Burak Arzova Yazio: Türkiye’nin Yakın Zamandaki En Büyük Riski: Avrupa Birliği Yaptırımları
Avrupa Konseyi 10-11 Aralık tarihlerinde yılın son toplantısını gerçekleştirecek. Kamuoyunda Türkiye ile ilgili yaptırım kararlarının çıkıp çıkmayacağına ilişkin bir toplantı olarak yer alsa da aslında Türkiye konusu birçok alt başlıktan biri.
Avrupa Konseyi’nin resmi internet sitesindeki konu başlıkları şöyle:
Ancak Türkiye açısından en önemli konu Güvenlik ana başlığı altında Türkiye’ye yönelik bir yaptırım uygulanıp, uygulanmayacağı konusu.
Olaya ekonomik açıdan yaklaşırsak, AB’nin tek para ve ortak bir pazar yapısının zamanla kurumsal yapısındaki boşluğu dolduracağını ümit ediyordu Avrupalı liderler.
Masada Neler Var?
Bir silah ambargosu daha önce Türkiye’nin Suriye harekâtında da gündeme gelmişti. Bunun yine gündeme gelmiş olması şaşırtıcı değil. Ancak Türkiye’yi etkileyecek boyutta bir yaptırım değil bu.
Özellikle Fransızlar, Türkiye’nin AB Bloğunun uyarılarını dikkate almadığına inanıyor. Yaptırımların ayrıntılı bir listesi henüz hazırlanmadı, ancak raporlar, yaptırımların Türk ekonomisini etkileyerek hidrokarbon aramalarını sınırlayıp denizcilik, bankacılık ve enerji sektörlerine darbe indirebileceğini söylüyor. Bu derece kapsayıcı bir yaptırım uygulanmasını beklemiyorum. Bu yaptırımların siyaseten Macron’un çok işine geleceğini ve Almanya’nın ise bundan hiç memnun olmayacağını dikkate almak lazım.
Tüm bu olumsuzlara karşılık, AB Bloğunda hala dostlarımız var. Almanya, İtalya, İspanya, Macaristan ve Malta geçmişte uygulanacak olan yaptırımları bloke etmişlerdi. Öncelikle bu ülkelerle ilişkileri bozmadan yeni ülkeleri kazanmaya çalışmalıyız. Ancak bu Avrupa Birliği’ni düşman görerek olmaz.
Macron’un Türkiye’ye yönelik sert söylem ve tutumunun aslında, iç siyasette kendi ülkesinde büyük bir zorluk ve başarısızlık içerisinde olmasından, dış siyasette ise ülkesinin Ortadoğu’da Türkiye – Rusya – İran hattı tarafından dışarıda tutulmasından kaynaklandığını, konunun uzmanı olmasak da az çok görüyoruz. İyi taraf bunu diğer AB ülkeleri de görüyor.
Burada esas önemli olan Türkiye’nin Macron’un siyaseten çıkışlarına karşı itidalini koruyabilmesi. Ama maalesef bu konuda çok başarısız olduğumuzu söylemek de gerekiyor.
Avrupa Birliğinin sadece içeride ve dışarıda Başarısız Fransa, Irkçı Avusturya ve Genişlemeci Yunan ve Rum yönetimlerine teslim olmayacağını umuyorum.
Piyasalar yakın zamanda olacak gelişmeleri en iyi tahmin eden hassas ölçeklerdir. Bugünkü (07.12.2020) piyasa gelişmelerine baktığımızda ne Türkiye’nin risk primi olan CDS'lerde, ne Dolar/TL de, ne Euro/TL de, ne de Borsa İstanbul’da aşırı ve olumsuz fiyat hareketleri görmüyoruz.
Tam tersine Türkiye’nin risk primi Cuma günü kapanışa göre pazartesi günü düşüş gösterdi.
Umarım tüm hafta boyunca da böyle olur…
Sağlıkla kalın….
Yorum Yazın
Yaptırım yapılacağına kesin gözüyle bakılıyor, ciddi mi yoksa gevşek mi bir yaptırım çıkar bilemem ama ihracatımızın %50'sini yaptığımız ve her zaman bizden ... Devamını Gör
AB Türkiye'de hiç bağlı olmadı ki vazgeçemesin. Neyinden vazgeçemeyecek hiçbir icraatı hiçbir görevi yok Türkiye'nin Ab'ye göre. Mülteciler için köprü görevi... Devamını Gör
Fransanın bu olumsuz tutumuna karşılık abd nin nato perspektifi kullanılabilir mi? Fransa avrupada nato dışında bir örgütlenme istiyor bir güvenlik kuruluşu... Devamını Gör