Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Bir de Terapistten Dinleyelim: Çocukluk Travmasına Sahip Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız?
Her yaşta travmatik olaylar yaşanabilirken küçüklük travmaları bireylerde daha derin izler bırakabiliyor. Bu travmalar için bireyler psikoterapi kliniklerinin yolunu tutarken yaralarını da sarmaya çalışıyor. Peki çocukluk travmasına sahip olduğunuzu nasıl anlarsınız? Bir terapiste göre çocukluk travmasına sahip olduğunuzu anlamanın bazı yolları var. Peki o belirtiler hangileri?
Buyrun, beraber öğrenelim👇
Her yaşta travma yaşayabiliriz. Sizler de takdir edersiniz her yaştan insan, zaman zaman psikoterapi kliniğinin yolunu tutabiliyor.
Peki çocukken travma yaşadığımızı nasıl anlarız? İsterseniz bir de terapistten dinleyelim...
Terapiste göre çocukluk travması olan kişiler kendilerini savunamazlar. Herhangi biri üzerinize yürüdüğünde kilitlenip kalırsınız.
Her şey bir kenara, "Nasılsın?" sorusunu bile zaman zaman garipsedikleri oluyormuş bu kişilerin. Çünkü küçükken sık sık dışlanmışlardır.
Yani anlayacağınız, gelişim döneminde duygusal kişilik bastırılmış ve bu nedenle de içine kapanıklık durumu oluşmuş.
Ayrıca çocukluk travmaları olan kişiler "Imposter Sendromu" denilen bir kişilik bozukluğuna da sahip olabilirler. Peki ne demek bu?
Aşağılık kompleksi kavramının bir tık üstünü düşünebilirsiniz. Bu kişiler sürekli olarak kendisini yetersiz görür ve diğer insanlar birçok yönden kendisinden iyi olduğunu düşünür.
Hazır duygusallıktan da konu açılmışken, "duyguları ifade edememe" durumu da travma belirtilerine işaret ediyor.
Çünkü yetişme çağında ve çocuklukta bu kişilere kendilerini keşfetmeleri için zaman ve alan tanınmamış. Bu nedenle de duygusal zekaları 'kısmen' gelişmiş olarak düşünülebilir.
Ve yalnızlık... Bu kişiler yalnız oldukları halde insanlarla bağ kurmaktan çekinirler.
Sosyal çevreleri küçüklükten bu yana gelişmemiş olan ve travmaya maruz kalmış bu kişiler, 'kaygılı bağlanma' ile karşı karşıya kalabilirler.
Yorum Yazın