilir, kendisini sahnelerde şarkı söylerken seyredebilirdik.
Hülasa bir de şöyle düşünelim, yaklaşık 12 saatte bu kadar güzel kareler yakalamışken ömrü beş ila on yıl arasında değişen James Webb teleskobu kim bilir bize daha ne fotoğraflar çekecek?
Sizi bilmem de bir fizikçi ve uzay aşığı bir insan olarak son zamanlarda beni bu kadar heyecanlandıran çok az şey oldu.
Bilimsel çıkarımlarımız bundan sonra nasıl da ivmelenerek artacak?
Çok ama çok heyecanlı…
Ne olur Uzay çalışmalarına daha fazla emek ve daha fazla bütçe ayrılsın.
Canım ülkem de ilerleyen yıllarda konu hakkındaki mizansenlerle değil Başarılarıyla bol bol adından söz ettirsin. (Malumunuz fotoğrafların birindeki bulutsu Karadeniz kıyı şeridimize benzetilmişti.)
Buradan Amerikan başkanı dâhil herkese seslenmek istiyorum. Eyy İnsanoğlu eyy astrofizikçiler Uzay çalışmalarında görev alan tüm ekipler şu ahir ömrümde uzayla ilgili keşfetmek istediğim daha pek çok şey var elinizi azıcık daha hızlı tutun kurban olayım :)
Yorum Yazın
Zeki müren görmese iyi 🤭
Neden 😃