Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Muhaberat Devletine Bir Adım Daha | Mehmet Y. Yılmaz | Hürriyet
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nı kapatarak, yetkilerinin MİT’e devredileceğini söyledi. Bu kurum iletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, internet ortamında işlenen suçların takibi, kayda alınması gibi görevleri yerine getirmek üzere kurulmuştu.
İletişimin tespiti ile ilgili mahkeme kararlarının uygulanmasından, Anayasa ve kanunlara uygun hareket edilmesinden sorumluydu. TİB’İ kuran kanunu hazırlayan da başında Recep Tayyip Erdoğan’ın bulunduğu hükümetti, TBMM’deki AKP çoğunluğunun oylarıyla yasalaşmıştı.
… Ve şimdi Başbakan’dan öğreniyoruz ki TİB kapatılacak, yetkileri ve görevleri MİT’e devredilecek.
Böylece “muhaberat devleti” yolunda bir adım daha atılmış oluyor.
MİT, adı üzerinde bir istihbarat örgütü. Görevleri belli, yetkileri belli. Şimdi masanın bir yanında “dinleme kararı talep eden kurum” olarak oturacak, masanın öbür tarafında da kendinden gelen bu talepleri değerlendiren kurum olacak.
Deniz'leri Hatırlatmanın Vaktidir | Can Dündar | Cumhuriyet
Gazze’deki katliama bakıyorum…
Sahurda Adana’daki ABD konsolosluğunu taşlayanlara…
Kürecik’teki NATO üssünü gündeme taşıyanlara…
“Yazık geçen 45 yıla…” diyorum; “yazık geçen yarım asrımıza”...
1969’da Amerikan 6. Filosu İstanbul’u ziyarete geldiğinde 76 gençlik örgütü, “Emperyalizme hayır” demek için toplanmıştı.
Kim dikildi onların karşısına?
Bugün iktidardaki zihniyetin o zamanki örgütü, Komünizmle Mücadele Derneği…
Bugün gazetesi, “Cihada hazır olun” diye kışkırtmıştı.
Saldırdılar.
Ela Bebek Büyüdükçe, Devlet Küçülüyor Resmen | Ezgi Başaran | Radikal
41 gün oldu.
Ela artık emekleyebiliyor, oturduğu yerden ayağa kalkabiliyor, ayaktayken oturabiliyor ve tutunarak sıralayabiliyordur. El kol koordinasyonu gelişmiştir. Yerdeki bir objeyi parmaklarını teker teker kullanarak alabilir, küçük objeleri büyüklerinin içine koymaya çalışır.
Ela, artık gündüz uykusunu da 1 saate indirmiş, bu bir saati de kuşluk vakti kestirmesi olarak hayata geçirmiş olabilir. Sebze, meyve, tahıl ve iki köfte büyüklüğünde et yemeğe başlamıştır. Ve tabii dişler… Birkaç tanesi patlamış olmalı!
Anne ve babası artık Ela’nın nasıl bir karakteri olacağını da az çok anlamıştır. İçe kapanık mı, dışa dönük mü, hareketli mi sakin mi…
Özel Ordu | Murat Belge | Taraf
Yakın tarih içinde iki siyasî önder Cumhurbaşkanlığı makamına tırmandı: Turgut Özal ve Süleyman Demirel. Bunun sonucunda ANAP ve DYP siyasetten silindi. Şimdi Tayyip Erdoğan o tepeye tırmanmaya hazırlanıyor...
Bu ihtimali dile getiren oldu. Ve Tayyip Erdoğan’dan azar işiterek sesini kesti. Erdoğan’ın iddiası AKP’nin ANAP ya da DYP ile kıyaslanamayacak bir parti olması.
Bunda doğru payı var. Koşullar da Erdoğan’a hak verdirecek şekilde farklı. Öte yandan Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğunda, Özal ya da Demirel gibi davranmayacak; bu da belli.
Daha önce böyle şeyler yaşamadığımız için Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması durumunda onunla hükümet ve başbakan arasındaki ilişkilerin nasıl biçimleneceğini düşünürken yararlanacağımız örnekler yok. Zaten tamamen keyfî bir dönem yaşıyoruz: Tayyip Erdoğan yapıyor, oluyor. Onun için bu durum gerçekleşirse orada da öyle olacaktır.
Zekeriya Öz'ün Feryadı | Nazlı Ilıcak | Bugün
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Zekeriya Öz’ü savcılıktan atın” talimatını verdi HSYK’ya. Bozdağ’a göre Zekeriya Öz, paralel yargı mensubuymuş. Nedir bunun kanıtı? Sadece Bozdağ’ın beyanları.
Öte yandan Zekeriya Öz, yolsuzluklar konusunda hükümeti adeta bombardıman ediyor. Yargı sistemi rayından çıkmasaydı, bir savcı düşüncelerini bu şekilde kamuoyuyla paylaşamazdı ama Başbakan da savcıyı hedef alarak aklına gelen her lâfı sarf edemezdi. Kurtlar Vadisi adlı dizide, Zekeriya Öz’ü canlandıran savcıyı bir suikasta bile kurban ettiler. İş çığırından çıktığı için, Öz’ün tepkilerini de doğal karşılıyorum.
Birkaç örnek vereyim:
*Bazıları ihanet şebekesi sakızını durmadan çiğniyor. Asıl ihanet şebekesi, milletin parasını çalanlar ile çaldığı parayı sıfırlayanlardır.
*Devletin içindeki ihanet şebekesi, hırsızı uğursuzu, ihaleye fesat karıştıranı ve rüşvetle iş alanı yakalayan kamu görevlileri değildir.
Yazıklar Olsun | Yalçın Akdoğan | Star
Yazıklar olsun İsrail’in katliamlarına sessiz kalan, teşvik eden, destek çıkan ülkelere... İnsanlığa savaş açan İsrail, yavrucakları yani masumiyeti öldürüyor. Sadece kaygı, üzüntü, esef bildiren, hala orantısız güç kullanılmaması gerektiği ezberini tekrar eden sözümona çağdaş batıya yazıklar olsun. İleride bir İsrailli’nin burnu kanayabilir kaygısıyla yüzlerce Filistinli masumun öldürülmesine sessiz kalan bir zihniyet insanlıktan, dürüstlükten, adaletten, haktan, hukuktan bahsedebilir mi? İnsanlar bundan sonra size inanır mı? Sizin demokrasi nutuklarınıza, insan hakkı söylevlerinize, çevre duyarlılığınıza, hukukun üstünlüğü beyanlarınıza kim niçin inansın?
ABD, Avrupa ve BM inandırıcılığını hızla kaybetmektedir. Bunun dünya halkları üzerinde üreteceği travmayı kimse göğüsleyemez.
Batı, Mısır darbesinde demokratlığını kaybetmiştir.
En Doğal Yargıcımız | Mümtaz'er Türköne | Zaman
“Doğal yargıç” veya “tabiî hâkim” hukuk devletinin en temel vazgeçilmezlerinden biridir. “Özel mahkeme” veya “istisnaî yargılama” gibi kontrole ve yönlendirmeye açık cezalandırmaların tam aksini evrensel bir hukuk prensibine çevirdiğiniz zaman karşınıza bu kavram çıkıyor.
Ortada bir suç veya suç iddiası varsa, dava normal yollarla hangi mahkemeye gidecekse, yargılama orada yapılmalıdır. O suç için yeni bir mahkeme kurmanız, sırf o dava için özel bir yargıç atamanız hukukun peşinen ihlal edilmesi demektir. Takrir-i Sükûn kanunu ile işe koyulan İstiklâl Mahkemeleri, 27 Mayıs’ın Yassıada Mahkemesi ve 12 Eylül’ün talimatla yargılama yapan sıkıyönetim mahkemeleri doğal yargıç prensibine uygun yargılama yapmadıkları için büyük zulümlere imza atabildiler. Doğal yargıç hata yapmaz mı? Elbette bazen yapabilir, ancak hukuk sistemi bu hataları da düzeltecek yollar öngörür. Ancak doğal olmayan yargıç hata yapmak, hukuku yok etmek için oradadır; hatalarının telafisi de mümkün değildir.
Koşan Başbakan | Serpil Çevikcan | Milliyet
Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Ak Parti Genel Başkanı ve başbakanın aynı isim olacağını söyledi. Erdoğan, ancak bu durumda ortaya güçlü bir başbakan ve genel başkan çıkacağını belirtti
Başbakan Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı kampanyası çerçevesinde önceki gün Hatay ve İskenderun’daydı.
İftarını İskenderun’da açan Erdoğan, burada gördüğü coşkudan ve ilgiden duyduğu memnuniyeti “muhteşemdi” diye ifade etti. Gerçekten de İskenderun’da hem Başbakan Erdoğan’a hem eşi Emine Erdoğan’a büyük ilgi gösterildi. İskenderun dönüşünde, uçakta sohbet olanağı bulduğumuz Erdoğan, sorularımıza şu yanıtları verdi:
Yüzde 54-56
Yeni anket sonuçları geliyor mu?
Sağlıklı sonuçları verecek şekilde araştırmalar yapılıyor. Şu anda yüzde 54-56 aralığında gözüküyor.
Meydanlardan beklediğiniz havayı alabiliyor musunuz?
Ramazan’a ve sıcaklara rağmen çok iyi.
“Ayda Bir” Formülü | Okay Gönensin | Vatan
Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı olarak uygulayacağı yönetim “üslubu” üzerine genel nitelemelerle yetinmişti.
Genel açıklamalar, niyetlere ve beklentilere göre daha çok spekülasyon denebilecek yorumlara yol açtı.
Erdoğan’ın sürekli olarak bakanlar kurulunu toplantıya çağırarak, icranın başında duracağını söyleyenlerin kimisi bunu olumlu bir beklenti olarak dillendirdi. Kimisi de “sürekli icranın başında oturma” eyleminin bir yetki aşımı oyduğunu, bunun anayasanın çiğnenmesi olarak görülebileceğini söyledi.
Erdoğan’ın son açıklamalarından ise daha somut bir formül ortaya çıkıyor. “Teamüllerle değil anayasayla çalışacağım” diyen Erdoğan’dan gelen somut formül belli bir düzenli periyoda bağlı olarak bakanlar kuruluna başkanlık yapmak.
İsrail ve Yahudiler | Ali Bayramoğlu | Yeni Şafak
Hala vuruyor.
Çocukları, kadınları, sivilleri acımasızca vuruyor İsrail.
Dünya seyrediyor.
Buna Araplar da dahil.
Bu vahşete karşı Türkiye, en azından Türkiye yekvücud oldu. Katliamdan sözeden Dışişleri sert, açık ve adil, siyasi partiler ortak bildiri yayınlıyor, üniversite rektörleri ortak açıklama yapıyor, basın hassas davranıyor, dış politikayı iç siyasete alet etme çabası düne oranla biraz daha az.
İnsan olmak görmeyi ve tepkiyi gerektiriyor.
Altını çizelim:
Türk olmak, Arap olmak, Müslüman olmak değil, önce insan olmak...
Sadece insan olmak...
Zalim her yerde, her kültürde, her kavimde zalimdir.