Burçak Yüce Yazio: Ah O 90'lar
Deneyimlerimden yola çıkarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki tekrar dünyaya gelseydim ve doğum tarihimi seçme şansım olsaydı ya günümüzden 300 yıl sonra dünyaya gözümü açmayı veyahut yine seksenlerde doğup doksanlı yılları yaşamayı dilerdim.
Yüzyıllar sonra doğmayı isterdim çünkü özellikle son yirmi yıldaki bilimsel ve teknolojik ilerlemeler ve sanal gerçeklik ileriye dair oldukça merak uyandırıyor. Fizik öğretmeni olduğum için özellikle kuantum alanındaki gelişmelerin insanoğlunu nereye taşıyacağını, kullanacağımız iletişim, ulaşım araçlarından uzay çalışmalarının geleceği noktalara, gezegenler arası seyahate kadar görmek istediğim çoğu şeye yetişemeyeceğimi bilmek üzücü. Gerçi iletişim imkânı arttıkça insanların birbiriyle iletişim kurmada çektiği güçlük de bir o kadar üzücü.
Sanırım yaşam kalitemiz yükseldikçe birbirimizi anlamama hatta daha beteri yanlış anlama ihtimallerimiz de tersini beklerken doğru orantılı arttı. Ve artmaya da devam edeceğe benziyor. Sanıyorum son olarak yaşadığımız Tarkan örneği bunun en somut ispatı!
Neyse biz gelelim asıl mevzua...
Başında da dediğim gibi çok şükür ki seçim şansım olmasa da gönlüme göre olmuş. Hepimiz yazık ki çoğu zaman elimizdekilerin kıymetini bilemiyoruz. Üzerinden zaman geçtiğinde ve geriye dönüp baktığımızda ardımızda bıraktıklarımız yüzümüzde tatlı bir tebessüm bırakıyor, çocukluğumuzu sevinçle yâd edebiliyorsak işte o zaman yaşamışız demek oluyor.
Bence insan, ömrünün ilk on yılında biriktirdiği mutluluk sermayesini hayat boyu tüketiyor.
Yorum Yazın
Eski herşey ne kadar güzeldi :)
Bu güzel yazı için teşekkür ederim.Ellerine sağlık